24

190 16 3
                                        

Hypnogaja- Lullaby

*

Abimin yine ortalığı yıktığı bir an sessizce koltukta oturuyordum. Çok fazla sinirleniyordu. Özellikle işin içinde ben varsam, asla önünü alamadığı bir siniri vardı ve bundan fazlasıyla bıkmıştım.

Babamın gelmesini istiyordum çünkü babam geldiğinde bana bağıramazdı.

"Neden beni uğraştırıyorsun amına koyayım?! Çalışıp yorgun geldiğim yetmiyor bir de senin boklarınla uğraşıyorum."

Aslında olay çok çok küçük bir şeydi.

Veli toplantım.

Okul babama veli toplantısı için mesaj göndermişti. Yoksa ben toplantıya çağırmazdım. Fakat babam o gün işi olduğunu ve Hazan'ın gitmesini söylemişti. Ben de abime söylemek istememiştim. Sonuç olarak önemli değildi ve abimin kin dolu davranışlarını çekemezdim. Ama babam toplantıları önemseyen bir insandı.

Bu nedenle ben ne kadar söylemeyi ertelesem de bugün abimi arayıp akşama veli toplantısının olduğunu ve gitmesini söylemişti.

Abim ise işi olduğunu söylese de babamın emrine ters düşememişti. Sanırım o sırada birkaç laf yemişti ve babamdan yediği azarın acısını benden çıkarıyordu.

"Beni yormaktan başka bir boka yaramıyorsun!"

Sinirle telefonundan birine bir şeyler yazarken bir de bana bağırıyordu. Muhtemelen akşamki işini iptal ediyordu.

Sözleri ne kadar her seferinde kalbimde delikler açsa da ağlamaktan ve üzülmekten başka hiçbir şey yapamıyordum. Bana bunu uzun zamandır yapıyor olsa da her seferinde ilki kadar acı veren bir duruma dönüşmüştü. Belki daha fazla acı vermeye başlamıştı.

Büyüdükçe gururum daha çabuk kırılan bir hâle bürünmüşken o benim büyüdüğümü hiçbir zaman kabul etmemişti.

"Gelme o zaman." dedim gözümden akan yaşları silerken.

Bıkmıştım artık.

"Ne?"

"Gelme." dedim kafamı ona çevirip. "Benim için hiçbir şey yapma. Kılını bile kıpırdatma. Gelme! Benden bıktıysan madem bir daha sana gelmem! Sen de toplantıya gelme!"

"Geri zekalı!" dedi sinirle ve bedenini bana çevirdi.

"Babam demese gelir miyim?! Ben gitmezsem kim gidecek?!"

"Turgay'ın annesi benim için konuşur! Yeter artık! Bıkmadan usanmadan her yaptığım yanlışta beni eziyorsun. Nefretini kusup duruyorsun! Oysaki ben sana hiçbir şey yapmıyorum ama sen her zaman benim kalbimi kırıyorsun!"

Hışımla ayağa kalktığımda gitmemem için kolumdan tuttu.

"Bana sesini yükseltme!"

"Neden beni sevmiyorsun Hazan? Neden her seferinde dünya üzerindeki en nefret ettiğin insanın ben olduğumu düşünüyorum? Annem öldükten sonra üzerine sorumluluk düştü diye bana mı kızıyorsun? Kız kardeşinle ilgilenmek istemediğin için mi? O zaman ilgilenme! Bana küfür etme! Bana bağırma!"

Kolumu sertçe bırakıp kırmızı suratını ovcaladı.

"Siktir git şuradan!"

Sinirle omzuna çarpıp geçtim ve odama girdim. Formalarımı çıkarıp bir kot ve kazak giydikten sonra telefonumu ve küçük cüzdanımı aldığım gibi hızla odamdan çıktım ve dış kapıya yöneldim.

gerizekalı | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin