ölüm ve yaşam arasında

92 2 0
                                    

Badem vuruldu mu diye ona baktım ama oda bana bakıyordu. İkimiz de vurulmadık ama ben sinirlendim. Ve bir adım öne cıktım bu da karşımdaki adamı sinirlendirdi.
"-sen canına mı susadın kadın" diyerek kükredi. Ama onu takmadım bir adım daha atıp Badem'in önüne geçtim. Badem "Hiçran" dedi ama onu dinlemedim ve adam bir adım daha attım. Abimler oradan ismimi bağırıyorlardı ve ben durdum karşımdaki adama bakıp
"-sen karım dedin demi bedel ödettiğin karın bebeğini düşürttüğün kadın vay be şimdi çıkmış karşımıza silah doğrulutuyorsun neden?
-O kadın benim lan
-Sen senin olanı sahip çıktın mı o bebek senin de bebeğindi lan" dedim onun dediği gibi lan ekini bende kullandım. Yüzüme baktı ve silahı kafama doğruttu.
-Bak kadın o benim karım karnındaki benim bebeğimdi hamile olduğunu bilseydim dokunmazdım.
-Hamile olduğunu bilseydin vaybe o kadın yerinde olsaydım seni öldürürdüm. Şu tipine bak gören adam sanar ama " cümlemi bitiremeden
-"bak kızım adamlığı sana yatakda ayrı bir gösteririm şimdi kapa ceneni Kârımı verecek bu avukat
-Adamlık yatak da değil kadına gösterdiğin saygıdır sevgidir yazık bu yaşa gelmiş öğrenememişsin. Karını vermeyecek şimdi indir silahı
- Ne oldu korktun mu
-Kimden senden mi ? Neden korkayım söylesene be adam. Elinde ki silahın arkasında saklanan kendini adam sanan bir yaratık görüyorum. Dediğim an bana bir adım attı silah artık anlımda dayalıydı o soğuk metali hissediyordum.
"O kadını bırak " Omar mı dedi bunu beni korudu mu? Aptal olma Hicran o korur tabi çünkü kötü değil çevrede herkes gibi korudu. Ama korudu ya bu bana yetti.
"Bak herkes korkuyor sende korkuyor musun?" dedi namluyu yüzüm de gezdirdi ve alaycı bir şekilde gülümsedi.
-" Cevabını verdiğim soruları neden soruyorsun salak mısın?" sinirilenmişti.
-"Karımı alıp gideceğim duydun mu?
- O kadını vermeyecem sana " dedim ve parmağımı göğsüne vurarak devam ettim.
- " O kadın ailesi için istemeyerek evlendi sen senin olana sahip çıkmak yerine bedel ödettin bebeğini öldürdün. Sen o kadını sormaya hak etmiyorsun şimdi git buradan
-"Sen istedin" dedi silahı kafamda bastırdı ve açıkçası korkmaya başladım. Ama sonunda polisler geldi. Polisler geldiğinde beni kolunun altına çekti bir anda şaşırdım. Ben bu kadar güçsüz müydüm?
Polislere döndü ve silah hala kafamdaydı.
-"Şimdi gideceğim ve siz beni takip etmediğiniz an bu kızı bırakacağım." dediği an polisler sustu birşeyler konuştu. Aralarından bir adam öne çıktı gidemezsin vs diye beni tutan adamla tartışmaya başladılar sözlü. Sinirlendiği an silahı kafamda bastırıyordu. Ve abimi gördüm belki son görmüşümdü üzgün ağladı ağalayacak durumdaydı kızlar ağlıyordu Gökhan da abim gibiydi. Ve o aşık olduğum adam bana kızmış gibi bakıyordu sertti. Ölmeden gülmesini isterdim ve ölmeden sevdiğimi söylemek istiyordum. Bu yüzden en aptalca şeyi yaptım. Bağırarak
" Seni seviyorum " dediğim an kafama daha çok bastırdı canımı acıtmıştı ve ağzımdan istemeyerek de olsa ah kelimesi cıktı.
-"bana bak kızım öleceksin kim bilir ama böyle dram yapma kes sesini gidiyoruz" dedi ve o an anladım polis gelmediği an beni bırakacaktı. Ama ben orda o cesaretle seni seviyorum omar demek istedim sözümü kestiği için sinirlendim. Beni arabasına gidesiye kadar kolumu bırakmadı ve şoför koltuğunun kapısını açtı
"-bin ve kay hadi " dediklerini yaptım oda bindi ve arabayı çalıştırdı. Hiç konuşmadı bende konuşmadım. Durmadan aynalarda bakıp arkada gelen varmı diye baktı. Sonra ıssız bir sokakta durdu. "İn " dedi silahı ile itekliyerek hiç düşümeden indim. Artık bitti beni burada bırakacak diye içimden seviniyordum. Ama o da indi ve başka arabaya doğru beni itekledi. Ve o an anladım bırakmıycaktı bu adam beni. Ve itekleyip başka arabaya bindirdi beni ve bende bindim. Ve arabayı sürdü...

