Kirli Beyaz Kedi

Ne oluyor?

    Tam tamına bir haftadır burada çalıyorum. En son Omar'ı ogün çorba içerken görmüştüm. Bugün şefler arasında konuşulanlardan duyduğuma göre  AVM acacakmış. Bu yüzden de buraya artık pek gelmezmiş. Ben AVM işini biliyordum kaba inşaattı bitmişti uç aya acılcaktı. Ama ne bileyim gelir buraya da diye düşünüyordum.  Öğrendiğime göre de zaten buraya her zaman uğrayan biri değilmiş. Bu restorantı en küçüğü olduğu için buraya pek vakit ayırmıyormuş vs vs. Bugün abim gelecekti  geç cıkacağım için bugün seni ben alayım dedi. İtiraza etmedim bugün kızılda yoktu zaten tek gitmezdim eve.  Akşam on olduğunda mesaim bitmişti. Yarın için etleri vs ayarlayıp üstümü değiştirmek için oda ya geçtim. Ben acık bir bayandım ama öle dekolteli hiç bir kıyafetim yoktu. Zaten kapanmayı düşünüyorum ama bir türlü adım atamıyorum. İnşallah bir gün o adımı atarım. O yüzden kıyafetlerim de acık fazla dar olmazdı. Dar ise bir ceket vs olurdu illa...
    Mutfaktan çıkıp restoran kısmına geldiğimde onu gördüm karşısında bir kadın vardı ve çok samimiydiler.  Gözlerimi çekemedim ve her anını izlerken kalbim acıdı ve ben bunu iliklerime kadar hissettim. Karşımda bir ses ''güzelim '' diye seslendi kafamı cevirdiğim an abimi gördüm.  O uç beş adımlık mesafeyi koşup ağabeyime sarıldım sımsıkı. Barut' da kollarını bana sımsıkı doladı. Ağabeyim benim her şeyimdi  ve ona sarılmak beni biraz önce gördüklerimi kısa bir an olsun unutturdu.  Yüzümü ellerinin arasına aldı ve '' güzelim ne oldu'' dedi. 
''Hiç Barut'um hadi gidelim '' dedim ve koluna girip çıktım buradan. Çünkü biraz daha kalsam ağlardım. Barut beni iyi anlardı herkes ona sert kaba derdi ama benim için pafuduk bir ağabeydi. Hemen siyah arabasına binip eve doğru sürmeye başladı. Araba sürerken konuşmaya çalıştı ama abi yorgunum dediğim için sustu.  Eve geldiğimde annemle babam TV karşısında sohbet ediyorlardı. Onlara doğru yürüdüm
-Ooo genler pijama terlik TV modundasınız
-Bak adam kızımız yorulmamış bugün bize laf ettiğine göre
-Annem laf yapmadım sadece neyse iyi geceler ''deyip birşey demeden odama geçip üstümü değiştirdim.
  Kafamda tek düşünce ya seviyor sa Berfini? Annemi artık takmıyorum biliyorum takarsam daha çok canımı yakar...

  Sabah işe geldiğimde yine aynı işleri yapamaya devam ettik.  Ben işime koyulmuşken onun kokusunu yanım da hissettim. Ve sağa doğru kafamı çevirdiğimde onu gördüm. Bana doğru yaklaştı.
- ''Nasılsın
-İyiyim siz
-İyi '' deyip gitti. O gidince hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum ama yapamam şuan, akşam yatakta ağlarım.   

  Akşam olası ya kadar görmemiştim akşam sekizde çıktım bugün kapıda da bademin sevgilisi gökhan vardı. Kızlarla buluşacaktık o yüzden bizi almaya gökhan gelmişti yolun üstünde diye.   Gökhan benim kuzenimdi. Ben ona doğru yürüdüm. Omar karşıki masada oturuyordu elinde dosyalar falan vardı. Onu gördüğümde ona doğru baktım oda bana baktı ama hemen kafamı cevirdim. Kızıl beş dk geliyorum deyip mutfak da şefle konuşuyordu. Ben de Gökhan'ı bekletmemek için ona doğru yürüdüm oda elimi tuttup dudaklarına götürdü ve minik bir buse kondurdu. O hep böyle kibar fransız beyefendisi gibi biriydi. Bende ona gülümsedim. Ve koluna girip arabaya doğru yürüdüm. Arabaya bindiğim de  Gökhan'ın binmediğini gördüm.
-"Gökhan bin arabaya kızıl beş dk dedi ama onun beş dk uzun sürer ayakta bekleme
- Haklısın ''dedi ve arabaya binerken kızılı restorandan çıkarken gördü ve ona da aynı bana yaptığı gibi davranıp arabanın kapısını açıp bindirdi. Sonra şoför koltuğuna gelip bindi ve arabayı çalıştırdığı gibi başladı konuşmaya. Ah çenesi çok beyefendi...  Biz Gökhan Burçak Çiçek Barut ve ben çocukluk arkadasıydık. O yüzden ayrımız gayrımız olmazdı.
  -" Eee senin ki ile konuşuyor musun Hicran
-Sayılmaz öle bir duvarı var ki adamın yıkamıyorum. Dün onla gördüm onu samimiydiler. Aklımda tek bir soru var ya seviyorsa Berfin'i?
-Bak güzelim seviyorsa kötü kadın olma çık bu işten
-Bende diyorum Gökhan ama dinlemiyor. Adam kalbim dolu dedi ama bizimkisi dinler mi
-Demedi ima etti ama uzak olmam için diyebilir
-Neden öle desin Hicran Burçak'a katılıyorum. Bu işten vazgeç abin bilmiyor ama bilirse ne olur biliyorsun değil mi?
-Sadece bir ay Gökhan olmazsa ben giderim zaten seviyor ise ben durmam zaten
-peki öle olsun " dedi ve arabayı park edip cafeye geldik. Bizimkiler karşıki masada oturuyorlardı. Herkesle sarılıp abimin yanına oturdum.
-"Eee kızlar iş yerinin nasıl?
- Sıkıcı be Seda
-Neresi sıkıcı acaba Burçak
-Çok müşteri geliyor iki dk dinlenemiyorum" dedi ve ona gülümseyerek
- Benim için güzel hem bir mescidi var kızlar öle güzel ki.
Namaz  kılmaya izin var hem,  adam mescidi öyle karanlık yapmamış en güneş gören yere yapmış ve ole güzel ki insanın çıkası gelmiyor.
-Evet orası çok güzel Hicran sana katılıyorum.
-Eee siz neler yaptınız?
- Ben bugün bir dava kazandım ve inanın kızlar bu davayı kazandığıma hiç bu kadar sevinmemiştim.
- Nasıl yani
-Şöyle sevgilim kadın  töre den kaçıyordu.  Kadını 22 yasında evlendirdiği adam 32 ama adam yakışıklı falan ama kalp yok. Kadını dövmüş bebeğini düşürtmüş. Berdel mi ne halt ise bedel ödetmişler kıza.
-Kadın nasıl peki şimdi
- Durumu kötü Seda ama psikolojisi için tedavi görecek ve devlet tarafından kendisi ve ailesi devlet korumasında artık
-Aferin benim bademim  iyi ki benim sevgilimsin
-sende öle Gökhan....
   Gecenin 11 ine kadar oturup konuştuk.  Ve hepimiz evlerimize dağıldık.  Eve geldiğimde yorgun olduğum içim ılık bir duş alıp direk uyudum.