"İnanılır gibi değil cidden."
"Alıştım artık,boşver."
Yoongi saçlarımı okşamaya devam ederken derin bir iç çekti. "Tessa üzgünüm fakat sana bu yaşattıkları karşısında tepkisiz kalmamı beklemiyorsun değil mi?"
Hafifçe doğruldum. "Aranızın benim yüzümden bozulmasını istemem."
Yoongi'nin zaten ciddi olan ifadesi gittikçe daha ciddi bir hal alıyordu,korkutucu olmaya başlamıştı. "Tessa,şu an benimle dalga geçtiğini düşünerekten cevap vermiyorum."
Hana birden yanımıza telaşla geldiğinde irkilip hızla başımı Yoongi'nin dizinden kaldırıp ona baktım. "Tess,Jimin gelmişti ne için bilmiyorum,daha konuşamadan Anna sinirlenip saçlarına yapıştı,diğerleri de bağırarak küfürler sayıyor,o yapışkan sülük de hala gitmiyor yardım etseniz sevineceğim."
Yoongi korkutucu bir sırıtmayla ayağa kalktı.Olayı öğrendiğinden beri Jimin'i görmemişti ve birazdan neler yaşanacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Aşağı indiğimizde Anna Jimin'i duvara yapıştırmış,Mi-Cha Jimin'e bağırarak bir şeyler söylüyor,Shin de ağlayarak iğrenç birisi olduğunu söyleyip duruyordu.Etraf fazla dağınıktı hatta havada yırtılmış bir yastığın içindeki tüyler uçuşuyordu fakat tüm bunlara rağmen Jimin oldukça sakindi.
Yoongi elleri cebinde yavaş yavaş Jimin'e doğru ilerledi ve işaretiyle kızlar Jimin'in yakasını bıraktılar.
Onlar konuşurken neden ağladığını anlamadığım Shin'in yanına gidip sarıldım yavaşça.Shin birden tiz sesiyle bağırmaya başladı. "Tessa şu yaratık sana iğrenç şeyler yapmış,sen asla anlatamayıp içine atmışsın.Hep haksızlık yapıyor sana...Üstelik Taehyung'u kötülüyor ve--"
Taehyung'tan bahsetmeye başladığında ağlamaktan cümlesine devam edemedi ve omzumda ağlamaya devam ederken saçlarını okşadım.
Yoongi Jimin'i boş bir odaya götürüyordu,yüzündeki korkunç ifade gittikçe artmıştı.
Shin'i sakinleştirmemiz uzun zaman almıştı.Hala yastığına kapanık bir şekilde sessizce ağlamaya devam ediyordu.Beni çok düşündüğünün farkındaydım fakat ağlama sebebinin ben değil de kesinlikle Taehyung olduğuna emindim.Onu o kadar çok seviyordu ki haksızlığa uğraması bile canını yakıyordu anlaşılan.
Onların birbirine karşı hislerine hayrandım.Bazen özeniyordum fakat...Artık doğru kişiyi bulabilme umudumu tamamen yitirmiştim.Bu yüzden sadece etrafımdakilerin mutluluğunu izleyip onlar için mutlu oluyordum.
Yoongi ve Jimin uzun süre odadan çıkmayınca sessizce kapıya yaklaşıp kulağımı kapıya yaslayıp dinlemeye çalıştım.Neredeyse hiçbir şey duyamıyordum,harika.
Cesaretimi toplayıp içeri girdiğimde Yoongi Jimin'in boğazından tutup duvara yaslamıştı.Jimin zar zor nefes almaya çalışıyordu ve tamamen kıpkırmızıydı.
"Yoongi,ölürse ne yapacağız?!"
"Sen karışma."
"Aptal,şu an ölüyor sanırım dudaklarına bak..."
Yoongi Jimin'in gerçekten gittikçe moraran dudaklarını fark ettiğinde yavaşça elini boğazından çekti.Jimin dengesini toplamak için duvara tutunuyordu.
Yoongi beni bile korkutacak şekilde güldü ve Jimin'in dibine girdi tekrardan. "Söyle,amacın neydi söylesene!"
Jimin şiddetlice öksürürken yere çömeldi ve kısık sesiyle bağırmaya çalıştı. "Aramızdan bana yardımcı olan biri var,tek benim üstüme gelmeyin yeter!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Love║PJM
FanfictionTek yapmamız gereken rolümüzü yapıp kurallara uymaktı fakat biz kuralların dışına çıkmıştık.