Yalan

549 47 5
                                    

Zeynepten:
Bir elin gözlerimi açtığını hissettim. Gözlerimi açan kişi daha sonra elimi ve ayağımı da çözdü. Ayağa kalktım hemen.Elimi çözen adama hararetli bir şekilde sordum "Neden burdayım?" Adam soğukkanlılığıyla "Patronla görüşmek istediğini söyledin patron geliyo birazdan"dedi. Tam cümlesini bitirince büyük,çelik kapı gürültüyle açıldı ve içeri Melek ile Irmak girdi. Gözleri yaşlıydı ve çırpınıyorlardı. Hemen kızların yanina koştum. "Merak etmeyin kızlar ben burdayım"dedim teselli edermişcesine. Daha sonra gözlerimi açan adama dönerek çözün kardeşlerimi! Diyerek çıkıştım. Adam yine yüzündeki soğuk kanlı ifadesiyle kızları çözdü. Adamın gözünün içine baktığımda sadece bir boşluk vardı,belirtisiz,anlamsız bir boşluk. Bunları yapmak istemediği yüzünden belliydi. Kızları çözdüğü anda büyük kapı tekrardan gıcırtıyla ve gürültüyle açıldı. Kızlar yanıma geldi ve birbirimizi koruyormuş gibi durarak içeri gelicek kişiyi merakla bekledik. En sonunda içeri yavaş adımlarla bi adam girdi fakat yüzü belli olmuyordu. Karanlık yüzünü kapatıyor,onu saklıyordu. Biraz daha bize ilerleyince kalbimin küt küt atmasına ordan kaçma istegime engel olamadım. Git gide bize yaklaşıyordu ve büyük pencereden gelen ışıkla yüzü aydınlandı. Bu Cengiz'di, eski sevgilim Cengiz bi katil! Gözlerimin o an her zamankinden çok içtenlikle baktığına emindim. Gözlerimden, ondan igrendigimi anlamasını bekledim. Ama o bana her zaman ki gibi aşık gözlerle bakıyordu. O an kızları orda bıraktım ve hızlı adımlarla Cengizin yanına gittim. O an sadece onun gözlerinin içine baktim, belki benim onu hiç bi zaman sevmiyiceğimi; benim sevdiğim bi adam olduğunu onun da Ateş olduğunu anlar diye ama anlamadı. Önüme düşen bi tutam saçı eliyle,sevgisiyle dokuyacaktıki elimle onun kolunu tuttum ve fırlattım. Kızlar yanıma geldi ve beni tesseli etmeye başladı. Cengizin bakışı beni ofkelendirmiyo aksine üzüyordu.O anda delirmiştim. Cengizin üstüne atladım, kızlar iki kolumdan tuttup beni arkaya doğru çekiyordu. Iki ayağım havada köpek gibi hırlıyordum. Cengiz'in bundan zevk aldığını görmek beni daha da çok sinirlendiriyordu. Kapı gürültüyle açıldı ve Cengiz dışarı çıktı. Odanın içinde öylece kalmıştık yere oturarak seslice ağlamaya başladım. Kızlara sarılıyor,hüngür hüngür ağlıyordum. Irmak zeki bir kız olduğu için bir şey düşünüyor gibi duruyordu. Aslında her kötü durumdan zekasıyla bizi kurtaran Irmak oluyordu. Irmak fasılalarcasına "sesiz gelin,gelin." dedi. Bi arya toplandık.

"Zeynep,Cengiz'e bi oyun oynıyıcaz."
"Anlat" dedim kararlı bir ses tonuyla.

***

Bir saat oluyordu sanırım kızların beni bu plâna ikna etmesi...
Bu sefer ellerimi çözen adama değil ama onun gibi soğuk kanlı bir adama seslendim.

"Hey,baksana"
"Evet."
"Beni patrona götür ama o gelmesin biz gidelim onunla konuşmam gereken önemli bir konu var."
"Bekle" kızlara tedirgin bir biçimde baktım. Onlarda çok tedirgin gibiydi.
Biraz sonra o adam geldi yanıma.
"Gel"dedi her zaman koruduğu sert ve soğuk kanlı ses tonuyla. Adamla beraber sesiz bir şekilde gidiyorduk bizim gibi sessiz koridorlar çok ürkütücüydü. Diğer kapıya benzemeyen küçük tahta bi kapıyı çaldı. "Gir" sesi duyulduktan sonra adam da benimle beraber içeriye girdi. Adam kapıyı kapatırken bende ileriye doğru yürüdüm. Cengiz yanımdaki kitaplıkta kitaplardan birini inceliyordu. Yanıma geldi ve
"Zeynep,ne oldu benimle ne konuşacaksın?" Adama bakarak biraz özeldi de dedim. Oyunculuğumun bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum açıkçası.
Cengiz o adamla beraber odada olan üç adama bakarak kaşıyla çık işareti yaptı. Üç adamda aynı anda arkalarını döndüler ve kapıdan çıktılar. Cengiz elimi tuttu. Aslında karşı çıkardım ama çıkmamam gerekiyordu. Burun buruna bir şekildeydik. Bir adım geri çekildim ama elini bırakmadım.

"Cengiz evet biraz saçma olucak, nasıl soyliyicegimi bilmiyorum ama bu söylediklerimin aramızda kalacağına söz vermeni istiyorum.
"Bana her zaman güvenebilirsin. Sen beni sevmesende ben seni çok seviyorum ve senin her zaman yanındayım. "
"Hayır! Yani... seni sevmediğimi söylendin ya seviyorum"dedim önüme bakarak.
"NE!"
"Duydun işte. Seni SEVİYORUM." Dedim ayakkabılarıma bakarak.
Duygulanmıştı gözünden yaşlar akıyordu ama o güzel gülüşü hâlâ yüzündeydi.
Nedenini bilmediğim bir şekilde ona sıkıcı sarıldım. Aslında çok iyi bir insan diye geçirdim içimden. Ikimizinde gözünden yaşlar masumca akıyordu. Kızlarla anlastigima göre kafasına sert bi eşya ile vurup kaçmalıydım ama yapamadım. O kadar masumdu ki sadece saçlarını okşayıp sarıldım...



Uzun bir aradan sonra merhaba. Bu bölüm iki ay içinde 100 oy alirsa hikayeye devam edicem. Merak etmeyin iki ay boyunca bölüm yasmaya devam edicem ama iki ayın sonunda dönüp buraya bakınca en az 100 oy olmasını istiyorum. Ayrıca Kızıl Cadı kitabımın gerektiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum. Açıkçası düşüncem şöyle ki Kızıl Cadı kitabımın bu kitabımdan bin kat daha iyi olduğunu düşünüyorum. Lütfen gerektiği ilgiyi gösterelim. Şimdilik Görüşürüz diyorum ve sizi öpüyorum...

4 DELİ KANKA (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin