Çok Aşığım Sana

1.2K 93 47
                                    

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlarım

İyi okumalar💜

_

"Aşık tavşan" gözlerim hala kapalıyken kendimi tutamadan gülümsemiştim. Uzun süre önce uyanıp Taehyung'u uyurken izlemiştim. Yerinden kıpıldanmaya başladığında uyanacağını anlayıp uyuyor taklidi yapmıştım.

Gerilen dudaklarıma dudaklarını kapayıp uzun bir öpücük vermişti. Geri çekildiğinde çattığım kaşlarımla sızlanıp dudaklarımı öne uzatmıştım. Çıplak göğüsümde narin parmaklarını gezdirip gülmüş ve öne uzattığım dudaklarımı defalarca öpmüştü.

"Kalk hadi uykucu, açım ben."

Sızlanıp zayıf bedenine kollarımı doladığımda itiraz etmeyip sarılmış ve göğsümü öpüp yanağını o bölgeye iyice yaslamıştı.

"Biraz böyle kalalım" yumuşak saçlarının arasına burnumu daldırıp yoğun kahve kokusunu ciğerlerime hediye etmiştim. "Biliyorsun annem her fırsatta yanımızda bitiyor."

"Ah uyandınız mı?"
Annem elindeki tabağı masaya
bırakırken söylemişti.
"uygun bir durumda değilsinizdir
diye odaya giremedim" annemin
söylediklerine gülerken Taehyung
sadece başını eğip gülümsemişti.
Ah anneciğim keşke öyle olsa ama
küçük sevgilimin doğum gününe
kadar sabretmeliydim.

Taehyung'un sandalyesini çekip
oturttuğumda yanındaki yerimi
almış ve beklemeden sevgilimin
Tabağına her şeyden biraz koymaya
başlamıştım. "Jungkook bunların
hepsini nasıl bitireceğim?" yüzündeki
korku ifadesiyle tepeleme dolu tabağa
baktığında omuz silkmiştim.

"Çok zayıfladın güzelim birazcık
göbüş yapacağım sana" güldüğümde
kaşlarını çatıp bacağımı çimdiklemişti.
"Göbüş yok Jungkook" uyaran
ses tonunu kullandığında annemle
babamın bakmadığından emin
olup dudaklarına hızla bir öpücük
kondurmuştum.

Gözleri büyürken kimse gördü mü
diye etrafına panikle bakmıştı. "O
göbüş olacak. Mıncıklayacağım ben
onu." Bir şey demeden önüne döndüğünde
tabağımdan bir parça yumurta alıp
Taehyung'un ağzına tıkıştırmıştım.
Ardından birkaç bir şey daha
tıktığımda ağlamaklı sesler çıkarmıştı.
Umursamadan şişen yanakların
öpmüş ve kendi kahvaltıma
dönmüştüm.

Yemek yemeyi hiç
sevmiyordu ama yemesi lazımdı,
kaburgalar görünüyordu resmen.
Dokunurken kırılacak diye ödüm
kopuyordu, incecikti.
"Annen küçükken yüzdüğünü, hatta
bir torba dolusu madalyan olduğunu
söyledi Jungkook."
Gülümseyerek onayladığımda Taehyung şiş yanaklarıyla şaşkınca
bana bakmıştı. Minik sincap!

"Ben de yüzmede iyiyimdir. Bir
yarışa var mısın?" Kendinden
emin konuşmasına şaşırırken
beni geçebileceğini düşünmesine
gülmüştüm. Çok yaşlı olmasa da
aramızda 20 yaş kadar vardı. Kulaç
atarken ölmesinden korkuyordum.
Beni geçmesi söz konusu bile değildi
zaten.

"Emin misiniz? Ambulans çağırmak
istemem" Taehyung'un içtiği meyve
suyu burnundan gelirken öksürükleri
arasında gülmüştü.
"Beni hafife alıyorsun Jungkook"
çarpık bir gülümseme yüzüme
yerleşirken "hiç şansınız yok"
demiştim. İyi bir adamdı ama ona çok
ısınamamıştım.

Annem için ona baba diyordum,
baba olarak gördüğüm pek
söylenemezdi. Beni kabul etmeye çalıştığını görüyordum. Ona bu
konuda minnettardım. Yani kim
sevdiği kadının başka bir adamdan
olan oğluyla iyi anlaşmaya çalışırdı
ki? "Göreceğiz"
_

"Bebeğim ne gerek var şimdi
güneş kremine? Çocuk muyum
ben?" Taehyung kremi sırtıma
yedirirken can yakmayacak bir tokat
atmıştı. "Kızarmış tavuğa dönmeni
istemiyorum. Ayrıca bu kaslarına
dokunmak için bir bahane değil"

Coffee | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin