9. Bölüm: Sanrım Bugün Herhangi Bir Yaratık Yok.

51 8 0
                                    

Her zamanki gibi bir boşluktayım. Yine beyaz bir boşluk... yine insanı öldüren türden bir sessizlik var. Ama bu her zamanki gibi uzun sürmedi...

Bu sefer başkasının bedeninde idim. Ve anlaşılan erkektim... Üstümde kısa kollu, kapüşonlu, üzerinde "New York" yazan bir tişört ve gri renkli bir kapri vardı. Karşımda da 'ben' duruyordu. Üzerinde benim giydiklerimin aynısı vardı. Bedeninde bulunduğum kişi kim hatırlamıyorum ama ikimiz de 4 yaşındaydık. Bunu nedense biliyordum.

Elimi çekiştirerek, Tina:

- Bak, bak! Şimdi sana kanıtlayacağım, Sam!! Göreceksin!!

Sam... Bu ismi duymuştum. Bir önceki rüyamda. Kimdi bu çocuk? Bir anda ben istemeden sözler ağzımdan döküldü ve:

- Ne göstereceksin, Tina?

- Arkadaş. Bizi seven arkadaşlardan, Sam!

Yüzündeki koca gülümseme eksilmeden coşkuyla koşmaya devam etti. Bir şey demeden beni bir ahıra götürdü. Atların olduğu odalar yan yan dizilmişti ve önü bomboş, atları sürmek için ideal bir alan bırakılmıştı... Kahverengi tüyleri, paçalarında ve anlında beyaz lekeleri olan bir atın önünde durmuştuk. Tina hayvanın olduğu bölümün kapısını açtı. Yavaşça bize yaklaştı ve istemsizce geriye doğru bir adım attım. Tina kocaman bir gülümsemeyle:

- Korkmana gerek yok, Sam! O bizim ilk arkadaşımız olacak... İlk ve gerçek arkadaşımız. Bir daha yalnız kalmayacağız. Artık 3 değil 4 kişiyiz.

Ben kafamı öne eğerek:

- Tina, o da bizim arkadaşımız olmak istemeyecek. Biz ondan farklıyız.

Elimle boşluğu göstererek sözüme devam ettim:

- Biz herkesten farklıyız.

- Yanılıyorsun.

Kafasını iki yana salladı ve titrek bir sesle sözünün devamını getirdi:

- O bizi anlıyor! En azından... deneyelim...

Kafamı kaldırdım ve yavaşça iki yana salladım:

- Ama ben... o kadar emin değilim.

Tina dediğime aldırmadan ata doğru yaklaştı ve:

- Adın ne?

Zihnime "Devir" diye bir sözcük yankılanınca, gözlerimi büyüttüm ve şaşkınlıkla ata baktım. Tina sevinçten zıplamaya başladı ve:

- Duydun mu, Sam? Bizimle konuşuyor. O bizim arkadaşımız olacak!

Parmağımla atı göstererek:

- O... o g-gerçekten de konuşuyor.

- Evet, evet konuşuyor. Hadi anneme gösterelim. Devir'in konuştuğunu o da duysun.

Son anda elinden tutarak:

- Bize inanmayacak, Tina.

- Annemiz bize inanır, Sam. O da bizi anlıyor.

- En azından bizim sırrımız olsa. Annem bilmesin. Sadece biz bilelim.

Tina'nın gözleri özlemle parıldadı ve bana sıkıca sarıldı:

- Peki, kardeşim. Nasıl istersen...

------------------------------...

Eski bedenime geri dönmüştüm ama yine kıpırdayamıyor, konuşamıyordum. Karşımda yine Kronos ve daha önce görmediğim bir titan vardı. Bir önceki rüyamda onları gördüğüm yerdeydiler. Kronos her zaman ki gerginlik yaratan haliyle:

13 Olimposlu {Askıda}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin