20. Bölüm: Safir Mavisi Gözler

2.8K 151 29
                                    

  19. Bölüm: Acılı Günler ( Bölüm Sonu)

Nerede kalmıştık? Hastane koridorları ilaç değil acı kokardı ve bu acıyı en iyi duvarlar yansıtırdı.

Bu hikâye mahvoluşu anlatıyordu. Önce bir arkadaşlığın çöküşü. Sonra bir ailenin. Sonra ise kocaman bir hayatın çöküşü...

*** 

20. Bölüm: Safir Mavisi Gözler 

  Deniz Bulut  

Saatler sonra hastane kapısının önündeki bankta oturmuş içeriden birinin çıkmasını bekliyorum.

Kaç saat oldu bilmiyorum. Ama saatlerdir ne gelen var ne giden.

O sırada hastaneden çıkan Aras çarptı gözüme. Koşarak yanına gittim.

Gözleri kızarmış, gözaltıları mosmor ve ağlamaktan şişmiş gözleri.

Seni bu hale getirmeye sebep olduğum için kendimden nefret ediyorum sevdiğim.

" Aras... " diye fısıldadım. Sesim çıkmıyordu. Kesilmişti sesim. Ama o benim aksime beni omzundan ittirerek " Kim bu ölüm bataklığı denilen saçma şey? Kim ya da ney? Deniz neden daha önceden söylemedin? Kim lan bu?! " diye tek nefeste haykırdı içindekileri.

Kim olduğunu ben bilsem bir saniye bile düşünmem keserdim boğazını.

Duraklarım titrerken " Bilmiyorum. " dedim.

" Ne demek bilmiyorum Deniz? Ne demek bilmiyorum ya?! " diyerek bağırdı tekrardan.

Bu nefret fazlaydı. Neyin nefretini kusuyordu bana karşı? O kişinin kim olduğunu bilseydim zaten ben öldürecektim onu. Tolga'nın be hale gelmesinde benim rolüm neydi? Herkesden saklayıp kendim bulmaya çalışmak mı? Yoksa bu kişi Kumsala bulaşana kadar benim bu olayı takmamam mıydı? Neydi benim rolüm?

Başrol olduğum bir filmde herşey ilerlerken karanlık bir figürhan gelip senaryoyu alt üst ediyor. Her şey tıkırında ilerlerken tek bir mesaj bir hayatı mahvediyor ve bir çok kişinin canını yakıyor.

Bu hikâyenin sonu nereye gidecek bilmiyorum ama artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.

" Şimdi bana bir telefon geldi. Kim aradı biliyor musun? " diye sordu. Ardından hemen kendi cevapladı soruyu. " Babam. Ne dedi peki bunu biliyor musun? " diye yeni bir soru ekledi. Ve tekrar kendi cevapladı. " Barış'ı kaçırmışlar. Kim kaçırmış acaba? Dur bir düşüneyim. " diyerek bir kaç saniye düşünürmüş gibi yaptı. Sonrasında cevabı verdi. " Ölüm Bataklığı... Deniz senin hayatına maal olan şey hepimizi etkiledi. Hepimiz can çekişiyoruz. Bu boş yere işkence değil mi? Ortada hata yokken ceza çekiyoruz. Ya da dur belki de hatayı biz göremiyoruz. "

Bir kaç dakika sustuk sonra. Hiç bir şey diyemiyordum. Çünkü söylenecek zaman kalmamıştı.  Her şeyden vazgeçmem istiyorum. Ama vaz geçecek bir şey yok. Ya da vazgeçmek için çok geç. Ne diyordu notta?

OKULUN ARIZA KIZI 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin