17. Bölüm: Şüpheliler

3.5K 163 31
                                    

Multimedya: Kumsal

Kumsal Bakırcı

O hararetli günün ardından bir gün geçmiş hafta sonu bitmiş ve okula gitmek üzere yatğımdan kalkmaya çalışıyordum.

Mesajlar bana pek bir şey ifade etmiyordu ama son mesaj... beni ürkütmeye yetmişti. Ve denizdeki o notu da görünce... İyice emin olmuştum ki başımıza gerçekten bela geliyordu.

Okula geç kalmamak adına yataktan kalktım. Tuvalette işlerimi halledip odama geldim. Beyaz okul tişörtümü ve lacivert okul eteğini giydim. Ayağıma da beyaz spor ayakkabılarımı geçirdim.

Saçlarımı mısır örgüsü örüp geceden hazırladığım çantamı ve telefonu alarak aşağıya indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçlarımı mısır örgüsü örüp geceden hazırladığım çantamı ve telefonu alarak aşağıya indim. Babam yoktu annem kahvaltı yapmış bardaktaki çayını yudumluyordu.

Yanağından öpüp " Günaydın annem! " dedim. O da beni öpüp " Günaydın tatlım. " dedi.

Sabah kahvaltı yapmayı sevmiyordum. Midem bulanıyordu. Daha doğrusu kalkınca pek bir şey yiyemiyordum. İştahım olmuyordu haliyle. Saatine bakıp geç kalacağımı anlayınca anneme seslendim. " Ben çıkıyorum Bilge Sultan. Geç kalacağım yoksa. " dedim.

Kapıya geldiğimde siyah deri ceketimi üstüme aldım. Nasıl olsa havalar yavaş yavaş soğuyordu. Dikkat etmek lazımdı.

Evden çıkarak yürümeye başladım. Cebimden kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Beş dakika olmamıştı ki telefonuma gelen mesajla duraksadım.

Gönderen: ölüm bataklığı
Yürürken kulaklıkları çıkarmalısın civciv. Tehlikeli!

Okuduğum mesajla kaşlarımı çatarak etrafıma bakmaya başladım. Bu her kimse psikapatın tekiydi. Her kimse bizimle cidden çok iyi oynuyordu.

Telefonu kapatıp cebime koydum ve hızlı adımlarla okula doğru ilerledim.

Okula geldiğimde cam kenarına en arka sıranın bir önüne Tolga ile oturduğumuz yere geçtim. Deniz de Buse ile oturuyordu artık. Ceketimi askılığa asıp telefonumu aldım ve ilk Tolga'yı aradım.

Üçüncü çalışta açınca neşeli bir sesle konuştum.

" Günaydın. "

" Günaydın balım. Nerdesin? "

" Okuladyım okula geldim ben. Sen neredesin? " dedim.

" 10 dakikaya geliyorum civcivim. Bekle beni. " Civciv...

" Tamam sevgilim. Bekliyorum. " diyip telefonu kapattım.

Ne demişti o? Civcivim... Peki mesajda yazan neydi. Yürürken kulaklıkları çıkarmalısın civciv. Tehlikeli!... Ne saçmalıyorum? Tabi ki de Tolga değildi. Ondan şüphe etmem yanlış olur du zaten. Bir kere o benim sevgilim. Niye bana zarar vermek istesin ki?

OKULUN ARIZA KIZI 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin