Taehyung
"Taehyung güzelim kapıya bakar mısın? Yemek yapıyorum"
Gözlerimi heycanla izlediğim çizgi filimden çekerek, çalan kapıya adımladım.
"Selaaam"
Açtığım gibi Jimin hyung üzerime uçmuş ve elindeki paketleri gözüme sokmuştu.
"Hyung kaç kere söyleyeceğim? Yüksek sesten korkuyorum. Bağırma"
Dediğimde şirince gülümseyip saçlarımı karıştırdı.
"Üzgünüm ufaklık hala alışamadım."
Ufaklık demesine abartılı şekilde göz devirdiğimde beni görmezden geldi ve elindeki paketleri sallayıp salona ilerledi.
"Bak sana neler aldım"
Oturduğun da yanına yerleşip bana heycanla uzattığı paketlere şaşkınlıkla baktım. Bunları alacak parayı nerden bulmuştu?
"Açsana hadi aç"
İç geçirip bana uzattığı paketleri elinden aldım. Bir bulmaca gibi görünen hediye paketini açmaya çalışırken Jungkook gelmiş ve kaşlarını alayla çatıp elimdeki paketlere bakmıştı.
"Bunları alacak parayı nerden buldun?"
Jimin hyung gülümseyip
"sizin kredi kartınızı kullandım"
Dediğinde gülmemi tutamamıştım. Jungkook da gözlerini devirip koltuktaki yastığı Jimin hyung'un kafasına fırlatmıştı.
"Aptal! Benim paramla aldığına göre ben almış oluyorum onları."
Jimin hyung ensesindeki saçları savurur gibi yapmış vü tripli kızlar gibi konuşmuştu.
"Sonuçta ben seçtim, ben getirdim"
İkisinin atışmalarını izlerken hayvan gibi gülüyordum. Sürekli saçma şeyler için kavga ediyorlardı. Dün Jungkook bana çilekli pasta almıştı, Jimin hyung gelip hepsini bitirince de kavga etmeye başlamışlardı. En sonunda Jungkook 'yediklerin anca götüne gidiyor' demişti ve Jimin hyung da sinirlenip gitmişti.
Jungkook daha fazla tartışmamak için tekrar mutfağa gidince Jimin hyung hala açmaya uğraştığım hediye paketini elimden almıştı.
"Bırak artık şunları açmayı, konuşacağız"
Yine başladık... bir haftadır her gün buraya geliyor ve Jungkook ile aramda ne olduğunu soruyordu. Bir şey yok diyince de triplere girip gidiyordu.
"Hyung... sana kaç defa söyleyeceğim aramızda hiç bir şey yok"
Dediğimde omuzuma hafifçe vurmuştu.
"Bana yalan söyleme küçük! Birbirinize bakışlarınızdan belli ne halt olduğu. Seni nasıl kokladığını, nasıl sarıldığını gördüm ben be! Birbirinize yürüyorsunuz siz. Ahan da buraya yazıyorum."
Demiş ve parmağını yalayıp koltuğa hayali çizgiler çizmişti. Özel hayatımıza amma da meraklıydı bu deli.
Tek nefeste sarf ettiği kelimeler yüzünden nefes nefese kalırken ekledi.
"Birbirinize aşık değilseniz, en adi orospu çocuğuyum."
Dediğinde kaşlarımı çattmış ve onu hafifçe itmiştim.
"Küfür etme hyu-"
"Konuyu değiştirmeye çalışma Taehyung!"
Bağırdığında neye uğradığımı şaşırırken dibime girmiş, sesini tehlikeli seviyede alçaltmıştı.
