Kirli Beyaz Kedi

14.bölüm

   Bugün  mutfak da müşterilere yemek yapıyordum. Burada baş şef olmuştum. Reyhan ne derse onu yapıyordum asıl baş şef oydu ama o bana bırakıyordu türk yemekleri olduğunda.  Yeni bir sipariş geldi ve bende onu yapmak için yanımda ki yardımcı şeflere söyleyip onlarla birlikte yapmaya başladım. O sıra içeri Karam girdi. Karam bana doğru gelip "kolay gelsin" dedi. Nasıl içeri girdi ki bu adam şimdi. Ben ona bakıp "nasıl girdi buraya herkes giremez " dedim o ise bana bakıp "patronlar her yere girer" dedi. O an anladım bu otel onundu. Bana bakıp "çok açım bana bir şeyler yapar mısın " dedi ona gülümseyip " var mı istediğin bir şey "dedim. O da kaslarını yukarı kaldırıp " yok" dedi bu hali komikti. Ona baktım ve "tamam şefinin ellerine bırak o zaman" dedim. Oda gülümsedi bu cevabıma ve karşıma oturdu. Bende ona yapacağım yemeğe başladım diğer yemeği yanımdaki aşçıya söyledim o yapacaktı. Hızlı ve pratik olan bir yemek yapmaya başladım pratik diyorum ama benim için pratikdi. Ben yaparken o bana bakıyordu.  Ben de yemek yaparken sevdiğim şeyi yapıp telefonumdan radyoyu açıp yemek yapmaya devam ettim. Radyoda Kenan Doğulu'nun kirli beyaz kedi çalıyordu. Ben müziği dinleyerek yapıyordum. Fark ettim ki Karam'da müziğe eşlik ediyordu. Ona baktım oda bana bakıyordu. Ve bu ellerimin titremesine sebep oluyordu. Yemek bittiğinde güzelce servisleyip önüne koydum.
-Ne içersin" diye sordum oda bana baktı ve yemeğe bakıp "ayran " dedi. Yanımda ki şef de ayran getirdi. Gülümseyip yemeğe başaldı. Radyoda yine Kenan Doğulu'nun şarkısı Kardan Kadın çalmaya başladı. Radyoyu kapatacak iken bana baktı ve "kapatma " dedi gülümseyip kapatmadım.
''Biliyorum ısıtırım eritirim eğer istesen ''  nakaratını bana bakarak söyledi ve yemeğine devam etti.  Ondan bakışlarımı çekip yeni bir menüyü yapmaya başladım.    Menüyü yaptığımda servise verdiğinde arkamı döndüğüm de onun olmadığını gördüm. Umursamayıp başka menüleri yapmaya başladım... 
   Bugün de işim bittiğinde gece olmuş hatta saat 12 te geliyordu. Yorgun olduğum için odama gitmek için asansöre ilerlerken onu gördüm. Karşısında ki adama bağırıyordu. Duymuyordum ama hal ve hareketlerinden anlaşılıyordu. Ona doğru ilerledim ve  yanına geldiğimde bana kafasını çevirdi ve karşısındaki adama "son şansın" dedi ve adama eliyle git işareti yaptı adam gitti."Nasılsın" dedim. Bana gülümseyip "iyiyim sen" dedi ona gülümseyip "yorgunum" dedim. Oda bu cevabıma sinirlendi."Neden görüyorsun bu kadar kendini "dedi ona gülüp" bu benim işim kursum geleceğim ayakta durmadan gel şuraya oturalım müsaitsen"dedim. Eliyle geç oturalım işareti yaptı. Dediğini yapıp eliyle gösterdiği yere oturdum oda karşıma oturdu. "Dubai'yi gezdin mi"dedi" evet gezdim " dedim bana baktı ve "çölle gittin mi?" diye sordu. Ona bakıp " evet " dedim ama sesim soğuk buz gibiydi. Bana baktı ve "o zaman seni bir yere götürceğim gel eminim gitmemişindir" dedi vr kalktı elini uzattı bana ve bende kalktım ve elimi uzatmadan "gidelim" dedim. Cevabıma karşı gülümseyip yürüdü bende de yanına gelip ona eşlik ettim. Ama fark ettim ki otelden çıkmıyorduk. Asansöre bindik.
-"Nereye gidiyoruz " dedim cevabıma gülümseyip "az kaldı merak etme " dedi ve en son kattın düğmesine bastı. En son kata geldiğimizde çatıya çıktık.  Çatı katında  helikopter pisti vardı ve düşme tehlikesi yoktu her taraf da korumalıklar vardı. Tam ortasına geldiğimde etrafa baktım. Tüm Dubai ayaklarımın altındaydı. Kafamı Karam'a çevirdim. Bana gülümsüyordu. "Nasıl beğendin mi? " diye sordu ona " dediğin gibi görmedim böyle güzel yer" dedim oda bana güldü. "Demiştim" dedi. Ama burası çok soğukdu. Üşüdüğüm için ''gidelim mi" dedim oda kafasını salladı ve önden gitmem için yol verdi. 
     Asansör geldiğin de " iyi geceler ben odama geçeyim " dedim. Cevabıma karşı "iyi geceler" deyip güldü. Ve bir daha hiç konuşmadık.
  Odama girdiğimde Burçak'ı aradım
Nasılsın kuzu" dedim sesi mutluydu sesim aylar sonra mutluydu. "İyiyim bakıyorum çok mutlusun" dedi ona bugün olanları anlatmaya başladım. "kızım bu Karam nasıl biriyse seni aylar sonra güldürdü" dedi. "İyi arkadaşız " dedim. "Eee ne zaman geleceksin" dedi ona "Uç ay kaldı Azatla aranız nasıl " dedim. Güldü ve "iyi nasıl olsun  gelmeni çok cabuk istiyor nişan yapalım diye" dedi güldüm ona "3 ay sabretsin beni kaçırdığı günün intikamı" dedim güldüm.  Ben güldüğümde o da güldü ve konuşmaya devam ettik.