Teşekkür + Soru Cevap

3.1K 83 17
                                    

Sevgili arkadaşım, merhaba. Kitabımı baştan sona okudun. Bana her an destek oldun. Ne kadar teşekkür etsem az. Eğer sen kitabımı yarıda bırakmamışsan ve şuan bu satırları okuyorsan ne mutlu bana. Beni bu kitabı yazmaya teşvik eden en güzel şey senin güzel yorumundu belki. Belki de verdiğin oy, ya da sadece kitabımı okuman. Ve sen iyi ki varsın. Sana ne kadar teşekkür etsem az. Sen bu satırları okuyorsan eğer ben sana sonsuz teşekkür bile etsem az kalır. Şimdi sevgili sizlerden gelen bazı soruları cevaplama istiyorum.

Bu kitabı yazmaya nasıl karar verdin?

Aslında ben bu kitabı yazmaya bir filmden esinlendim. O zamanlar wattpad kullanıyordum zaten ama sadece okuyucuydum. Sonra kurguyu aklımda topladım. Yazmaya başladım. Sonra kendi kendime dedim ki ' Kim okur ki bu kitabı? ' . Ya da ' Kimse okumaz bunu. ' filan falan diyerek bir kaç kez yükleyip kaldırdım. Sonra kendi kendime dedim ki ' Benim bir yazma isteğim var ve ben bu isteği geri çeviremiyorum. Ben en iyisi yazmaya başlayayım. Okuyan okur okumayan okumaz. ' ve yazmaya başladım. Sizlerden gelen okunmalarla, yorumlarla ve ya oylarla o kadar mutlu oldum ki. Ben 600 okunma olduğumda sevinçten babama sarılmıştım. Şimdi ise yaklaşık 20 bin okunmamız var. Siz olmasaydınız belki de ben bu kitabı tekrar silebilirdim. Ama sadece bir tek okunma bile benim hevesimi arttırıyordu, şuan içim içime sığmıyor. Hepinize tekrardan teşekkür ederim.

Karakterleri nasıl oluşturdun?

Kitabın ismini verdikten sonra başroldeki kızımızın gerçekten bu kitabın ismini taşıması gerekiyordu. Yani psikolojisi bozuk olmalı ki çevresindekilere soğuk davranacaktı., bu yüzden esas kızımızın psikolojisinin bozulması gerekiyordu. Esas oğlanımız ise tamamen içimden gelen o minicik ışıkla oluşturduğum karakterdi. Ve sonra diğerleri kendiliğinden oluştu zaten.

Kitabı yazarken en çok nerelerde sıkıntı yaşadın?

Kitabı yazarken bir çok yerde sıkıntı yaşadım ama sanırım en çok final bölümü. Final bölümünde en son kısımda gerçekten ağladım. Gerçekten psikoloji bozan bir kısımdı.  Ve ben yazarken çok yoruldum. Ve genellikle kitabı geceleri yazdığım için daha kötü oldum. Bir de Tolga' nın hastanede olduğu sıralar. Böyle bir şey yazmak içimden gelmiyordu. Direkt olarak Deniz'in ağzından yazdığım için sanki kendim de yaşıyormuş gibi hissediyordum ve kendi kendime diyordum ki ' bu kadar acı fazla ' Ama sonra şöyle bir şey ekledim ' sabretmek zorundayım ' hatta ' sabretmek zorundayız ' çünkü bende karakterlerle beraber yaşıyordum. Bende onlarla gülüyor ve onlarla ağlıyordum. Gerçekten onlardan bir parça olmuştum ya da onlar benim bir parçam olmuştu. Yani diyeceğim o ki nasıl mıknatıs belayı çekmeye başladı ve karakterler sıkıntı içine düştü ben de onlarla beraber düştüm. Hatta sizlerle beraber düştük. Hep beraber yaşadık ve hep beraber bitirelim istiyorum.

Serinin ikinci kitabına kadar kendinize iyi bakın sevgili arkadaşlarım.

OKULUN ARIZA KIZI 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin