Havadaki dondurucu soğuk içimi ürpertiyordu.
Bu saçma işin ne zaman biteceğini düşünürken Jimin'in elini daha sıkı tuttum çünkü elleri sıcacıktı.
Hafiften bana doğru eğilip fısıldadı. "Bizi sevgiliymiş gibi gösterecek başka ne yapabiliriz ki?"
Omuz silktim. "Bilmem.Bir süredir el ele sahilde dolaşıp,sohbet ediyormuş gibi davranıp,gülüşmemiz yetmiyor mu?"
Göz devirdi ve kısık bir sesle mırıldandı. "Bir fikrin olsa şaşırırdım zaten." Kaşlarımı çattım. "Ne dememi bekliyordun acaba?"
Hafiften elimi sıktı ve bana göz ucuyla bakıp gülümsedi. "Birbirimize sinirli gibi görünmemeliyiz,değil mi sevgilim?"
Dudağımı ısırıp gözlerimi kaçırdım.Bu rolü oynamak daha yeni başlamamıza rağmen fazla zorluydu.Onu güzelce dövüp denize fırlattıktan sonra boğulmasını izlemeyi isterken sadece gülümseyip şirince davranmam gerekiyordu.
Yurda sonunda dönüyordum ama içeride de beni neler beklediğini bilemiyordum.Rol icabı Jimin'in nazikçe davranıp beni yurda kadar bırakmasıyla bu şeyin bazen eğlenceli olabileceğini anladım.
Kapıya geldiğimde elimi yavaşça çektim,kameraların tam şimdi bizi daha çok çekeceğini bildiğimizden ikimiz de hafiften gergindik.
Gülümseyip, "Kendine iyi bak." dedim.Jimin de yavaşça gülümserken fısıldadı. "Konuştuklarımızı nereden duyacaklar,zeki kız?"
Başımı hafiften yana yatırıp daha çok gülümsedim,şu an dışarıdan tatlıca birbirine veda eden sevgililer gibi gözükmemiz de gülünçtü. "Nereden bilebilirim?"
Jimin kameraların farkında değilmiş gibi davranmak için kendini zorlarken bana doğru bir adım attı.Gözümün önüne düşmüş saçımı düzeltti ve bana iyice yaklaşıp alnıma bir öpücük kondurmak için eğildi hafifçe.Sıcaklığını hissettiğimde hiç uzaklaşmasın istedim çünkü fazla üşüyordum.
Öpücük kondurduktan sonra geri çekildi.Fazla klişe davranmamızdan dolayı kendimi gülmemeye zorluyordum sürekli.Jimin'i asla çözemesem de gerçek aşk hayatında bu kadar normal olmadığına emin gibiydim.
Yurda girdiğimde henüz haberlerde bir şey yayınlanmadığı için şimdilik gerilmeme sebep olacak bir şey yoktu.Etrafta kimse yoktu bile.
Sonunda Anna her zamanki neşesiyle yanıma geldi.
"Hoşgeldin Tess!" Bana sarıldıktan sonra montumu çıkarmama yardım etti.Bazen yanında onun küçük çocuğu gibi hissetmeme sebep oluyordu.
"Anna,bir şey konuşabilir miyiz?" Birden kelimeler ağzımdan döküldüğünde ona şirince gülümsedim.Daha geç söylersem ve haberlerden öğrenirlerse daha kötü olacağına emindim.
"Ah,tabii.Gel bakalım." Elimden tutup beni odama doğru sürüklemeye başladı. "Bu arada,herkes nerede?" "Mi Cha,Hana'yı sosyalleşmesi için dışarı çıkaracağını söyledi."
Odada Shin derin bir uykudaydı.Shin ile oda arkadaşı olmak zordu çünkü genelde benim uyanık olduğum saatlerde uyuyup,uyuyacağım zamanlar kalkıp gürültü yapıyordu.
Anna yatağıma oturup anlatmamı beklerce bana baktı. "Şimdi,aşırı bir tepki verme lütfen.Ben biriyle çıkıyorum..."
"Anna?" Birkaç saniyedir tepkisizce yüzüme bakması ürkütüyordu beni.Gözlerini kırpıştırıp kaşlarını çattı. "Sen,biriyle mi çıkıyorsun?"
Başımı öne eğip onayladım. "Hmhm." "Ah benim küçük Tessa'm büyümüş de sevgili yapmış..."
Gülümseyip omzumu sıvazlamaya başladı.Bazen kendini grubun annesi olarak davranmaya fazla kaptırabiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Love║PJM
FanfictionTek yapmamız gereken rolümüzü yapıp kurallara uymaktı fakat biz kuralların dışına çıkmıştık.