Bir yıl olmuştu. Yalın benim omzuma yatmayalı tam bir yıl olmuştu. Ne kadar zor geçmişti. Öyle ki bana yüzyıl gibi gelmişti. Ellerimi gözlerime götürdüm. Şişti. Hala ağlıyordum acıyordu işte yaram çok derindi. Çok derin. İlk el ele tutuştuğumuz gün bile benim aklımdayken ben onu nasıl unutabilirdim ki evet imkânsızdı bu imkansız. Pamuk şeker alırdı bana. O hiç sevmezdi ama sırf benim için alırdı. Elime yüzüme bulaştırırdım. Biliyorum pamuk şeker yemek çocukcaydı. Ama ben onun yanında kendimi hep çocuk hissederdim. Neden bilmiyorum. Ama öyleydi işte.
Ayağa kalktım biraz otura otura zaten koltuk içine göçmüştü. Kahve yaptım kendime bir tane kendime geleyim diye. Bir an düşündüm ne zamandır kendimde değildim acaba bir ay iki ay belki de daha fazla bilmiyorum. Tek bildiğim onun benden gittiği gün aklımı ruhumu kalbimi de beraberinde götürdüğü. Çalışma odama geldim hiç şaşırmadığım bir manzara beni karşılıyordu. Dağınıklık. Uzun zamandır temizlik yapmamıştım. Hatta ben uzun zamandır yaşamayı unutmuştum. Acaba o ne yapıyordu? Sevgilisi falan var mıydı ki? Unutmuşmuydu herşeyi bütün yaşanmışlıkları..... Aman neyse artık sabahın şu güzel saatlerinde hüzünlenmek istemiyorum.
Çalışma odasından yatağa doğru giderken gözüm aynaya takıldı. Saçlarım uzamış. Ve kaşlarım kendinden geçmiş. Sanki hiç kuaföre gitmemiş gibi. Hoş şu bir yıldır gittiğimi hatırlamıyorum zaten. Yatağıma gidince karnım guruldamaya başladı. Evet acıkmıştım hem de çok ama üşeniyordum. Kalkcan da kahvaltı hazırlıycan da oooo uzun iş hiç uğraşamam şimdi.
Geri yatağıma yattığımda dilimden birkaç kelime döküldü. " İnan.... İnan hiç unutmadım sevgili.".....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık
RomanceAşkta sarmaşık gibi birbirine dolanmak değil mi? O zaman başlayalım.... ................ "Bunca çektiğim acıdan sonra yine mi?" Ağzımdan kelimeleri o kadar zor çıkarıyordum ki... " Yalın sen aşkı onun kitabını yazmış...