HODBİN

Bölüm 7

Gözlerimi yavaşça araladım. Önce nerede olduğumu anlayamadım ama kolumdaki serumu görünce bir hastanede olduğumu anladım. Derin bir nefes aldım. Bu kokuyu hiç sevmiyordum.

Odada kimse yoktu. Serumun bittiğini görünce hemşire çağırma butonuna bastım. Hem beni kimin getirdiğini öğrenirdim. Orta yaşlarda bir hemşire gelip geçmiş olsun dileklerini iletip nasıl olduğumu sordu. Hafif tebessüm edip iyi olduğumu ifade ettim.

Serumu çıkardıktan sonra beni hastaneye kimin getirdiğini sordum.

Hemşire " Olay yerine ambulans çağrılmış sizi ekip arkadaşlarımız getirmiş yani kim olduğunu bizde bilmiyoruz " dedi. Kafamı sallayarak onayladım onu. Serumun bittiğini taburcu olabileceğimi söyledi çıkmadan önce. Tek başıma gidemezdim annemgili arasam telaşlanırlar. Cenk'i zaten bugün olanlardan sonra arayamazdım. En iyisi İrem'i aramak. 

İrem'i aradığımda yarım saate burada olacağını söyledi. Bende o sıra bahçeye hava almaya indim. 15 dk sonra İrem arayıp odaya geldiğini ve nerede olduğumu sordu. '' Bahçeye hava almaya indim hemen geliyorum. '' deyip telefonu kapattım. Ne çabuk gelmişti. Odaya gittiğimde İrem eşyalarımı toplamıştı bile. Koluna girip odadan çıktık. İrem'e dönüp '' Erken geldin sanki yakınlarda mıydın  ?'' derken veznede Bora'nın durduğunu gördüm. Ne işi vardı bunun burada ? 

İrem bana dönüp '' Okuldan çıkarken Borayla karşılaştık o da seni arıyormuş ben de olayı anlatınca o beni hastaneye bırakmak istedi bir sorun yok demi '' diye sordu birde. Bora bugün görmek isteyeceğim en son kişi olabilirdi. İrem'e ne diyeceğimi düşünürken Bora yanımıza geldi '' Çıkış işlemleri tamamdır sizi eve bırakayım''

Borayı daha fazla görmek istemiyordum tam bu teklifini reddedecekken İrem benden önce lafa atlayıp ''Çok iyi olur''  dedi. Umutsuzca Bora'nın arabasına doğru gittik. Arabada kimse konuşmuyordu. Bora evimi bildiği için adres sormadan hızlıca beni eve bıraktı. İremle evlerimiz çok uzak olmadığı için İrem'de benimle birlikte indi. İrem ile vedalaşıp eve girdim. Evde kimse yoktu. Aç olmadığım için direk odama çıkıp yatağıma kendimi attım.

Sabah uyandığımda okul saatinin yaklaştığını fark ettim. Saatlerdir uyuyordum. Ama kendimi iyi hissediyordum. Hazırlanıp okula yürümeye başladım. Sınıfa girdiğimde herkes sınıftaydı. Geç kalmıştım galiba. Dersimiz kimyaydı ama müdür yardımcısı sınıftaydı. Bana hadi geç kızım yerine diyerek oturttu sırama geçtim İrem bugün gelmicekti galiba dün de bir şey söylemedi. Müdür yardımcımızın yanında biri bekliyordu '' Yeni sınıf arkadaşınız Ozan'' diyerek tanıttı Bora'nın yanı boştu onun yanına geçti oturdu. 

Cenk bugün okula gelmemişti İrem de yoktu. Bir şey mi olmuştu acaba.Ders bitiş zili çaldığında İrem kapıda göründü. Telaşlı bir hali vardı koşarak yanıma geldi noldu demeye fırsat kalmadan anlatmaya başladı '' Cenk okuldan ayrılmış kaydını başka bir okula aldırmış'' 

Neden böyle bir şey yapmıştı ki '' Hangi okula gitmiş ?'' diye sordum. 

Okul çıkışında Cenk'in yeni okuluna gittim çıkış zilleri daha yeni çalıyordu. Kapıda beklerken Cenk'in okuldan çıktığını gördüm. Beni fark edince hemen yanıma geldi şaşırmıştı beni burada gördüğüne. 

'' Niye geldin Alin ne işin var burada '' diye sordu.

'' Seni merak ettim neden bir anda okulunu değiştirdin hem de bize hiçbir şey söylemeden    gittin ?''

Yakınlarda bir kafeye gidip oturduk. Cenk anlatmaya başladı. '' Bak Alin sana gerçekleri anlatacağım sen okula gelmeden önce Bora ile bir sıkıntım yoktu çünkü beni onla muhattap edecek biri yoktu sen okula geldikten sonra her şey değişti Bora'nın seninle uğraşması beni de rahatsız ediyordu. Garip bir şekilde seni korumak istiyordum sürekli seni korumak istiyordum senden hoşlanmaya başlamıştım kendimi senin yanındayken mutlu hissediyordum. Ama Bora senin korumamdan rahatsız oldu Bora böyle bir çocuk kimse ona diklenemez okulun en zengini olduğu için her şeyi yapabilecek güçte. Sürekli tehdit ediyordu beni ama son zamanlarda aileme de bulaşmaya başladı seneye üniversiteye gitmek istiyorum en iyisi bu sorunlardan uzaklaşmak olduğu için kendim için en iyi karar okul değiştirmekti.'' 

'' Keşke bunları bana daha önce anlatsaydın belki üstesinden gelirdik. Benden hoşlanma meselen beni üzdü ben seni yakın arkadaşım olarak görüyorum senin de beni öyle görmeni istiyorum. ''

'' Bundan sonra sadece hedeflerime odaklanacağım seni de arkadaşım olarak görmeye çalışıyorum Bora'ya dikkat et ona sakın güvenme çok tehlikeli birisi. Sen de sınavlarına derslerine odaklan.'' 

Cenk'le vedalaşıp evin yolunu tuttum. Eve geldiğimde annem sofrayı hazırlıyordu. Babam iş için Bora'nın babasıyla (Ali Amca)  İstanbul'a gitmek zorunda kalmış. 2 gün burada olmayacakmış. Yemek yedikten sonra annem benimle konuşmak istedi. Tahmin edebiliyordum ne konuşacağını. 

'' Alincim derslerin nasıl gidiyor okuluna alışabildin mi seninle konuşamadık hiç ''

'' Derslerim iyi gidiyor anne okuluma da alışmaya çalışıyorum bir kaç tane arkadaşım da oldu  pek arkadaş çevrem olsun istemiyorum seneye zaten başka bir ilde olacağız.'' 

'' Kızım babanın işleri burada iyi gidiyor seneye ne yapacağımız belli değil burada kalma ihtimalimiz var Ali amcangilde memnun babandan derslerinin iyi olmasına sevindim senin eğitimin için her şey yapmaya hazırız'' 

Nasıl da meraklanıyor geleceğim için. Konuşmamızın ardından odama çıkıp biraz ders çalıştım sonra hemen uyudum. Sabah İrem'le buluşup kahvaltı yapmak için plan yapmıştık evden çıkmadan anneme bir not yazıp masaya bıraktım. İrem beni çok güzel bir kafeye götürdü bayıldım buraya '' Buraya daha sık gelelim İrem'' dedim. Burayı beğenmeme memnun olmuştu. Bir ara bana dönüp '' Cenk'i merak ediyorum neden bize bir şey söylemeden gitti ki '' diye sordu. 

'' Bilmiyorum ki onunda vardır kendine göre sorunları '' diyerek konuyu geçiştirdim. Bir daha Cenk konusunu açmaz inşallah .

Kahvaltıdan sonra okula doğru yürümeye başladık İrem bir arkadaşını görüp yanımdan ayrıldı. Okulun kapısından girdiğimde arkamdan hızla bir arabanın yaklaştığını duydum. Ses gittikçe yaklaşıyordu üstüme sürecek hali yoktu ya arkamı döndüğümde arabanın hızla bana doğru geldiğini gördüm şok oldum resmen son anda birisi tutup kolumdan çekti kafamı kaldırdığımda yeni çocuk Ozan beni tutuyordu. Bana bakarak söyledi ;

'' Dikkat et kazazede''