12 bölüm

38 0 0
                                    

      Yeni bir gündü bugün ve ilkez birinin evine gidip yemek yapacaktım. Olsun bana değişiklik olurdu. Hep otel ve Reyhan ve ailesi vardı hayatımda. Bir de değişiklik olurdu. O yüzden dün istemediğimi söylemedim. Hem yemek yapacaktım şu dünyada en sevdiğim şeydi. Karam Bey' e yemek yapmak ne kadar zor olabilir diki.
     Akşam saat yedide yemeğe geleceklerdi. Saat bir gibi buluşacaktık Karam Bey ile o yüzden hemen hazırlanmaya başladım. Şık bir tunik ve ona uygun bir şal takım makyajını yapıp çantamı alıp odadan çıktım. Aşağıya indiğinde  karşıda Karam'ın arabasını gördüm ona doğru yavaş adımlarla yürüdüm. Benim geldiğini gördüğünde bana doğru baktı kafasını cevirmeden bende arabanın kapısını açıp içeri girip oturdum oturur oturmaz arabayı çalıştırdı. Ve bana bakıp " bugün Reyhan'nın dediği kuru fasulyeli tarhana çorbasını yapar mısın? " dedi. Ona doğru döndüm ve "tabi yaparım başka istediğiniz varsa onu da yapayım" dedim oda "hayır yok tüm herşey mutfak da var ne istiyorsan onu yap " dedi. Ve devam etti"gelecek kişinin restoranları var birlikte bir iş yapacağız o yüzden rica ediyorum en leziz yemeklerini yap" dedi. Ona gülümseyip " peki" dedim.  Eve geldiğimizi arabanın durmasından anladım ama karşımdaki ev değil saraydı sanki anlatılmayacak kadar güzel bir saraydı ah pardon evdi. Ben eve bakarak indim o ise inmedi.  Kapıdan pahce kapısından Laila çıktı ona doğru bakıp " Ben geç kalacağım sana Laila bilgi verir"dedi kafamı salladım arabayı çalıştırdı ve gitti. O gindince Laila'ya baktım oda bana baktı ve "hadi gel yoksa aslancıkları gecemezsin" dedi ona gülüpseyip yanına geldim aslancık dediğine güldüm ama biliyordum burada yırtıcı hayvan beslemek güç gösterisi gibi bir şeydi. O yüzden dediğini sormadım ve onunla birlikte içeri girdim.  Bahçesi çok güzeldi bir kenarda bir beyaz birde siyah aslan vardı yavruydu ama bunların cinsleri farklıydı sanırım pek hayvanları araştırmam pek de bilmem o yüzden pek de umursamadım ve Laila birlikte evin kapısından içeri girdim. Evin içi dışı gibi mükemmeldi.  Ben buraya ev mi desem saray mı desem hala bilemedim.  Laila bana bakıp " Hemen başlayacak mısın" dedi ona doğru bakıp "Hemen başlasam iyi olur aslında " dedim. "Tüh ya bir kahve içeriz diye düşünmüştüm ben" dedi. Ona gülümseyip " içeriz ama şimdi değil gel ben böreğim pişerken içelim"dedim. Oda "nemli börek yapacaksın " dedi "sepzeli yapacağım ana yemekde et varya bunu etli yapmayacağım" dedim oda gülümsedi beni mutfağa yönlendirdi.   Mutfak da  son ağır ağır yaptım yemekleri zaten akşam yediye çok diyerek.  Burada ki yardımcı kadın da şık bir sofra hazıladı dışarda ki masaya. Laila ise toplantıda burada olmak istemediğini söyleyip bir saat önce dışarı çıktı.

  Saat yediye doğru kapı çaldı içeri ilk önce bir bayan girdi sonra içeri Omar ve Baran girdi ve sonra da Karam içeri girdi. Omar şuan buradaydı. Karam'ın misafiri Omar mıydı? Hemen kendimi mutfağa attım beni şuan görmesi en son isteyeceğim şeydi. Omar'ı uç ay sonra gördüm ama şuan kalbim ona karşı nefret bile hisetmedi. Zaten hiç nefret etmedim ki kırıldım ama nefret hiç etmedim. İstemeden gözlerimden yaş aktı. Ellerimle yaşları silip dimdik bir şekilde doğruluk nefes aldım kocaman bir şekilde.  Ve tezgaha ilerleyip yemekleri ısıtmak için ocakların altını açtım. O sıra içeri Karam girdi bana baktı ve yanıma geldi. Gözlerima bakarak "ağladın mı" dedi. Ona yalan söylememek için konuyu değiştirdim. "Hemen başlayalım mı servise Karam Bey" dedim. Oda gözlerine yemeklerin üzerinde gezdirip "tamam olur " dedi. Ve içeri doğru yürüdü.  Sofranın kurulan masası direk karşımdaydı. Ve ne konuşulursa hepsini duyacak kadar yakınımdaydı. Bu iyi bir şey değildi. Çünkü ben onu  ne görmek ne de sesini duymak istiyordum. Ben masaya bakarken bana arkası dönecek şekilde oturdu. Baran ise onun yanına Karam tam karşımda otururken kadında Karam'ın yanında oturuyordu.  Onları seyretmeyi bırakıp çorbaları servise hazırlamaya başladım. Ben bu çorbayı ilk ona yaptım şimdi de bilmeyerek yine ona yaptım. Hatta onun sayesinde bu çorbayı sevdim. O gün ne güzel gündü. Hayallerim gerçek gibiydi. O gün uzaktı ama yakındı bana ama şimdi uzak çok uzak. Çorbaları hazırladığımda yanimda ki kadın çorbaları aldı ve servise götürdü. Çorbalar içerken ara yemekleri hazırlamaya başladım. O sıra Omar'ın Karam'a " bu çorbası nerden biliyorsunuz? " dediğini duydum. Karam ise  ona cevap verdi" bir  tanıdığım da içtim ve bugün de rica ettim  bugün bu çorbayı yaptırdım. Beğenmediydeniz eğer " dedi devam ederken söze girdi Omar. " yok hayır aylardır içmiyordum çok sevdiğim bir çorba herkes bilmez " dedi. Haklıydı bu çorba unutulmuş bir lezetti. Konu değişip iş hakkında konuşmaya başladılar ve bende artık tatlıyı servise hazırladım.  Tatlı servisi bittiğinde Türk kahvesi yaptım ve onları da yardımcı kadın götürdü. Artık bittiydi yemek. Türk kahvesini türk adetti diye yaptım ve memnun kalmışlardı. İsteme kahvesini yapamadım ama burada onlara kahve yaptım. Bunu yapmanın tek sebebi Karam içindi onu utandırmamak içindi. Yemekten sonra içilip konuşulsun diye.
  
    Ben tam yerime otururken Karam'ın beni çağırdığını söyledi yardımcı kadın ona baktım. Ve ayağa kalktım beni çağırıyordu. Ben şimdi Omar'ın karşısına çıkacak gücü kendim de bulmuyorum. Ben şimdi kaçıp gitmek istiyorum. Ben oraya gidersem kıvranırdım yok olurdum yine. Buna hazır değilken karşısına çıkamazdım. Ama ben Hiçran'ım şimdi çıkamazsam uç ay sonra hiç çıkamazdım. O yüzden ayağa dimdik kalktım ve emin adımlarla içeri masaya doğru ilerledim. Onun arkasından geldiğim için beni görmüyordu ama Baran beni gördüğünde ayağa kalktı. O sıra kafasını çevirdi Omar vr beni gördüğünde içtiği kahveyi zorla yuttuğunu fark ettim. Ve oda ayağa kalktı. Bende Karam'a doğru ilerledim.  Karam'ın yanına geldiğimde
"Yemekleri yapan aşcım Hiçran" dedi. Baran bana bakıp bir şey demek için ağzını açtığında "biz tanışıyoruz zaten" dedim. Karam bana bakıp" öle mi? Dedi yüzüme bakıp bende ona bakıp "öle " dedim. Omar bana bakıp " Dubai de olduğunu biliyordum da evlerde çalıştığını bilmiyordum" dedi sesi sert ve kızgındı. Ona doğru bakıp "Benim ile ilgili bir şey bilmenize gerek yok Omar Bey" dedim. Ama bunu derken hiç gibi konuştum. Ne nefret ne sevgi vardı sesim de.  Baran bana bakıp "Nasılsın" dedi ona doğru dönüp "iyiyim bu arada Elif ile hayırlı olsun" dedim. Karam bana doğru baktı ve " nereden tanışıyor sunuz? " dedi ona doğru döndüm ve "uzun ve sıkıcı bir hikaye sana  sonra anlatırım " dedim bilerek sana dedim. Oda beni tanıtırken hanımlı konuşmadı. Bende ona sizli konuşmadım. Omar bana baktı. Sesi sert bir şekilde " kahve ve yemek için teşekkür ederiz ama biz kalkalım"dedi ona doğru baktım ve "Kahve ve yemekleri beğendiyseniz ne mutlu bize " dedim ve Karam uğurlamak için onları  kapıya doğru yönlendirdi.

   Karam tekrar geldiğinde bana doğru baktı ama çok sert bir bakışı vardı. "Anlatmak istersen dinlerim" dedi. Ona baktım ne yani sormayacak mıydı. Ben sustum ne diyecektim ki hayır mı ama anlatırım dedim ne diyecektim ki şimdi anlatmaya hazır mıydım ki. Ben düşünürken devam etti Karam " merak etme üstelemiycem anlatırsan anlarım ama "dedi. " Şuan anlatmaya hazır hisetmiyorum kendimi" dedim ve devam ettim"size derdimi sevincimi anlatacak kadar samiyetimiz yok"dedim. Bana sinirle bakıp üstüme yürüdü "işin bitti gidebilirsin dışardaki adam seni götürecek" dedi sesi buz gibi soğukdu. Ve üstüme yürüdüğünde fark ettim bu adam ne kadar iri yarıydı böyle. Ah hicran şimdi bunu mu düşünüyorsun gerçekten. Hemen yanından ayrılıp  kapıya ilerledim ve kapının orda ki çantamı alıp dışarı çıktım.

   Odama girer girmez gözyaşlarım benden habersiz yine akmaya başladı. Sura iskenderlinin Kimdi şarkısını açıp dinlemeye başladım.
Gözünaydın bak ayrıldık bu muydu senin sevgin nasıl öle çekip gittin... Kimdi ???
Canım yana yana içim acıya acıya dinledim.
kimdi o kimdi ?
O kız kimdi? 
Neden gelmedin ?
Neden açıklama yapmadın ?
Neden aldattın? 
Söyleyene neden? 
Neden ailemi beni ağlattın?
Neden seviyor gibi görünüp beni yok ettin?
Neden hiç birşey olmamış gibi karşımdaydın?
Şarkı değişti ve bu kez sura iskenderli kopamıyorum senden çalmaya başladı.  Müziğin sesine bıraktım kendimi uykuya teslim oldum .

Omar ise sevdiğini kadının yeni işe başlayacağı adamın mutfağından çıkan kadın sevdiği kadın olması onu orda yok etti. Ama sustu konuşamadı kolundan tuttup seni özledim demek istedi ama kırıldığı için sustu. Hiç kırılmamış gibi davrandı. Hiç birşey olmamış gibi davrandı. Sevdiği kadın ona kahveyi burada yaptı. Oysa o gün o akşam yapacaktı. Ve hatası yüzünden kaybetti sevdiğini. Ve sevdiği kadının ona hiç güvenmediğini anladı oysa dinleseydi şuan bu durumda değil evimde karım olurdu. Burada neler yaptı nasıldı hepsini biliyordu. Uzağında da olsa bir eli bir gözü hep buradaydı.  Çok ağladı evet ağladı bir kadın için ağladı. Ölümüne sevdiydi oysa kadını. Sadece o an sevgilim evleneceğim kadın diyemezdi derse biterdi. Karşısındaki kız takıntılıydı ve ona bunu söyleseydi o zaman kaybederdi öldürürdü sevdiğini. Hiçran 'a anlatmadı çünkü kırıldı o gün o masada çatalın kenarına bırakmayacaktı yüzüğü. Dinleyecekti dinlemeyi hak etmiyor muydu ilişkileri. Bu yüzden gitmedi o akşam da gitmedi istemeye kırıldığı için ve o akşam sabaha kadar ağladı.  İki aşık kalp ,gereksiz bir şey için ayrıldı ve ikisi de bunu anlamadı anlamak da istemedi. 

Kirli Beyaz KediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin