Multimedya: Tolga
Bu bölümü Nazomanuko_12 ' ye ithaf ediyorum.
Ertesi gün - Denizden -
Sabah uyandığımda saat 10:00 ' dı. Kafamı çevirdiğimde Aras yoktu.
Gitmişmiydi acaba?
Ne saçmalıyorum tabi ki gitmişti. İki acıtasyon yaptım diye yanımda durmayacaktı sonuçta.
Ayaklarımı zeminle buluşturup doğruldum. Kendimi hiç olmadığım kadar yorgun hissediyordum. Aynı zamanda çaresiz.
Yavaş yavaş lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve havluyla kuruladım.
Kafamı kaldırdığımda aynada yansımamı gördüm. Şişmiş göz altlarım ve kızarık gözler. Boynumdaki çizdiklere kaydı gözlerim.
Yine başlamıştı kendime zarar vermelerim. Ne yapacaktım ben şimdi? Nasıl çıkacaktım bu işin içinden?
Bir havuz vardı. Benim geçmişte çektiğim acıların biriktiği bir havuz. Ben o havuzun etrafında dolanırken ayağımın kayıp havuza düşmemle aynı acıları çekmeye başlamıştım. Ve ben bundan çok yorulmuştum.
Resmen mıknatıs gibi belayı kendime çekiyordum. Üstelik kendi belalarımı. Kendime acı çektiriyordum. İçimdeki çocuğa... Ölmediğini sandığım ama yıllar önce benim öldürdüğüm o çocuğa.
Tuvaletten çıkıp üstümü değiştirdim. Sonra aşağıya indim.
Salonda kimse yoktu. Mutfağa geçtiğimde sofra kurulmuştu ama kimse yoktu yine. Not falan da yazmıyordu.
Yalnızdım işte hep böyle oldum ve olmaya devam edeceğim. Hayatıma kim girerse girsin yalnız kalacağım. Neden ben abimin peşinden gitmedim? Neden abimin elinden tutup babamın ve annemin yanına gitmedim? Neyden korktum? Ya da her böyle düşündüğümde babama verdiğim söz mü aklıma geliyor? Artık bu sorulara bile cevap yoktu. Cevap bulamıyordum çünkü mantığım bir anlam yükleyemiyordu yaşadıklarıma. Bir cevap yoktu çünkü beynim çalışmıyordu. Bir cevap yoktu çünkü artık hiç bir şey hissedemiyorum. Bir şey hissetsem ' bana bu duyguyu hissettiriyor. ' diyebilirim ana hiç bir şey hissetmiyorum.
Önündeki sandalyeyi çekip oturdum.
Ve düşünmeye devam ettim.
Nasıl çıkacağım bu işin içinden? Nasıl çıkacağım bu havuzdan? Ben bu havuzda boğuluyorum ve elimi tutan kimse yok. Belki de boğulmak daha iyidir. Belki boğularak ölürüm. Ama olmuyor. Kimi kandırıyorum? Ben yıllardır bu havuzda boğuluyorum ama ne cansız bedenim çıktı ne de ben o havuzdan çıkabildim.
Babamın bir sözü vardı. ' Bir insanın dışı ne kadar güzelse içinde o kadar çektiği acısı vardır. Pırlanta gibisin güzel kızım. Rabbim kaderini güzel kılsın. ' derdi hep.
Güzel miyim bilmiyorum ama çok acım var baba. Rabbimin gücüne gitmesin ama Yüce Mevla'm kaderimi acılarda doldurmuş. Ne olurdu kaderimi ben çizseydim? Yaşadıklarım neden çizdi kaderimi? Benim hiç payım yokmuydu?
Allah'ım Delireceğim!!!
İçimden gelen tükenmişlikle boğazım patlarcasına " YETEEEEEEER!!!!!" diye bağırdım.
Dışarıdan biri ismimi haykırıyordu. Bu Aras' ın sesiydi. Sonra kapının zili art arda çalmaya başladı.
Yavaş adımlarla gidip kapıyı açtım. Karşımda Aras duruyordu tek elinde poşet vardı. Markete gitmiş demek.
Telaşla bana bakıp " İyisin değil mi? Bir şeyin yok. " diye sordu.
Sence iyi mi görünüyorum Aras? Kızarık gözlerimle şiş göz altlarımla hatta boynumdaki çizimlerle iyi mi gözüküyorum?
Ne olursa olsun kafamı aşağı yukarı salladım. İçeri girip kapıyı kapattı.
Mutfağa geçti. Tabi ben de onun arkasından.
Elindekileri tezgaha bırakıp bana döndü.
" Neden öyle bağırdın? Bir şey oldu sandım. " dedi. Tükendim artık diyemedim. Ne kadar bağırsam da sesim çıkmıyor diyemedim. Haykırışlarım bana fısıltı gibi geliyor diyemedim.
Onlar yerine ben soru sordum. " Elinde bir silah olsa kafama sıkar mısın Aras? " dedim. Ne cevap verirse versin ona göre cevabımı verecektim.
" Bu ne şimdi? Niye böyle bir şey sordun? " dedi.
Pardon da neden soruya soruyla karşılık veriyorsun? Kime diyorum? Az önce aynısını ben yaptım.
" Cevap ver Aras. " dedim bu sefer.
" Tabi ki sıkmam Deniz Nasıl soru bu? " dedi.
Kaşlarımı kaldırıp " Neden? " dedim.
Bıkkınlıkla " Neden sıkayım Deniz? Ayrıca bırak goygoyu otur sofraya karnını doyur. " dedi.
Fazla sorgulamayacağım ama Zaman'ı gelince bütün sorularımın cevabını alacağım Aras.
İlerledim ve az önceki sandalyeme oturdum.
Evveeettt ben geldim. Nasılsınız? İlk oruç gününüz nasıl geçiyor? Valla bende açlık yok susuzluk var. Genelde öyle oluyor zaten.
Biliyorum bölüm kısaydı ama oruçlu oruçlu beynim bu kadar çalışıyor. Zaten 3 karış beynim var.
Evet ithaf istiyorsanız buraya yazınız. Ben istiyorum demeniz yeterli.
İlk Ramazan günümüzde Rabbim iftarınızı sevdiklerinizle güzel bir şekilde açmayı nasib eylesin. Bir ömür boyu sevdiklerinizle olun inşallah.
Hayırlı Ramazanlar. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKULUN ARIZA KIZI 1
Teen FictionAdı Denizdi. Ama deniz gibi mavi gözleri yoktu. Tek ortak özellikleri rüzgarlı havada deniz çok dalgalı olur ya o da sinirlendiğinde öyleydi. Âdeta bir fırtına olurdu. İşte bu yüzden diğer adı belâydı. Bela mıknatısı değil. Belanın ta kendisi. " Bu...