Multimedya: Meriç
Eve gelince derin bir oh çektim. Hastaneden çıkınca Aras beni eve bıraktı.
Oturma odasına geçip oturdum. Otururken canım yandığı için yüzümü buruşturdum.
Aras başımda dikilmiş bana bakıyordu. Ona ne Zaman gideceğini sormak için ağzımı aralamıştım ki benden önce konuştu.
Kafasını iki yana sallayıp " Ne yapıyorsun? " diye sordu. Bu neydi şimdi? Bende " İyi sen napıyon? " diye sordum.
Derin nefes alıp " Onu demiyorum odana çık dinlen yaralısın sen. " dedi. Hayır niye ilgileniyordu ki.
" Yok bişey olmaz böylede dinlenirim ben. Hem sen gidebilirsin ben Kumsal'ı ya da Meriç'i ararım. " dedim.
Meriç dediğimde yine kızacaktı ama ne yapayım? Eninde sonunda arıyacaktım.
Kafa sallayıp telefonumu bana verdiğinde tam alıcaktım çekti. Kaşlarımı çatıp ona bakınca " Yanına biri gelirse giderim ama dinlenme konusunda maalesef ki hem fikirli değiliz. " dedi ve bana baktı.
Telefonu elinden almak için tamam diyerek geçiştirdim.
Telefonunun ekranını sağa kaydırdığımda şifre olmadığını gördüm.
Ben şifreyi kaldırmışmıydım? Hayır! Aras inşallah telefonumu karıştırmak gibi bir hata yapmamışsındır.
Hızla ona dönüp gözlerimi kısarak baktım. Ne olduğunu anlamamış gibi bana bakınca " Bana sakın telefonumu karıştırdığını söyleme! " dedim.
Bir kaç saniye bana bakıp cevap verdi. " Ne yapacağım ben senin telefonunu? İşim olmaz. " dedi.
Pek inanmadım ama neyse. Bir şey yoktu zaten telefonda.
Hemen Meriç'i aradım.
" Prenses iki gündür yoksun ortalıkta. " dedi. Trip atıcam şimdi.
" Prensesinin başına beler geldi sen biliyon mu? " diye sordum.
Sesi bir anda ciddileşti. " Ne oldu? Bişey mi oldu? Neyin var? Evde bekle hemen geliyorum. " diyince telefon yüzüme kapandı.Telefonu kulağımdan çekip kaşlarımı çatarak telefona baktım.
O neydi ya öyle?!!
Aras " Ne oldu? " diye sorunca omuz silkip " Geliyormuş. " dedim. Kafa sallayınca Kumsal'ı aradım.
Telefonu açar açmaz " Deniz sen neredesin iki gündür? Neyse neredeysen neredesin evinin önündeyim kapıyı aç. " diyip o da telefonu yüzüme kapattı.
Bu ya? Kimse beni dinlemiyor. Heeyy burada başrol benim!!
Dakikalar içinde kapı çalınca Aras ayağa kalktı. Ve kapıya doğru yol aldı.
Kimin geldiğini merak ediyordum doğrusu.
Kapıdan şaşırmış bir şekilde giren Kumsal'ı görünce ona baktım.
Yanıma gelip bana sarıldı. Ben de ona sarıldım. Geri çekilince merakla gözlerime baktı.
" Ne oldu Deniz? İyimisin? Aras bir şeyler anlattı ama anlamadım. " dedi.
Kapının oradan gelen Aras konuştu. " Beni dinleseydin anlardın Kumsal." dedi. Kumsal onu takmadan bana baktı.
Derin nefes alıp konuştum.
" Senle telefonda konuştuğumuz gün akşam saatlerinde bara gitmeye karar vermiştim. Hazırlanıp evden çıktım. Her zaman arabayla giderdim ama bu sefer yürümek istemiştim. Dönüşte belki Meriç'i ararım diye düşünmüştüm. " dediğimde Arasa baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKULUN ARIZA KIZI 1
Teen FictionAdı Denizdi. Ama deniz gibi mavi gözleri yoktu. Tek ortak özellikleri rüzgarlı havada deniz çok dalgalı olur ya o da sinirlendiğinde öyleydi. Âdeta bir fırtına olurdu. İşte bu yüzden diğer adı belâydı. Bela mıknatısı değil. Belanın ta kendisi. " Bu...