Fake Love║PJM

22-What If This Is the End ?

Gerilmekten kalbim küt küt atsa da gülümsemeye çalıştım. "Saçmalama Jimin benim değil o."

"Senin değilse kimin olabilir Tessa?!"

"Bir arkadaşımın,tanımazsın sen."

Elindeki teste bakarken gülmeye başladı birden. "Dalga mı geçiyorsun sen?Arkadaşının testini sen neden alasın?!"

Tam cevap verecekken Anna içeri girdi birden. "Bu gürültü de ne?"

Jimin ona dönüp testi eline tutuşturdu.Anna gözlerini kocaman açmış Jimin'e bakıyordu,Jimin de ona.

"Ben neden baba olacağımı yeni öğreniyorum acaba?Benden sakladınız!"

Anna bu sefer dengesini kaybedip son anda duvara tutunarak ayakta kalmayı başardı.Acilen geçerli bir şey bulmalıydım çünkü olay gittikçe karışıyor ve tuhaflaşıyordu.

"Evet hamileyim,söylemeye korkmuştum."

Birden ikisi de şaşkın gözlerle bana baktığında oyunculuk yeteneğimi kullanarak Jimin'e çaresiz çaresiz bakmaya başladım.

Çok sürmeyecek bir hamilelik taklidi sayesinde Jimin'in her şeyi anlatmasını sağlayabilir ve Youra'nın kendisine çekmeye çalıştığı ilgisini tamamen kendime çekebilirdim.

Anna neden böyle bir şey yaptığımı sorgular gibi bakıyordu.Jimin ise ellerini saçlarına geçirmiş boşluğu izliyordu.

"Anna bizi yalnız bırakabilir misin?"

"Ama-"

"Tessa ile konuşmalıyız başbaşa."

Anna odadan çıktığında Jimin karşıma oturdu.Gerilme seviyem gittikçe artıyordu.Ne diyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Çocuğun babası benim ve o testi bulmasam öğrenemiyordum bile,öyle mi?"

"Korktum diyorum Jimin,korktum!"

İfadesi biraz daha yumuşamaya başladı. "Korkacağın birisi miyim ben?"

"Değilsin ama hissettiğim şeyleri bilemezsin.Çok karmaşık hissediyorum anla beni."

"Her neyse...Aldıracak mısın?Doğurma ihtimalin yok mu?"

"Nasıl olabilir Jimin?İşimi tamamen bırakmam gerekir ama şirketle imzaladığım kontrat var bu başımıza bela olur,en çok tanındığım ünümün arttığı yıllardayım ve takıntılı fanlar beni bile rahat bırakmazken o çocuk sürekli tehlikede olur,Youra zaten başlı başına bir tehdit ve benim yaşım küçük hiçbir şey bilmiyorum daha kendimi kurtaramıyorum o doğarsa çok fazla eziyet çekecek..."

Birden yaptığım doğaçlama konuşma beni de şaşırtmıştı.

Jimin dudağını ısırırken başıyla onayladı beni yavaşça. "Anlıyorum.En azından her şey yoluna girene kadar buralardan uzak bir yerde kalsan?"

"Olmaz Jimin çok fazla işlerim var yeni albümün çıkmasına ne kaldı ki?"

"O zaman sürekli beni arayıp haber vereceksin.Görmeye de geleceğim."

Gülümsedim ve başımla onayladım. "Anlaştık."

Sabah uyandığımda ister istemez gözlerim Jimin'i aradı ama gitmişti.Gitmesi gerektiğini belirtmişti aslında.Sadece gece ben uyuyana kadar yanımda durmuştu.

Lavabodan çıktıktan sonra yatağımda oturan Shin ile karşılaştığımda irkildim.

"Sana da günaydın Tess."

"Günaydın."

Elindeki jelibonu bana doğru uzattığında bir avuç alıp ağzıma tıkıştırdım. "Bu sıra Anna çok fazla abur cubur alıyor bize,sanırım çok çalıştığımız için ödüllendiriyor."