Uzun çok çooook uzun bir aradan sonra hepinize merhaba!!!
Ateş beni sevdiğini söylemişti. Sanırım bende onu seviyorum. Tamam tamam dürüst olucam ona aşığım. Bunu ona soylemeye karar verdim. Ama önce... Tabikide kankacıklarıma danışmalıyım. Yanlış anlamayın onlardan sevdiğim çocuğa açılmak için izin alıcak değilim. Sadece onlara danışmak istedim. Ne olursa olsun Ateş'e duyduğum duygular çok farklıydı. Bunu ilk kez yaşıyorum. Böyle bir duyguyu ilk defa hissediyorum. Çok karmaşık birşey. Size şöyle anlatıyım;
Acı cekicegimi biliyorum. Zor zamalardan gecicez. Ama bunları bile bile seviyor insan. Size nasıl cümlelere döksem bilmiyorum. Anlatamıyor insan. Hem acıyı hem de mutluluğu ayna anda yaşamak gibi birşey. Neyse beni lafa tuttunuz. Daha gidip hazirlanıcam. Sonuçta okula gitmem gerek. Dolapatan yarım t-shirt ve şort ikilimi çıkardım. Hazırlandım ve kapının önünde kızları bekledim. Bugün okula kızlarla gidicem. Biraz sonra kızlar geldi ve okula yürüyerek gitmeye karar verdik. Yolda yürüyorduk. Kızlara Ateşe onu sevdiğimi söylemeye karar verdiğimi söyledim. Buna çok sevindiler. Bilin bakalım ne olmuş ? Dun - nasıl olduğunu bilmiyorum- Melek ile Utku sevgili olmuş. Suratlarından belliydi birbirini sevdikleri. Biraz sonra okula varmıştık. Ateş ve diğerleri bahçede bizi bekliyorlardı. Ateş bana biraz utangaç biraz da sevgi dolu gözlerle bakıyordu. Yanlarına gitdik. Selam verdik ve sınıfa doğru çıkamaya başladık. Ateş'i yanıma çağırdım.
- Ateş dün beni sevdiğini söyledin.
- Zeynep daha yeni tanıştık biliyorum. Benimle çıkmak istemezsen bunu anlayışla karşı... Tamam kabul ediyorum. Anlayışla karşılayamam.
- Ateş ben seni seviyorum. Bunu dediğime inanamiyorum. Pat diye söylemiştim. Ateş bile bana şaşkınlıkla bakıyordu. Ama gözünün derinliklerindeki sevgi yerinden hiç gitmiyordu. Sadece bana sarılmakla yetindi. Bende ona...
*Aylin'in bizim sınıfta olmasına sinirleniyordum. Sınıfımı değiştirmeyi düşündüm. Ama Ateş ve diğerleri ne olucaktı. Sadece bizim kızlar ve Ateşler değil bu sınıftaki çoğu kişiyle iyi anlaşıyordum. Alışmıştım bu sınıfa. Hem niye ben gidiyomuşum onalar gitsin düşüncesini aklimdan çıkaramıyordum. Bu seferki seçimimin doğru bir seçim olmasını umuyorum. Her dakika da Aylin'e içimden küfürler savuruyordum. Okul sıkıcılığını sürdürüyordu. Ta ki 4. Teneffüse kadar... Ateşin bir çocukla hunharcasına kavga ettiğini fark ettim. Herkes oraya toplanmıştı. Itekleyerek en öne geçtim. Birde ne göreyim Ateş bir çocukla kavga ediyor. Bu çocuk yoka... Olamaz. Ateş'in yanına gittim ve kavgayı ayırıp Ateş'i sakinleştirmeye çalıştım. Bu arada tahmin ettiğiniz gibi o çocuk Cengiz'di. Yani beni aldatan çocuk. Ateş 'e ne olduğunu sorduğumda. Ateş bana şöyle söyledi " Sana yaptıkları yanında kalamaz. Bizim sınıfa geleceğini söylüyor." Böyle birşey olamaz. Aylin'e bile katlanırım ama Cengiz'e asla katlanamam. Kızlar tuvaletine kadar koştum. Ateş tam beni yakalayacakken elinde kaçtım ve tuvalete girdim. Ne yapıcam bilmiyorum ama tek bildiğim birşey var,o da bu okulda daha fazla duramam...
*
Bugün cumartesi kızlara gitmek istediğimi soyledim. He bu arada şu Cengiz'in arkadaşları vardı ya(Irmak,Ela ve Meleği aldatanlar!) Onlar da okula gelmişler. Sinirimden kuduruyorum şu anda. Neyse ben kızlara bunu anlattım. Kızlar daha ben söylemeden okuldan gidelim dediler. Bende tamam dedim tabiki de. Ama Ateşler'den habersiz gidemezdik. Ateşlere haber vericektik ama okul çıkışı soylemenin doğru olduğunu düşündük. Okul çıkışı Ateş ve diğerleriyle herzaman gittiğimiz cafeye gidicektik. Son ders geldi çattı. Son ders matematikti bu yüzden derse girmek istemedik. Ateş'lerle cafeye gittik.
- Ateş biz bir karar aldık.
- Ne kararıymış bu? O çocukla ilgili değildir inşallah.
- Onunla ilgili.
Ela beklediğimden hızlı bir şekil de
- Biz okulumuzu değiştiricez! Dedi.
Utku bağırdı.
- Nee!!! Bu ne demek ,ne diyorsunuz siz!
Ismail ardından Utku gibi bağırarak
- Saçmalamayın. Bu konuyu daha fazla uzatmayın.
Ateş beklediğimden daha kırılmış bir ses tonuyla
- Bizi bırakıcak mısınız? Diye sordu.
- Hayır tabiki. Biz size bizimle gelmek istermisiniz? Diye sormak için sizi çağırdık. Dedim.
- Tabiki gelicez. Dedi Ismail. Annem ve babama da bir bahane buldum. Yeni okulum nasıl olucak çok merak ediyorum. Ama kötü olmasına olasılık yok. Çünkü Ateş 'de orada olucak.*
Irmak:
Bugün yeni okuluma gidicem. Heyecanlı değilim. Niye bilmiyorum ama sanki birazdan her zaman ki okuluma gidicem gibi hissediyorum. He bu arada soyliyim unutmadan. Hepimiz sevgili olduk. Hikayeyi burada ben devralıyorum. Çünkü Ismail'le nasıl sevgili olduğumuzu anlatıcam. Fazla uzatmadan konuya giriyim. Olaylar şöyle;
O gün çok normal geçmişti. Gece yatağıma yatmış. Uyumaya çalışırken camdan tıkırtılar geldi. Ilk önce aldırmadım. Kuş falan çarpmıştır diye düşündüm. Ama üç defa üst üste olunca şüphelendim. Merak edip camı açtım. Ismail aşağıdaydı. O bakışları insanın aklını başından alıyor. Neyse fısıltılı bir şekilde burada ne yaptığını sordum. Aşağıya inmemi söyledi. İtiraz ettim ama bir faydası olmadı. Aşağıya indim.
- Ne yapıyorsun burda? Birileri görmeden git çabuk.
- Görseler ne yazar?
- Kafayı mı yedin sen! Neyse onu bunu bırakta ne işin var senin burda? Hemen ne söyleyeceksen söyle de git.
- Seni seviyorum...
O kadar yakındı ki bana nefesini yüzümde hissediyordum. Ama onun bunu söylemesi beni o kadar mutlu etti ki. Anlatamıyorum... Öyle hoş ki bakışları, teni,nefesi bile güzel.
- Bende seni seviyorum... Hem, hem de daha önce kimseyi bu kadar sevmediğim kadar çok seviyorum.
Bunu söylediğime inanamıyorum ama söylemiştim onu sevdiğimi söylemiştim. O gece yatamadım. Yatmaya çalışıyordum ama gözümün önünde canlanıyordu o güzel gözleri.Ela'dan:
Bende Irmak gibi nasil Fırat'la sevgili olduğumu yazıcam. O gün kafa dinlemek için ağaç evime gittim. Sırtımı duvara yaslamıştım. Sakindi
ki birini elerinin ikisini de duvara koymuş bir vaziyette görene kadar. Elerinin arasında kalmıştım. Biraz dikkatli baktığımda bunun Fırat olduğunu anladım. O zaman korkum biraz daha sakinleşti çünkü Fırat'tan bana zarar gelmezdi. Bunu biliyordum. Ama burada ne yapıyordu.
- Burada ne yapıyorsun? Ne işin var benim ağaç evim de?
- Sana birşey söylemek için geldim.
- Ne soyliyiceksin?
- Seni sevdiğimi. Sana aşık olduğumu soylicem. Ela ben seni seviyorum. Sonsuza kadar beni sevmeye bana güvenmeye var mısın?
- Va.. varım.
*Bir bluz ve şort giydim. Doğal makyajla ve açık doğal saçlarımla iyi bir kombin yapmıştım. Ateş beni yan sokaktan alacaktı. Niye mi çünkü anne ve babamla yaşıyorum. Kardeşim Defne'de biliyor tabiki Ateş 'le sevgili olduğumuzu. Sonuçta o benim kardeşim. Neyse okula doğru yola çıktık. Herşey normal gidiyordu. Sıradan. Müdürden sınıfımızı öğrendik. Sınıfımız 12/H'ydi. Hemen yukarı çıktık. Geç kaldığımız için özür diledik. Kendimizi sınıfa tanıttıktan sonra en arka cam kenarındaki dört'lü sıraya geçtik. Hepimiz sevgililerimizle oturduk. Teneffüste kantine inip yemek aldık vs. işler. Okul çok sakin bir şekilde geçmişti. Okul çıkışı korku filmi izlemek için sinemaya gitik. Gerçekten çok korkunçtu. Ben çığlık atıyordum. Salak gelmiş gülüyor. Salak diye bahsettiğim kişi tabikide Ateş. Korku filminden sonra yemek yemeye gittik. Tabiki sonra alışveriş. Benim bir diğer huyum ise paramı kimseye asla ödetmem. Şimdide öyle oldu. Ama doğruyu söylemek gerekirse Ateş yüzünden doğru dürüst elbiselere bakamadım. Yok bu elbise kısa, yırtık pantolon da neymiş. Hıh modadan hiç anlamıyor bu erkekler. Neyse bugünlük anlatacaklarım bu kadar. Yatağa yattım ve SONRASI KARANLIK...