"Ben şirketten ayrılacağım,çok ciddiyim!"
Elime gelen bir vazoyu daha duvara fırlatma girişiminde bulunduğumda Shin bileğimi tutup engel oldu.
"Tess,yalvarırım sakin ol..."
Derin bir nefes alıp arkama yaslandım.Birkaç dakikadır düzensiz bir şekilde nefes aldığım için gittikçe göğsümdeki yanma artıyordu.
Shin vazoyu yerine bıraktıktan sonra yanıma oturup bana sıkıca sarıldı. "Bak,her şey yoluna girecek.Söz veriyorum."
Tepki vermedim ve hafifçe ben de sarıldım.
Aklımdan düşünceler akıp geçerken birden alakasızca onu partide Taehyung ile görmüş olmam gelince hafiften ittirip yerimde iyice doğruldum.
"Shin,sen...Sen partide Taehyung'u öpüyordun!" Aniden konuyla çok alakasız bir şey söylemiş olmamla şaşırıp sessizce yüzüme baktıktan sonra yüz ifadesi gittikçe endişeli bir hal aldı.Gerildiğinde her zaman yaptığı gibi parmaklarıyla oynamaya başladı. "Şey,ne?" "Gördüm işte,açıklama bekliyorum."
İç çekti ve parmaklarıyla oynamayı kesip başını kaldırdı.
"Taehyung'a karşı çok farklı şeyler hissediyorum ben Tessa.İlk kez böyle hissediyorum.Bu hissi sana açıklayamıyorum ama...Biliyorum,bunu sana daha önce anlatmalıydım ama daha ben bile bana ne olduğunu bilmiyorum.Kimseye karşı böyle hissetmemiştim.Normalde aramızda bir şey yaşanmadı,ben hep ona yaklaşmaya çalıştım ama onun iyi bir arkadaşı oldum,hala da öyleyim zaten.İkimiz de sarhoşken bir şekilde olan oldu.Ama kendine geldiğinde normal haline döndü ve benden çokça özür diledi,beni öptüğü için.Ben hep onun yakın bir arkadaşı olarak kalacağım."
"Benden yardım alabilirdin?" "Tessa sen de bana 4 aydır Jimin ile çıktığını söylemedin." Birden duraksayıp kaşlarını çattı. "Jimin demişken,o neden burada değil?"
Jimin konusu açıldığında sinirden gülümseye başladım ve yumruklarımı sıktım.Zaten evime bir yabancının girip beni tehdit etmesi delirmem için yeterliydi fakat Jimin ruh sağlığımı her şeyden daha çok bozuyordu.
Onu kötü bir haldeyken yardım için arayıp olanları söyleyince bunların onu hiç ilgilendirmeyen şeyler olduğunu ve meşgul olduğunu söyleyip telefonu kapatmıştı.
Tam şu anda her şeyi Shin'e anlatmak istiyordum.
"Direk seni aradım,onu endişelendirmek istemedim." "Neden ben endişelenirken o endişelenemiyor?O senin sevgilin,arayalım işte."
Birden "Hayır!" diye lafa atladığımda Shin tek kaşını kaldırıp anlamsız bir ifadeyle bana baktı.Ortamı yumuşatmak için gülümsedim. "Yani,şimdi boşu boşuna aramayalım." "Boşu boşuna derken?"
Beni dinlemeden telefonumu alıp rehberde Jimin'i aramaya başladı."Sevgilini neden sadece 'Jimin' diye kaydedersin ki?"
Birden bileğini tutup onu durdurdum. "Arama Shin." Onu yeterince şüphelendirdiğime emindim fakat tekrardan Jimin'i arayamazdı.Jimin'in saçma tavrından sonra buna asla izin vermezdim.
"Arayacağım Tessa?Hem olanlar ilişkiniz yüzünden değil mi,onunla da alakalı bir şey?" "Arama dedim sana,bırak telefonumu." "Neden sevgilinden bu kadar çok çekiniyorsun?"
"Çünkü o benim sevgilim değil!"
Birden kelimeler dudaklarımdan döküldüğünde sadece susup tepkisini izledim.Birkaç saniye sessizce birbirimize baktıktan sonra birden Shin gülmeye başladı.
"Sadece tartıştığınızı söyleyebilirdin.Bu kadar trip atma Tess-" Sözünü kesip araya girdim,ilk kez Shin ile bu kadar ciddi konuşuyordum. "Ben ciddiyim,sevgilim falan değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Love║PJM
FanfictionTek yapmamız gereken rolümüzü yapıp kurallara uymaktı fakat biz kuralların dışına çıkmıştık.