Uyandığımda herşeyin rüya olmasını isterken onu gördüm ve şuan bir yatakta yatıyordum. Ve yanımda ki koltukta uyuyan o adamı gördüm. Sessizce kalktım ve kapıya ilerledim kapıyı açmaya çalıştım ama açılmıyordu. Ve onun sesini duydum
"Gidiyormuydun hırçın"
-Bak polis yok birşey yok bırak gideyim " dedim kafasını salladı ve kolundan tuttu ve kapıyı açtı. Ve mutfağa kadar kolumdan sürükledi. Mutfakda ki masada kahvaltı hazırlanmış bir şekilde duruyordu. "Amacın ne senin?" diye sordum. Oda bana "Aç aç mı duracaz ye işte "dedi masaya oturdum birşey daha demeden ve kolumu ovaladım elimle. Bu işde bir terslik var ben kaçılırdım neden misafir gibi davranıyordu? Ben kahvaltı sevmediğim için yapmazdım. O çayları koyduktan sonra bana " hadi ye" dedi. Bende ona baktım esmerimsi siyah saçlı siyahımsı gözleri olan bir adamdı. Ve kesinlikle hastaydı dün öldürecekti şimdi kahvaltı yap diyordu.
"-Sen Hastasın"
"-Ne
-Hastasın sen dün öldürmeyi düşünürken bugün kahvaltı yap diyorsun sen ne tür bir yaratıksın " dedim sesimi yükseltip sofradan kalktım. Ve bir an gelip kolumu tutup duvara yasladı beni.
-"bırak be beni zoruna mı gitti ne oldu yoksa beni de mi döveceksin yaratık "dedim o anda arkadaki duvara sert bir yumruk attı. Korktum ama belli etmedim kanlı elini saçlarına getirdi saçlarını karıştırıp bir küfür mırıldandı ve bana bir adım daha attı.
"- Ben kimseyi dövmedim. Kardeşim ölmesin diye evlendim. Ama o kıza bir kez bile vurmadım. Ben şehir dışındayken üvey annem dövmüş ve onun yüzünden bebeğim öldü. Kabul karımı sevmiyorum ama el de kaldıracak biri değilim onu istedim sizden töre bulmadan bulmalı ve korumalıyım.
"- Ben bunu yemedim. Polisler korur onu sen hiç dert etme?" Dedim alaycı bir şekilde o bana kafasını sağa solla salladı hayır der gibi ve kolumu bıraktı ve masaya oturdu. Bende artık daha fazla dayanamadım ve gözyaşlarımı bu adama göstermemek için yattığım odaya geçtim. Ve orada ne kadar kaldım bilmiyorum ama akşam olduğunu kararan havadan anladım. Odadan çıktığımda onu TV karşısında gördüm. Ve oturduğu koltuğun karşı koltuğuna oturdum. Öfkelenmek bana zarar verirdi bu yüzden konuşmayı seçtim.
- Neden beni bırakmadın? Dedim oda bana baktı ve TV ye kafasını çevirdi.
-Bırakamam onu bulmalıyım çünkü kardeşiminde başı belaya girecek ve kardeşimin minik oğlu var sen töreyi bilmezsin töre bulur
-Töre öle mi kim bulmuş bu töreyi ? Cana kıymak töre mi vay be ne geri kafalılık
-Aslında haklısın ben değiştirmeye çalıştım bir çok şeyi değiştirdim ama bazılarının kafası o kadar geri ki senin tabirinle " dedi ve bana dönüp gülümsedi "bir adım atmıyorlar. En önemlisi kendileri bu töre için kendi ailesinden mutlaka birini yok etti."
-Üzüldüm ama sana inanmıyorum. Eski karın neden sana dava açtı annene ailene değilde?
- Çünkü boşanma davası diğer davaya göre daha kolaydı. Ben onun kaçtığını duyduğumda şaşırdım. Çünkü ben ona hiç kötü davranmadım. Annem dövmüş bana söylemedi söyleseydi ben bir yol bulurdum kaçıp gitmemeliydi.
-Sana inanmıyorum biliyorsun değil mi?
- Belli oluyor hareketlerinde akşam yemeği var mutfak da aç olmalısın git te yardımcı kadın hazırladı ben hazırlamadım merak etme.
-Yardımcı kadın?
-Dün de sabah da vardı fark etmemen normal tabi" dedi hiç bir şey demeden kalktım mutafağa gittim. Mutfak masasında ki menüye baktığımda iki kişiden fazla yemek olduğunu fark ettim. Çok aç olduğum için direk yemek yemeye başladım.
  Yemeğin bitmeye yakın yanıma geldi ve karışımdaki masaya oturdu.
-Yarın yatağına koyduğum kutuda ki kıyafetleri giy süslen
-Ne
-Yarın anlarsın
-Ben ne anlamalıyım ya bak direk söyle
-Bu arada benim adım Azat Doğulu"  dedi ve bana baktı ne bekliyordu acaba elini sıkıp ben hicran mı diyeceğim bu adam delirmiş ve ben nasıl kurtulcam.
-Beni ne zaman bırakcaksın?
-Yarın dediklerimi yap bırakacağım.
-Peki " dedim uzatmadım artık konuşmayı ve kalktım yerimden. TV min karşısına oturdum. Kumandayı elime alıp magazin olan bir kanalda durdum. Pek magazin izlemezdim. Ama bugün kafamın içinde başka şeyler olmalıydı. Magazin de bir kadın Omar'ımın ismini söyledi.
( Dün gece sevgilisi ile gece vakti bir kafede görüntülendi Omar Bey. Arkadaşlarımız yanına gittiğinde sorulardan kaçtı izleyelim. " dedi kadın
Sonra ekran değişti ve bir adam konuşmaya başladı
-"Restoranlar zinciri olan Omar Ali Behram gece yarısı sevgilisi Berfin Hanımla yakalandı. "  Berfin Omar'ın elini tutuyordu. Ve bana gülmeyen adam o kadına gülüyor. Şimdi iyi bak bu videoya çünkü artık anla Hicran Omar Berfin'i seviyor. Sen kaçırıldın seni hiç merak etmemiş gece nişanlısı ile gece buluşmuş. Artık onu sevmek yok Hicran Sırma Kaya dedim içimden kendime ve bu sıra gözlerimden yaşlar geliyordu.
Ben kanala bakarken onlar oturdukları cafeden dışarı çıkıyorlardı.
-"İyi geceler Omar Bey " dedi kafa salladı Omar
-" Yakında evlilik  var mı?" Berfin gülüp  " çok yakında " dedi ve Omar hiç bir şey demedi hızlıca arabaya bildirdi Berfin'ini ... )
   Başka bir kişinin haberi çıkarken Azad Bey yanıma geldi ve bana baktı ellinde ki peçeteyi verdi
-Ağlama
-Ben fark etmedim
-Onu anladım ama ağlama kadınlar ağlayınca çirkin oluyorlar " dedi ona sertçe bakınca
"-Bak böyle oluyorsunuz " dedi komik bir mimik hareketi yaptı. Sinirlerim bozulduğu için güldüm ve burada biraz daha kalamazdım o yüzden kalktım "İyi geceler" deyip yattığım odaya geçtim. Yatağımın üzerinde ki kutuyu fark ettim ama şuan ona bakmak istemiyorum o yüzden kutuyu alıp yere koydum ve yatağa geçip uyumak için gözlerimi kapattım ve sessiz ağlamaya devam ettim...
  

    Sabah  sabah biri bana sesleniyordu. Karşımda dün gördüğüm yardımcı kız vardı. Ona ne var der gibi baktım.
- Azad Bey sizi uyandırmamı istedi
-Anladım gidebilirsin
-Kahvaltıya çağırdı sizi hanımım " dedi ve gitti. Ben de yataktan kalktım  lavabo ya gidip rütun işlerini halletim.
   Kahvaltı masası yine çok fazla doluydu. Azad'ın karşısına geçip oturdum.
-Kıyafetini beğendin mi?
-Bakmadım
-Bugün giy gelinliği
-Ne
-Bak amacım kötü bir şey değil sadece giyeceksin ve nikah kıyacağız
-Ne
-Bak korkma kötü hiç bir şey olmayacak
-Hayır evlenmeyeceğim seninle
-Mecbursun
-Hayır " dedim ve kalkacak iken kolumu tuttu  Ve oturttu beni ve kalktı yan masama oturdu. Artık daha yakındı bana
-"Hicran bak evlenmeliyiz mecburuz buna yoksa eski karım ve kardeşim başı belaya girecek " dedi
-Nasıl yani töre beni etkilemez ki yapma evlenemem"dedim her an ağlayacak gibiydim.
-Mecburuz git giyin hazırlan sana söz ilk anda boşanacağız ve sana istemediğin hiç bir şey yapmayacağım. Hiçran küçük bir bebek var onun hayatı için bir kaç ayını alaçam senden
-Ölmeyecek değil mi o zaman
-Ölmeyecek " dedi kendinden emin bir şekilde
-Makyaj vs yap evlilik sahte olduğu anlaşılırsa bebek tehlikeye girer
Kafa  salladım ve sofradan kalktım tam giderken arkadan seslendi "hazırlan uç saat sonra nikahımız var" dedi  ve ben direk yattığım odaya geçtim. Kutuyu açtığımda bembeyaz zaten koları uzun boynu omuzlarım gözükecek kadar düz acıklıkdaydı. Belli dardı kuyruğu vardı ve duvak ise düz beyazdı birde papatya tacı vardı.  Ağlayarak yatağımın üstüne koydum hepsini. O sıra içeri yardımcı kız girdi
-Hanımım yardım etmem için Azad Bey gönderdi beni
-Peki
-Saçlarınıza maşa yapalım ve makyajınızı yapalım oturun lütfen " dedi robot gibiydim ne derse kafamı salladım. Saçlarımı maşa yaptı ve gözlerimi kahve tonlarında yapmıştı. Hiç karışmadım nasıl istiyorsa öle yapsın. Zaten şuan bana kalsa hiç bir şey yapmazdım ama o bebek için yapıyordum şuan herşeyi. 
    Artık tamamen hazırdım masanın oradan papatya buketini  aldım ve oturma odasına geçtim.
Azad simsiyah damatlık giymişti ve bana doğru geldi. Elinde ki kutuyu açtı ve içinden bir adet tektaşı barmağıma taktı
-Bu gerekli mi?
-Gerçek gibi görünmeli
-Anladım
-Birde bu papatyalı kolyeyi takmanı istiyorum " dedi ve yardımcı kıza kolyeyi verdi o da boynuma saçlarım bozulmadan taktı.
-Gidelim küçük hanım
-Azad boşanırız değil mi?
- Merak etme

    

Sizce nikah nasıl olacak ? Boşanacaklar mı?

  

Kirli Beyaz KediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin