Sakinliğimi koruyarak misafirlerimizi selamladım Boraya'da hoş geldin deyip annemlerin yanına oturdum. Annem '' Alin bugün okulda biraz rahatsızlanmış eve getirdik uyuyordu yeni uyandı'' diye açıkladı. Bora'nın annesi Ayten teyze '' Geçmiş olsun kızım önemli bir şeyin yoktur inşallah'' diye sordu. '' Yok efendim biraz üşüttüm o kadar '' diye geçiştirdim. Annem kaş göz işareti yapıyordu yani '' Mutfağa gel sofrayı kuralım'' demek istiyordu. Annemle ben misafirlerimizi salonda bırakarak mutfağa geçtik . '' Anne neden bana Ayten teyzelerin geleceğini söylemedin'' diye çıkıştım.
''Kızım sormadın ki hem ne olmuş gelenler Ayten teyzengilse ''. Hıh gel de açıkla. '' Bir şey olmadı başka birileri gelseydi de söylemen lazımdı '' diye kızdım. Sofrayı kurduktan sonra hep beraber masaya geçtik. Annemgil günlük ev işlerinin zorluğundan babamlar ise hayatın pahalılığından yakınıyorlardı. Bir ara Ayten Teyze bana dönüp '' Alincim okul çıkışları Bora'ya ders konusunda yardım etmeni istiyorum eğer senin için bir sakıncası yoksa '' diye sordu. Ben ordan bakınca çalışkan bir öğrenci gibi mi duruyorum benim kendime hayrım yok daha. '' Aslında benim derslerim o kadar da iyi değil Ayten Teyzecim'' diye geçiştirmeye çalıştım. '' Alin'cim Bora'nın dersleri daha kötüdür emin ol takıldığınız yerlerde özel öğretmen tutarız size yardımcı olur''
Annem hemen atlayarak '' Alin içinde çok iyi olur '' dedi. Tabi canıma kastı olan biriyle ders çalışmak benim için gerçekten çok iyi olur. '' Tabi efendim olur'' demekten başka çarem kalmadı. Bora bana dönerek '' Teşekkür ederim Alin ayrıca yemekler çok lezzetli olmuş Ayşe Teyze '' dedi anneme. Bırak bu iyi ayak çocuklarını Bora diye geçirdim içimden. Bu sıkıcı gün Bora'nın sevimsiz yüzünü görerek geçti. Sabah alarmın sesiyle mutlulukla gözlerimi açtım. Nedenini bende bilmiyorum.
Hayatımda ilk kez alarm sesini duyup mutlu olmuştum. Bu düşünceme içimden gülüp rutin işlerimi halletmek için yataktan kalktım. okul kıyafetlerimi giyip aşağı indim. Mutfakta kahvaltı hazır bir şekilde beni bekliyordu. Sıkı bir kahvaltı yapıp anneme sulu bir öpücük bıraktım ve ayakkabılarımı giyip kulaklıklarımı kulağıma yerleştirdim. Okula sakin adımlarla yürüdüm sınıfa girdiğimde Cenk'in çoktan gelmiş ve uyku alemine geçiş yaptığını gördüm. İrem bugün okula gelmeyecekti. Tek oturmak istemediğim için Cenk'in yanına çantamı bıraktım ve cam kenarına oturup etrafı izlemeye başladım.
Okul kapısından gelenlere bakarken kapıdan Bora'nın girdiğini gördüm. Beni görmesini istemediğim için sırama gidip oturdum. Birkaç dakika sonra sınıf kapısı açıldı ve Bora koca egosuyla içeri girdi. Gözlerini sınıfta gezdirdi ve benim Cenk'in yanında oturduğumu gördü ve kafasını yana çevirip bir şeyler homurdandı. Sınıf kalabalık olduğu için söylediklerini anlayamamıştım. Kendi sırasına oturup dizini sallamaya başladı. Arada bize bakıp göz deviriyordu. Takmadım tabi ki. Bora yerinde daha fazla duramadı tepeme dikildi.
'' Ee Alin beraber ders çalışacağımız için daha sık görüşeceğiz bugün çıkışta ders çalışalım artık kendi isteğinle geleceksin. '' dedi pis pis sırıtarak. Katlanamıyordum bu çocuğa Bora'ya dönüp ters ters ona baktım '' Çıkışta kütüphanede ol '' dedim. Kafasını belli belirsiz sallayıp sırasına geri döndü. Sınıfa hocanın gelmesiyle ayağa kalktık. Cenk ölü gibi yatıyordu. Omzundan dürdüp kaldırdım. Avalak avalak etrafa bakıp kendine gelmeye çalıştı.
Göz göze geldiğimizde gözlerinin kan çanağına dönmüş olduğunu gördüm. ''İyi görünmüyorsun neyin var ?'' diye sordum.
Hiç bir şey söylemeden yerinden hızla kalkıp sınıfı terk etti. Bende dahil bütün sınıf arkasından şaşkınca baktık. O anda Bora'nın dudaklarında sinsi bir gülüşü fark ettim bu durumdan keyif alıyor gibiydi.
Hışımla yerimden kalkıp Cenk'in arkasından ona yetişmek için koşmaya başladım. Etrafta Cenk'i ararken biri kolumdan hızla tutup çekti. Arkamı döndüğümde o kişinin Cenk olduğunu gördüm. Anlamsız gözlerle ona bakmaya başladım. Hiç bir şey söylemeden boş bir sınıfa soktu beni. Kapıyı da kapatıp derin bir soluk alıp boş gözlerle bakmaya başladım.
'' Cenk bu halin ne neler oluyor'' dedim.
'' Alin bir şey olduğu yok bir süre birbirimizden uzak dursak iyi olacak sanırım'' dedi.Şaşkınca ''Neden böyle bir şey söylüyorsun şimdi durduk yere fark etmeden bir şey mi yaptım'' dedim.
Sesli bir soluk verip devam etti '' Hayır seninle alakalı bir şey değil lütfen uzatmayalım'' dedi ve son kez gözlerime bakıp sınıftan çıktı.
Bende sıranın üstüne oturdum ve o anda bir alkışlama sesi duyuldu. Pis gülüşüyle Bora içeri girdi. Onun ne işi vardı ki burada ? ''Vay be ne konuşmaydı çok duygulandım'' deyip olmayan gözyaşlarını sildi. ''Yine ne diyorsun ya sıktın ama'' deyip sınıftan çıktım.
Saatime baktığımda zilin çalmasına az bir zaman kaldığını fark ettim.
Derse girmeme kararı alıp kantine indim ve bir kahve alıp bahçeye çıktım. Etrafta kimse yoktu. Sakince kahvemi içmeye devam ettim.
İkinci derse girmek için yerimden kalkıp sınıfa doğru yürüdüm. Çantam hala Cenk'in sırasındaydı. Eşyalarımı toplayıp kendi sırama geçtim. Yüzsüz gibi birde onun yanında oturacak halim yoktu sonuçta.
Zaman su gibi akıp geçmiş son derste bitmişti. Bora ile ders çalışacağımız için kütüphaneye gittim. Bora daha gelmemişti. Telefonumu açıp internette biraz dolaştıktan sonra sıkıldım ve bir saattir Borayı beklediğimi fark ettim. Her zaman ki Bora diye içimden geçirip çantamı aldığım gibi kütüphaneden çıktım. Söylene söylene karşıdan karşıya geçerken bir anda acı bir frenle karışık korna sesi duyuldu.
Son sürat bir araba üstüme doğru geliyordu. Adeta kilitlenmiş gibi arabaya bakıyordum. Gözlerim kendiliğinden kapandı. Tam o anda kolumdan biri tutup fırlatırcasına beni yol kenarına itti. Çok hızlı ittiği için ayaklarım birbirine dolaşıp yeri boyladım. Başım dönüyordu arabadan kurtulmuştum ama hala kendime gelememiştim.
Kafam acıyordu. Derin bir uyku beni kendine çekerken hiç direnmeden kendimi karanlığa bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HODBİN
RomanceAlin ve Bora. Bu iki ismin kaderleri daha ne kadar ortak olabilirdi ki. Bora okulun sorunlu tembel bir o kadar da yakışlı ve zengin çocuğudur. Alin ise hayatta hep zorlanmış kendi çabalarıyla bir yerlere gelmeye çalışan orta halli bir ailenin kızıd...