13

223 14 0
                                        

Sharon van Etten- Serpents

"Günaydın."

Kafamı kaldırıp elinde kahve ile bana bakan Korhan'a baktım. Elimdeki kalemi bırakırken test kitabını kapattım ve geriye yaslandım.

"Günaydın."

Elindeki bardaklardan gelen kahve kokusu burnuma şölen yaşatırken yutkundum.

Bir kahveyi önüme bıraktıktan sonra benden onay bekler gibi karşımdaki sandalyeyi tuttu. Yumuşak bakışlarım ona cesaret vermiş olmalı ki sandalyeyi çekip oturdu.

"Nasılsın?"

"İyi." dedim elime aldığım kahve bardağını çevirirken.

"Emin miyiz?"

"Korhan." derken sabırla soludum.

"Tamam tamam. Sadece bil diye söylüyorum. Emre'nin o anlık çıkışı Sude'yi korumak içindi. Yani dikkat çekmek için. Aralarındaki o şeyden haberdarsındır."

Başımı salladım.

"Farkındayım."

"Benim için olumlu duygular beslemiyorsun, biliyorum. Ama ben hep yakınındayım Hazal. Seni en iyi tanıyanlardan biriyim. Ne kadar gizlesen de içindekileri biliyorum. Bu yüzden kaçmak yerine bana gelebilirsin."

Özgüvensizce gözlerimi kaçırırken kahveden bir yudum aldım.

"Teşekkür ederim ama bir şeyim yok Korhan."

"Nasıl istersen öyle olsun."

Kahvesinden büyük bir yudum aldıktan sonra test kitabıma baktı biraz.

"Ben de Uludağ'a gitmemeyi düşünüyorum."

"Neden?" diyip gözlerindeki yorgun ifadeyi izledim.

"Gelmiyorsun."

Güldüm. Bir elimi onun masanın üzerinde duran elinin üzerine koydum.

"Git Korhan. Kafan dağılsın."

"Birkaç aydır İsviçre'deydim. Sence dağılmamış mıdır?"

Bu sefer dişlerimi gösterek güldüm ve elimi geri çektim. Fakat o bu sefer kaçırdığım elimi tuttu.

"Hep giden olmak istemem."

"Kararlarını bana göre vermeni desteklemem. Ama kendin bilirsin."

"Seni yalnız bırakmak istemiyorum."

"Dert değil. Hem Efe'ye söz verdim. Her gün Gündüz'ü yürüyüşe çıkaracağım."

"Seni seviyorum Hazal."

Buna nasıl bir tepki vereceğimi bilemiyordum. Yavaşça elimi çektim.

"İyi eğlenceler sana."

Acı acı güldü. Ayağa kalkıp masanın etrafını dolandı ve yanımda durdu. Saçımı okşadı.

"Seni yorduğum ve yıprattığım için çok üzgünüm. Keşke zamanı geriye alabilseydim."

Başıma bir öpücük kondurduğunda refleks olarak geri çekildim. Güven veren bir göz kırpmadan sonra geri çekilip uzaklaşırken boğazıma oturan yumrunun etkisiyle gözlerim doldu.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle Y'nin şu an bizi gördüğünü anladım. Mesajları az çok tahmin ediyordum.

Telefona bakmadan önce kantinde bana çevrili olan gözlere baktım.

gerizekalı | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin