Not:Bu bölüm Ron ile Hermione'nin yaşadığı olaylar sırasında Viktor'ın neler planladığını anlatacaktır.Umarım beğenirsiniz :)
{Viktor}
Büyük Salon'un içindeki sakinleşmeyi bilmeyen kalabalık arasında Hermione'nin çantasından bir şeyler aramasını izliyordu .Ona bakmanın bile kalbini aniden aydınlatabileceğini anlayan Viktor ise Hermione'nin ,onun deyişiyle Uzun Burunlu Weasley'de ne bulduğunu hala kafasına yerleştiremiyordu.Ancak bildiği şey Ron'a karşı içinde giderek daha da çok kabaran bir nefret duygusuyla yaklaştığıydı.Gerçi Ron'un davranışları da pek farklı sayılmazdı ama Viktor Quidditch oynadığı için kazandığı kaslarla bir adım önde olduğunu belirtiyordu kendi zihninde.
Elinde tuttuğu kendi oyuncak figürünü gereğinden fazla sıkarak bakışlarını Ron'a doğru çevirdi ama onun da kendisine baktığını fark edince olabildiğince arkadaş canlısı görünmeye çalıştı.
Bu figürü hala nasıl olduğunu kestiremeden Hermione'ye vermek zorundaymış gibi hissediyordu kendini.Sanki Hermione bu figürü beraberinde taşıyınca kendini ona daha da yakın hissedebilecekti.Aslında bakınca bu figürü ona gizlice vermek için en iyi zamandı.Sadece Hermione'nin çantası açıkken bakışlarını başka yöne çekmesi gerekiyordu.Bunun içinde Ron ne için yardım ettiğini anlasa sinirden köpüreceğini bilmeden Viktor için Hermione'nin dikkati başka yöne çekti.
Viktor,Hermione yüzünü Ron'a doğru çevirmişken minik oyuncağını Hermione'nin yarı açık çantasına fark ettirmeden tıkıştırmayı başardı ve sonra da ona işkence gibi gelen bir şekilde Ron'un Hermione'nin elini tutup onu sürüklemesini seyretmek zorunda kaldı.Keşke az önce elinde sıktığı figür Ron'un vücudu olsaydı diye düşündü Viktor gözlerinden ateşler saçarak.
Kendisi de bu salonda çok vakit kaybetmişti ve Snape'in ona birkaç gün önce bu zamanda hayli zorlu bir şekilde yollayabildiği mektup ile son yüzleşmenin olacağı gün Ölüm Yiyenler'i nasıl bulması gerektiğini anlattığı talimatları getirdi aklına.Bunları düşünürken de kimsenin bakmadığını kesinleştirdikten sonra Büyük Salon'un kapısından hızla dışarı fırladı.
Snape,mektupta Ölüm Yiyenler'in büyük ihtimalle Hogwarts'a uygulanan koruma büyüklerini parçalamak için oraya yukardan bakan bir dağda olucakları ve Karanlık Lord'un onun gelişinden haberdar,hatta gayet mutlu olduğunu da eklemişti.Viktor da kendini septirmemeye çalışarak talimatlardaki hangisi olduğundan emin olmak için epeyce incelediği dağlara odaklanarak cisimlenmeye çalıştı.Zaten genellikle cisimlenme çabaları iyi bir şekilde bitmiyordu ama bu sefer şansı yaver gitti ve istediği yerin sadece on metre ötesinde durdu.Ancak ne kendini tebrik edecek ne de Hermione'nin varlığının ona şanslı geldiğini söyleyecek zamanı bulabildi çünkü onun geldiğini gören Ölüm Yiyenler hemen Karanlık Lord'a haber yetiştirdiler.
Karanlık Lord kafasını Viktor'a doğru döndürdüğünde Viktor belli etmemeye çalışarak onun görünüşü karşısında dehşete düştü.Kıpkırmızı gözlerinin parlaklığı insanın içine işleyen bir soğukluk,soluk yeşil renkli cildi ise tuhaf bir güç dalgası yayıyordu etrafa.
"Ah,bizim gencecik ve gizli yeni üyemiz geliyor."diye anons etti Viktor'ı ona itaat edenlere.Sesi gözlerinden de daha soğuk ve neredeyse bir fısıltı gibi çıkıyordu.Viktor onun karşısında ne yapabileceğini kestirememişti.Bu yüzden efendisini selamlamak amacıyla başını korkarak önüne eğdi.En ufak bir hatasında sinyal bile verilmeden öldürülebileceğini biliyordu.Snape'in bu önerisini niye kabul ettiğini bilmiyordu.Gerçi o bir öneriden çok emir gibiydi ama Ron ile Hermione'nin arasını açmaya yardım edebileceğini düşündüğü için hiç ikilettirmemişti Snape'i.Ama şimdi bu görevin ona ağır geleceğini ve altından kalkamayacağını düşünüyordu.
"Gel buraya gel,ayakların yere korkarak basmasın.Tam da benim istediğimi yapmaya uygun görünüyorsun.Yani en azından vücudun öyle gibi.Zorluklarla kapışmaya hazırsın."Voldemort bunları söylerken Viktor buna hazır olduğuna inanmıyordu ama yapabileceği hiçbir şey yoktu.
O sırada büyük Ölüm Yiyenler topluluğunun önlerinden uzun sarı saçları olan ve siyah cüppelere bürünmüş bir adamın sesi duyuldu.
"Lordum,çocuk için bu iş biraz fazla değil mi?Yani o daha yeni yeni karanlık tarafa adımlarını atıyor ve bu görev...Tabiki siz en iyisini bilirsiniz Lordum."diye de ekledi onun kırmızı bakışları kendi yüzünde kızgınlıkla sabitlenince.
"Elbette ben en iyisini bilirim Lucius.Bunda ikimiz de hemfikirsek tartışılacak bir konu görünmüyor demektir."dedi Voldemort beraberinde çok şiddetli bir "şak"sesiyle birlikte.Adama onun konuşmasını engelleyen bir güç ile tokat atmıştı.Gerçi sarı saçlı adamın da o olaydan sonra konuşmaya pek niyeti yokmuş gibiyidi.Viktor, adamın yanındaki kadının kimsenin duyamayacağı kadar fısıltılı bir tonda(Gerçi bu ton ile konuşması bile başarılı olamamıştı.)"Draco'ya bile bu kadar çabuk güvenememişti." dediğini duydu.Galiba tek duyan o da değildi.
"Narcissa,Lucius'a söylediğini bize de anlatsana.Bu kadar önemli ve acil olan şey neymiş öğrenmek istiyorum.Ben de öyle düşünmüştüm."dedi kadının mahcup suratını görüp sırıtarak.Şimdi kendini Viktor'a doğru çevirmişti.
"Herhalde merak etmişsindir bazılarını bölmeye bu kadar merak ettiği ve benim sana vereceğim göreve."Voldemort haklıydı.Viktor merak etmediğini söyleyemezdi kesinlikle.
"Senden Mürver Asa'nın kime itaat ettiğini bulmanı istiyorum.Snape sana o asa hakkında her şeyi anlatmışa benziyor.Öyle değil mi?"(Fakat Snape ona bu konuda hiç bir gerekli bilgi vermemişti.)"Bunu öğren ve sonra yine aynı dağın tepesine cisimlen.Ayrıca bunu başaramazsan başına neler gelebileceğini biliyor olmalısın.Bilmiyorsan da öğrenmek istemezsin bence."diye noktaladı bu rahatsız edici konuşmayı.Viktor Mürver Asa'nın kime itaat ettiğini bilmemekle birlikte onun ne olduğunu ya da en azından niye bu kadar önemli bir asa olduğunu kesinlikle anlamamıştı.Ama Voldemort'un karşısında bunu tekrar dile getirmek Ron ile Hermione'nin ilişkilerini bir üst boyuta taşımaları kadar korkutucu görünüyordu Viktor'a.
O sırada kıvırcık ve simsiyah saçlı bir kadının hevesli sesi yankılandı tüm dağda.Kadının görünümü biraz delice,hatta aklını kaçırmış biri gibiydi.Neredeyse saçları kadar siyah ve kocaman gözleri yerlerinden fırlayacaktı.
"Lordum içimizden biri çoçuğu bu işi yaparken gözlemeli.Böylece bir hata yaptığında düzeltebiliriz.Ben gönüllü olarak-"Ama cümle daha o tamamlayamadan Voldemort tarafından kesildi.
"Buna gerek yok Bella."Viktor,Voldemort'un bu kadınla az önce konuşmanın ortasına dalan diğer iki Ölüm Yiyen'e kıyasla daha merhametli bir tonda konuştuğunu fark etti."Bana hizmet vermek için içinde biriktirdiğin heves beni onurlandırıyor ama Viktor bunun üstesinden gelebilir.Değil mi?"Son soruyu Viktor'a yönelmişti ama Viktor daha kendisine soru sorulduğunu bile anlayamadan yine bölündü bu gergin ortam.Bu sefer mavi gözleri gecenin loş ve ürpertici ışığında parlayan bir başka adam konuştu neredeyse fısıldayarak.
"Ama Lordum-"Adam cümlesini bitiremeden suratının tam ortasına Voldemort tarafından gönderilen bir yeşil ışık kümesiyle yere yığılıp hareketsiz kaldı.Herhalde bu konuşmanın Viktor daha hiçbir şey söyleyemeden defalarca bölünmesi sinirlerini iyice germişti.Viktor artık daha ne kadar ürperebilirim diye düşünecek kadar çok şey yaşamıştı şu dakikalarda ama buna rağmen sorunun cevabını verebildi."Elbette Lordum,bunu başarıp sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım."
"Ben de öyle demeni bekliyordum.Hadi,ne yapacağını biliyorsun."Bunun üzerine de Viktor her zamanki tanıdık sesle birlikte cisimlendi.Oradan uzaklaştığına çok sevinmişti fakat daha tehlike onun için yeni başlıyordu.Voldemort Viktor'a niye bu kadar fazla güveniyordu?Yani karanlık sanatlarda,insanları kandırmada ya da sorunlara çözüm üretmede öyle ahım şahım bir yeteneği yoktu.Mürver Asa da neyin nesiydi?Onun Voldemort'u etkileyecek kadar önemli özellikleri nelerdi?Viktor tüm sorulara cevaplar arıyordu.Ama galiba en önemli soru ise Snape'in Mürver Asa'yı niye Viktor'a anlatmadığıydı.
Kendisine hayatında yaşadığı en uzun cisimlenme anıymış gibi düşündüren düşüncelerle birlikte yüzlerce öğrencinin koşuşturduğu merdivenlerde durdu.Tam karşısında Hermione ve Ron'un el ele tutuşmuş olarak Harry'nin yanından ayrıldıklarını gördü.Aslında bu konuda Harry'nin bir bilgisi olabilirdi diye düşünmeye başlamıştı Viktor.Eğer Mürver Asa Voldemort için bu kadar önemli ise Harry'yi de aynı derecede etkiliyor demektir.Harry hızla merdivenlerdeki öğrenciler arasında kaybolmadan ona yetişmesi gerektiğini anladı.Az önce gördüğü Ron ve Hermione sahnesi için öfkeden köpürüyordu ama eğer bu görevi atlatabilirse Hermione'nin ona karşı daha derin duygular beslemeye başlama ihtimali olduğuna inandırmıştı kendisini.
"HARRY,HARRY POTTER DUR.BENİ BEKLE."
{Harry}
Harry dikkatimi ortalığı inleten kalın tondaki bağırma sesine vermişti ki oradan kendine doğru gelen Viktor Krum'u gördü.Nefes nefese görünüyordu ama Harry'nin görünüşünün yanında onunki sakin bile sayılabilirdi.
"Harry sana çok önemli bir şey danışmam,yani sormam lazım."diye ekledi hızla.Ancak Harry Ravenclaw'un hayaleti ile hortkuluk hakkındaki görüşmesine daha da çok geç kalmak istemiyordu.
"Krum,biraz beklese olmaz mı?Hani durumu görüyorsun.Savaştayız ve benim hemen Ravenclaw kulesine çıkmam gerekiyor-"
"Hayır Harry bunu söylemek zorundayım.Zaten konuşacağımız konu da bir yerden savaş ile bağlantı kuruyor galiba.Şimdi ve hemen."Harry tam geri dönerken o da arkasına takıldı ve beraber hızla aşağı doğru gelen öğrenci akıntısına karşı gelmeye çalıştılar.Harry ne kadar isteksiz olsa da Viktor arkasından geliyordu hızla.Artık onu dinlemekten başka çaresi yoktu.Viktor tam olarak konuşmaya başlayacakken Harry, onun gözünün kendi elinde ufacık bir şekilde duran ve Ravenclaw Kulesi'ni aramasına yardım eden Çapulcu Haritası'nın parçalarına takıldığını fark etti.(Merdivenlerde Harry,Hermione'ye Hufflepuff'un Kupası ile beraber Çapulcu Haritası'nı da verirken Harry'nin saçını son anda gördüğü ve böylece onun büyük ihtimalle Neville olduğu kanısına vardığı biri tam Çapulcu Haritası'nın hizasından geçip onun birkaç parçaya yırtılılmasına yol açmıştı.Gerçi Harry elinde kalan parçaların küçüklüğünden dolayı Hermione'nin onun yırtıldığını fark ettiğinden bile şüpheliydi ama kendisinde kalan parçalardan birinin de şans eseri Ravenclaw'ın ortak salonunun etrafını gösterdiğini fark edince gayet memnun olmuştu.Diğer parçalar da Sırlar Odası'nı,Şamarcı Söğüt'ü ve yedinci kat koridoruna giden yolu gösteriyorlardı.)
