Karşımızda Ozan'ın durması ortamda resmen soğuk hava etkisi yaratmıştı. Ozan'a dönüp '' Mustafa Hoca'nın oğlu sen misin ?'' diye sordum.
'' Evet ben aslında klübe çok gelmiyordum Antalya'ya dönünce arada uğramaya başladım babam da bugün yoğun olunca bir kaç derse ben gireceğim. Merak etme en az babam kadar yetenekliyimdir ben de.'' dedi gülerek. Daha sonra Bora'ya dönerek '' Sende antrenmana katılacak mısın ?'' diye sordu. Bir an Bora ters bir şey yapacak diye korktum Bora'dan önce davranıp '' O katılmayacak sadece spor yapmak için geldi benim yarın seçmelerim olduğu için geldim'' diye açıkladım. Bora hemen atlayıp '' Hayır bende antrenmana katılacağım'' dedi.
Bu çocuk sorun çıkarmadan duramıyordu. Ozan '' Hadi başlayalım o zaman '' dedi. Bir kaç ısınma hareketinden sonra temel hareketlere geçtik. Boranın gerçekten de spora yatkınlığı vardı. Sanki daha önce uzun bir süre boksla ilgilenmiş gibi yapıyordu hareketleri.
Yorucu bir antrenmandan sonra Bora beni evime kadar bıraktı. Bugünün böyle sakin bitmesine şaşırdım Bora'da büyük değişim vardı böyle devam ederse onunla arkadaş bile olabilirdik.
Eve gelir gelmez yatağa attım kendimi çok yorulmuştum ertesi güne dinlenmiş bir şekilde başlamalıyım. Acaba yarın ki maç nasıl olacaktı ? Kazanabilecek miyim?
Alarmı kurmayı nasıl unuturum ? Sabah kalktığımda saat 9'a geliyordu. Seçmeler 10'da başlayacaktı. Hayatta yetişemem. Yataktan fırlayıp hemen giyindim hızlıca evden çıkıp okula doğru yürümeye başladım. Neredeyse ağlayacaktım seçmelere yetişmem lazımdı. Arkamdan birisi kornaya basıyordu şu an bakacak vaktim bile yok. Derken Bora arkamdan seslendi.
'' Noldu böyle hızlı hızlı yürüyorsun ? '' diye sordu.
'' Seçmelere geç kaldım ona yetişmem lazım oyalama beni''
'' Tamam gel ben de okula gidiyorum beraber gidelim.''
Bu iyi bir fikir değildi ama mecbur kabul ettim. Okula girer girmez direk spor salonuna koştum maçlar yeni başlıyordu. İkinci maça ben çıkacaktım.
Hoca adımı okuduğu an bir heyecan bastı normalde bu kadar heyecanlanmam. Ringe çıktığım an heyecanım daha da arttı.
Galiba yapamayacağım. Hoca başla işaretini verdiği an birbirimizi selamladık kafamı kaldırmamla yanağıma yumruğu yemem bir oldu yere serildim. Karşımda Bora duruyordu ringten yaklaşıp '' Bu kıza yenilirsen okulu sana dar ederim'' dedi. Maç anında resmen tehdit etti beni salak çocuk. Hemen toparlanıp ayağa kalktım rakibimin gözlerinin içine baktım.
Bu maçı almalıydım. İlk atağı ben yaptım. Rakip sersemledi bundan faydalanıp tekme attım. Kız yerde yatıyordu hocanın düdüğü çalmasıyla maçı bitirdiğini anladım. Maçı almıştım. O an Borayla göz göze geldik. Ben sana demiştim der gibi bakıyordu bana. Ama daha her şey bitmedi asıl önemli olan bundan sonraki maçlar. Üzerimi değiştirip sınıfa girdim Ozan'da sınıftaydı sırama otururken beni tebrik etti. Ders bitiminde Bora yanıma gelip ''Maçı da aldığına göre bugün ders çalışmalıyız '' dedi. Bu çocuktaki bu ders çalışma isteği de beni şaşırtıyordu.
'' Olur çıkışta kütüphanede ol '' dedim.
'' Tamam kahvaltı yapmadım ben gel kavhaltı yapalım ''
'' Olur '' dedim.
Bora'nın yanında kendimi biraz huzursuz hissediyordum sanki herkes bize bakıyordu. Bora gibi yakışıklı bir çocuğun yanında benim gibi birini görünce tabii bakarlar. Ama Bora ile bir anda bu kadar yakınlaşmamız beni de şaşırtıyordu biraz da ürkütüyordu. Neyse bu saatten sonra ne yapabilirdi ki? Bu kadar şüpheci olmamalıyım onun samimiyetine inanıyorum.
Kahvaltı için Bora bir şeyler alıp geldi. Sohbet etmeye başladık. '' Benden korktuğun için maçı aldın demi'' dedi Bora gülerek.
'' Evet kaybedersem Bora beni bu sefer öldürür en iyisi maçı almak dedim''
Sohbet ederken Ozan'da geldi yanımıza oturdu Bora biraz rahatsız olmuşa benziyordu. Ozan bana dönüp '' Çıkışta işin yoksa ders çalışalım mı ?'' diye sordu. Bora hemen atlayıp '' Biz beraber çalışacağız önceden konuştuk maalesef '' dedi ukala bir tavırla. Ozan'a dönüp '' Bora ile plan yapmıştık seninle yarın çalışalım olur mu ?'' dedim. İrem'de geldi yanımıza.
'' Neyi tartışıyorsunuz bakalım'' diye sordu. Bora İrem'e dönerek '' Ozan bugün çıkışta ders çalışmak istiyormuş ona eşlik etsene '' dedi. İrem hemen ;
'' Olur çalışalım '' dedi. Ders zilinin çalmasıyla sınıfa gittik. Son dersi iple çektim resmen ne sıkıcı bir gündü.
Son ders zilinin çalmasıyla eşyalarımı toplayıp Bora ile kütüphaneye doğru yürümeye başladık. O sırada biri arkamızdan '' Bora '' diye seslendi. Arkamı döndüğümde geçen gün Bora'nın sevgilim diye tanıttığı Eda'yı gördüm. Yanımıza geldi Bora'ya bakarak '' Aşkım '' dedi. Bora Eda'ya dönüp '' Senin ne işin var burada ? '' diye sordu.
'' Seni aradım bakmayınca merak ettim yanına geldim.'' Bora arada kalmış gibi duruyordu. Ozan olanları uzaktan izliyor olacak ki beni kolumdan tutup '' Hadi Alin antrenmana geç kalıyoruz '' dedi. Bora'ya '' Görüşürüz '' deyip yanlarından ayrıldım. Ozan'a nasıl teşekkür etsem azdı şu an o kızla hiç muhattap olmak istemiyordum. Ozanla biraz ders çalıştıktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Yolda annem aradı. '' Ayten Teyzen'gile gideceğiz sen direk oraya geç ben de çıkıyorum şimdi.''Gitmek zorunda mıydım bugün Bora'yı yeterince görmüştüm zaten. '' Tamam anne'' deyip Boraların evine doğru yürümeye başladım.
Boraların evinin önüne geldiğimde kapıyı çaldım. Kapıyı Bora açtı. Hayret o kadar çalışan varken Bora kapıda mı açıyordu.
İçeri girdim ortalıkta kimseler görünmüyordu. '' Ayten Teyze nerede ?'' diye sordum Bora'ya.
'' Annem markete gitti hizmetli bugün izinli '' dedi.
'' Başka kimse yok mu ?''
'' Yok evde baş başayız şu an '' dedi pis pis gülerek. Borayla aynı evde tek olmak hiç hoş bir fikir gibi görünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HODBİN
RomanceAlin ve Bora. Bu iki ismin kaderleri daha ne kadar ortak olabilirdi ki. Bora okulun sorunlu tembel bir o kadar da yakışlı ve zengin çocuğudur. Alin ise hayatta hep zorlanmış kendi çabalarıyla bir yerlere gelmeye çalışan orta halli bir ailenin kızıd...