Zümrüdüanka Yoldaşlığı tüm hızıyla onlara doğru geliyorlardı.Sıranın en önünde Ron'u görünce neredeyse koşmaya başlayan annesi vardı.Saniyeler içinde Ron,daha ne olduğunu anlayamadan şefkatli bir kucak tarafından sarıldığını hissetti.Hatta o kadar sıkı sarılmıştı ki Ron kaburgalarının fırlayacağını sandı.
"Ron inanamıyorum.İyisin ve karşımda sağlıklı bir şekilde duruyorsun.Başarıyla atlatabildiniz bu yolculuğu.Bir deri bir kemik kalmışsın.Aaah şükürler olsun yaşıyorsun."Annesi daha da sıkı sarmaya başlamadan önce Ron akıllıca bir hareket yapıp onun bileklerini yakaladı ve ellerini tutuyormuş süsü vererek onu kendinden uzaklaştırdı.
Annesi yüzüne saniyeler boyunca sevgiyle bakarken etraftakilerin de farkına vardı.
"Hermione sende iyisin.Kesin bu çocukları yine ölümden sen kurtarmışsındır."dedi hafifçe gülümseyerek."Kurtuldunuz,bütün çabalarınızla.O saçma yolculuktan."Tam Hermione'yi de sıkıca sarmaya başlamışken Ron annesinin"saçma yolculuk"derken neyi kastettiğini tam olarak anlayamadı.Yani aslında gayet önemli görevler yapmışlardı.Madalyonu yok edip kupayı bulmak gibi.Ayrıca Ron Harry'nin bu sözü duymamasına mutlu oldu.Bu konularda çok kızabiliyordu.
Annesi Hermione'yi de bıraktıktan sonra Neville'a döndü.
"Neville,siz de az çekmediniz Hogwarts'tan değil mi?Yüzünden belli size ne gibi işkenceler yaptıkları."Bunu söylerken Neville'ın yüzündeki kesikleri inceliyordu."Ayrıca büyükannen cesaretinden dolayı seninle gurur duyduğunu söylüyor."Ona da sarıldı ama bu Ron ve Hermione'ninki kadar uzun sürmedi ve son olarak Viktor'a döndü.Ron annesinin onu tam anlamıyla çıkaramadığını anladı.
"Sen bana tanıdık geliyorsun ama tam anlamıyla tanıyamadım seni."dedi düşünceli düşünceli.Tam Viktor kendini tanıtmak için ağzını açmışken Ron içinde bulundukları duruma hiç uygun olmayan derecede neşeli sesler duydu.
"Ayıp ediyorsun anne.Karşında yılların arayıcısı Viktor Krum duruyor ve sen tanımadığı söylüyorsun.Aşkolsun."dedi Fred.George'da yanında Viktor'a sanki onu ilk defa görmüş gibi ağzı açık bakıyordu."Eee Viktor şöyle bir Quidditch hakkında konuşmak istersen yani,şu tarafa geçelim istersen."dedi Fred kolunu Viktor'ın omzuna atıp arkalarından gelen George ile onu sürüklemeye başlayarak.
Aslında bu manzara Ron'un bakış açısından bakınca oldukça eğlenceliydi.Gülmemek için kendini zor tutuyor,dişlerini sıkıyordu.Hatta Hermione bile oldukça keyifli gözüküyordu.Viktor ise onlara"Yardım edin!"dercesine bakışlar fırlatıyordu.Percy ise Fred ve George'dan utanmışçasına başını geriye doğru çevirdi. Bu şamata ancak Ron'un babasının gelip Fred ile George'a doğru "Bırakın çocuğu." demesiyle son buldu.
"Molly, çocukları o kadar sıkı sardın ki iç organlarının fırlamamasına şaşırdım."dedi Ron'a özlemle bakarak.Ron babasının saçındaki ağarmış tellerin arttığını gördü.Büyük ihtimalle strestendi.Ron onu anlamaya çalışıyordu.Herhalde çocuğunun ölesiye bir yolculuğa çıkıp bir sürü tehlikeli şeylerle mücadele etmesini beklemek sabır istiyordu ama sonuçlarından memnun olduğu kesindi.
Orada olan herkes Ron ve Hermione'ye bir başka şekilde bakmaya başlamışlardı.Herkes onlarla gurur duyuyor gibiydi.(Tabi Viktor hariç herkes.Viktor Hermione'ye aşk dolu gözlerle bakarken Ron'a olan bakışlarından bile onun kafasını bir top gibi sıkmak istediği belliydi.)Hatta Percy bile gururunu dile getirmişti.Fred ile George'un bunu gösterme şekilleri daha farklıydı.Fred Ron'un saçını bir köpek seviyormuş gibi karıştırırken George"Yani küçük kardeşimiz çok büyük işler başardı."diyordu iğneleyici bir üslupla.
Tüm bunlar Lupin'in"Peki Kingsley planımızı tam olarak açıklar mısın lütfen?"demesiyle yok oldular.Lupin her zaman olduğu gibi halsiz duruyordu ama mutlu olduğu yüzünden anlaşılıyordu.Herhalde bu mutluluğunun sebebinin yeni doğan oğlu ile doğrudan bir ilişkisi vardı.
Bu sözlerin ardından Shacklebolt'un kalın sesi duyuldu."Evet,yapmamız gereken şey tüm öğrenciler Büyük Salon'a geçince kapalı kapının ardında beklemek.Harry en uygun anda kalabalığın içinden fırlayınca Snape'te ikinci bir şok yaratarak içeri dalıcağız.Yani bu kadar basit.Hadi yola koyulalım."
Tüm yoldaşlık,Ron,Hermione,Neville ve Fred ile George'un arasında sıkışan Viktor,Shacklebolt'un önderliğinde yürümeye başladılar.Shacklebolt birileri tarafından görülmemeye çok dikkat ediyormuş gibi görünüyordu.
Ron yoldaşlığın bu kadar çok şeyi nasıl sadece beş dakikada öğrendiğini merak ediyordu.Yani daha Ron,Hermione ve Harry'nin Hogwarts'a gireli on beş dakika olmuştu.Ayrıca Hogwarts'ta cisimlenemezlerdi.Bunu Hermione'nin milyonlarca defa söylemesinden dolayı artık adı gibi biliyordu.(Ama Hermione'yi kızdırmak için bilmiyormuş numarası yapmayı seviyordu.)Peki Hogwarts'a nasıl girmişlerdi?
Merakına yenik düşen Ron,Viktor'ı sıkıştırmaya çalışan George'a doğru"Peki Hogwarts'a nasıl girdiniz?Yani buraya cisimlenemezsiniz."Bunu söyledikten sonra göz ucuyla Hermione'ye baktı ve onun hafifçe gülümsediğini gördü.George"Eskiden cisimlenemezdik.Bütün eski kurallar kalktı.Yani Hogwarts artık korunmasız.Tabi Dumbledore olmadan ne bekliyorduk.Kapıda duran Rum emiciler de hiçbir işe yaramıyorlar.Girerken bize bakmadılar bile."
Bu sözlerin ardından Ron Viktor'ın"Tabi,ruh emiciler."diye mırıldandığına yemin edebilirdi.
"Bir şey mi dedin Viktor?"dedi Ron gözlerinden ateşler saçarak.Onun açığını yakalamak istiyordu.
"Haa,yoo hiçbir şey söylemedim."dedi Viktor biraz bocalayarak.Bu rekabet Shacklebolt'un "Tam zamanında geldik.Biraz daha oyalansak geç kalıcaktın demesiyle son buldu."Büyük Salon'un kapısının önündeydiler.Harry ortaya çıkmış olmalıydı.Herkes heyecanla bağırıyordu çünkü.
"Hadi şimdi giriyoruz."Kapı yavaşça açıldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romione-Love Tears-Viktor Krum
FanfictionAma Viktor Krum'ın aklında tek bir kişi vardı:"Hermione Granger"