"Bu harita da neyin nesi?"diye sordu Viktor.Harry'nin kesinlikle duymaktan kaçmaya çalışıcağını tahmin ettiği soru bu değildi.
"Gerçekten beni oyalama nedenin bu gayet normal kağıt parçalarını mı sormaktı?"dedi Harry bıkkın olduğunu tamamen açık eden bir tonda.
"Yani biraz değişik gibi görünüyor.Yürüyen noktalar falan ama her neyse."Viktor haritayı Harry cebine tıkıştırmaya çalışarak(Parçalar neredeyse katlanmasını imkansız yapacak bir boyuttaydı.)şüpheyle süzüyordu.Fakat Harry onun uzatmamayı en kolayı olarak bulduğunu düşündü.
"Sadede gel."
"Tamam hızlı olucam.Mürver Asa'nın ne olduğunu biliyor musun?"Bu soru karşısında Harry şaşkınlığını gizleyemedi.Viktor'ın ilgi alanlarından birisinin asalar olduğunu bilmiyordu çünkü.
"Şey...O Dumbledore'un asasıydı.Bilinen en güçlü asa ve Ölüm Yadigarları'ndan da bir tanesi."Bunları ona niye anlattığını kesinlikle bilmiyordu.Gerçi Viktor'ın kötü bir niyeti olmadığını düşünüyordu.Daha doğru söylemek gerekirse onun önemli şeyler ya da karanlık planlar düşünebilmesi için beyninin yetmeyeceğini biliyordu.Belki de bu yüzden bu bilgileri ona rahatlıkla anlatabiliyordu.Harry'nin anladığı kadarıyla Viktor öyle çok zeki ya da Ouidditch'i saymazsak çok başarılı bir çocukluk geçirmemişti.Yani Mürver Asa'yı en fazla ne yapabilecekti ki?
"Ölüm Yadigarları mı?"dedi Viktor.Yüzündeki ifadeden onlardan nefret ettiği belli oluyordu.
"Hani büyükbabamı öldürenler."
Harry bu ses tonundan rahatsız olmuştu.
"Bak eğer ilgilenmeyecek ya da daha fazla zamanımı harcayacaksan ben gidiyorum."
"Tamam tamam.Peki Mürver Asa kime itaat ediyor?"Viktor'ın bu tavrı Harry'yi ciddi ciddi şüphelendirmeye başlamıştı.
"Bunu niye merak ediyorsun ki?"
"Birkaç gün önce bir kitapta görmüştüm de.Dumbledore ile ilgili bir şeyler yazıyordu.Ben de senin bilebileceğini düşündüm-"Ancak Viktor'ın cümlesi Harry daha gerçek mi yoksa uydurmamı olduğunu anlamadan kesildi.Dışarıda asaların ucundan fırlayan büyülerin sesleri ile kimi korkmuş kimi de gayet memnun bir şekilde insanlardan çıkan bağışlar giderek artıyordu.
Harry'nin yapmak istediği tek şey Viktor'ı başından savıp hortkuluğu bulmaya devam etmek olduğu için onun bir şeyler çevirip çevirmediğini anlamak için zamanının olmadığını çok iyi biliyordu.Gerçi Harry daha önce Viktor'ın sorduğu soru hakkında hiç düşünememişti.Mürver Asa gerçekten de Dumbledore'dan sonra kimindi?Ama Harry Viktor'ın eğer kendisinin bu konuda bir şey bilmediğini söylese yine de peşini bırakmaya niyetli görünmediğini fark ettiği için kendini çaresizce bunun hakkında düşünmeye itti.
"Ollivander'ın söylediği gibi asalar sahiplerini öldüren kişinin oluyorlarsa ve Mürver Asa'nın sahibini,yani Dumbledore'u o gece Snape öldürdüyse-"Harry ,Viktor'a bir şeyler açıklamaktansa daha çok kendi kendine konuşuyormuş gibi görünüyordu.Ayrıca şu anda zaman ile sıkıntı yaşamasına rağmen bu konunun merakını uyandırmadığı söylemezdi.Harry,daha düşüncelerini sesli bir şekilde dile getirmesini bitirememiş ama Viktor'ın yüzü nedense bir yapbozun parçasının yerini bulmuş gibi aydınlanıvermişti.
"Çok sağol Harry.Bana ettiğin yardımlar için.Her ne yapıyorsan bol şans."
Harry daha ne olduğunu anlayamadan Viktor çoktan öğrencilerin arasında gözden kaybolmuştu.Zaten Harry de cümlesinin geri kalanını bitirmeye hiç hevesli görünmediği için büyük ihtimalle yanlış şeyler anlayan Viktor'ın gitmesine gerçekten sevinmişti.Ayrıca Harry'nin,Viktor'ın planladığı her ne ise onun kendisine yaptığı gibi şans dilemek gibi bir niyeti de yoktu.Bu yüzden merdivenleri sanki hortkuluk arayışı hiç bölünmemiş gibi çıkmaya devam etti.
{Viktor}
Viktor, Voldemort'un ondan istediği görevi yerine getirip Mürver Asa'nın kime itaat ettiğini bulmuştu.Harry daha neye yardım ettiğini bile bilemeden Voldemort'un savaşı kazanması için büyük bir adımı atmıştı.Harry'nin ne kadar zayıf ve kandırılması kolay olduğunu öğrenen Viktor onun bu haline gülmüştü merdivenlerden kayarcasına inerken.İçini Snape ile olan konuşmasından beri kaplayan o tanıdık güç duygusu sarmıştı yine tüm bedenini.Şu anda kendini rahatsız eden tek şeyin Harry'nin elinde tuttuğu minicik kağıt parçalarında gördükleri olduğunu anladı.Gözü Harry'nin elindeki kağıtlardan birinin üstünde Sırlar Odası adındaki bir yerden çıkıp yedinci kat koridoruna doğru giden iki isme takılmıştı.Ron ve Hermione'ye.O an sinirden eli ayağı titremiş olsa da hem Harry'nin karşısında olduğu hem de Harry haritanın parçalarını hızla cebine tıkıştırdığı için kendini tutmayı başarmıştı.Onların arkasından gitmeyi çok istiyordu ama ondan önce eğer başaramazsa ölme ihtimali çok büyük olan görevi yerine getirmeliydi.Bu yüzden hemencecik daha önce Voldemort ile konuştuğu tepeye cisimlendi.(Viktor düşünceleri ile boğuşmaktan az önceki yere cisimlenmeyi neredeyse Hogwarts'ın devasa kapılarından savaşın ortasına atlarken hatırlamıştı.)
Ayakları tekrardan yere değince kendini tepeden görünen manzaraya bakmaktan alıkoyamadı.Hogwarts daha yeni başlayan mücadelelerle yıkılıyor,yanıyor,yani kısacası bir harabeye dönüyordu yavaşça.Hogwarts'ın Viktor için hiçbir önem sarf etmemesine rağmen Üç Büyücü Turnuvası'nda ve Hermione ile yaşadıklarını düşününce o bile üzülmüştü yıkılan Quidditch sahasını gözlerken.
Karşısında duran Ölüm Yiyenler topluluğunun da daha önceki kadar kalabalık olmadığını fark etti Viktor.Bazıları savaşta öğrencilere büyüler yağdırıyor,diğerleri ise Voldemort'un az önce lanetle öldürdüğü adamın Viktor'ın Ölüm Yiyenler'in yaptığı tezahürattan adının Fenrir Greyback olduğunu çıkardığı bir kurtadam tarafından ısırılmasını izliyorlardı.
"GREYBACK,GREYBACK,GREYBACK..."
Ancak Viktor'ın geldiğini gören Ölüm Yiyenler tezahüratı noktalayıp tekrardan Voldemort'un etrafını sardılar.
"Viktor,geldin demek.Sana söylediğim şeyi yaptın mı bakalım?"
"Sanki başka şansı vardı da."dedi arkalardan bir Ölüm Yiyen.Bununla beraber de içlerinde Viktor'ı gözlemeyi teklif edip reddedilen Ölüm Yiyen'in de bulunduğu bir grup küçümseyerek güldüler.Viktor onlara uğursuzluk büyüleri yağdırmamak için kendini zor tuttu.Gerçi buna kalkışsa da büyük ihtimalle iki saniyede öldürülürdü.Voldemort,Viktor'a yardım ederek konuşmaya başladı.
"Yapmayın,Viktor rahat rahat konuşmalı değil mi?Evet seni bekliyoruz Viktor.Dediğimi yaptın mı?Yoksa bilinen en güçlü asa tarafından öldürülmek mi istersin?"Bunu dedikten sonra yine gülüşmeler duyuldu.Ama Viktor kendini onlara kanıtlamak istediği için bir şeyi yanlış yapmaktan korkarak Voldemort'un önünde eğilip konuşmaya başladı.
"Lordum,Mürver Asa Snape'e itaat ediyor.Severus Snape'e.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romione-Love Tears-Viktor Krum
FanficAma Viktor Krum'ın aklında tek bir kişi vardı:"Hermione Granger"