12

236 20 47
                                    

Bom Na.

O kızı sevmem için hiç bir sebep yok. Sevmeye de çalışmıyordum ya zaten.

Üniversitenin ilk yıllarından bu yana diğer insanlardan hiçbir farkı yoktu benim için. O da diğer herkes gibi ezikleyici ve korkulu gözlerini üzerimden eksik etmezdi. Hakkımda yapılan dedikodulara ortak olur, yeri geldi mi o da birkaç laf söylerdi. Kısaca hayatımda yer alamayacak kadar basitti.

Ta ki bu döneme kadar önemsizdi.

Şimdiyse birincilik hırsı yüzünden hayatıma en boktan şekilde, Kül Saçlı'mın sevgilisi ünvanıyla girmişti. Boktanlık, sevdiceğimin sevgilisi olduğu için değil de sahte sevgilisi olduğu içindi. Yeol'ümün duygularıyla oynuyordu ve bu benim yüzündendi. Benim yüzümden o kız, Chanyeol'ümle çıkmaya başlamıştı. Yine benim yüzümden de ayrılacaktı, bilimsel olmayan bir gerçekti bu. Chanyeol'ümün duygularıyla oynayacaktı- hayır, oynuyordu.

Lanet vize gösterimizde başlamıştı oynamaya.

Önce, ölse bile umrunda olmayacağı biri olduğum halde kulisteyken önceden yediğim darbe sebebiyle yüzümde oluşan ufak kızarıklık bahanesiyle yanındaki sevdiğimle beraber yanıma gelip bana hesap sormuştu. Gözlerimin lens olduğunu da alakasız bir zamanda söylemiş ve böylece hakkımda kimsenin bilmediği bir gerçeği herkesin ortasında kendisinin biliyor olduğunu göstermişti. Güya ilgi gösteriyordu.

Sonrasındaysa, defalarca değiştirdiğimiz ve en sonunda karar verdiğimiz bizim perdemizin son sahnesini sahnedeyken değiştirmişti. Tamam, ben de doğaçlama severim ama gidip de habersiz kimseyi öpmezdim mesela. O ise perde kapanana kadar sarılarak bitireceğimiz perdeyi perde kapanmadan benden ayrılıp yüzümü avuçlayarak dudaklarımı vakumlamıştı. Sahnedeyiz diye ona ayak uydurup beline sarılmış ve gözyaşlarımın ıslattığı dudaklarımla da karşılık vermiş olabilirdim. Ama perde kapanıp mikrofonlar devre dışı bırakıldığı gibi ondan ayrılıp kendimi dışarı atmadım değil.

Tüm seyircinin gördüğünden emindim. Ama bu sorun değildi. Asıl sorun o kızın sahteden de olsa bir sevgilisi olduğu ve bizi izlediğini bilmesine rağmen herkesin önünde beni öpmesiydi, bunu bilerek yapmasıydı. Sevgilisini olabilecek en kötü şekilde rencide etmişti.

Benim canımı sıkan durum da Chanyeol'ün kırılmış olan kalbiydi. Hoşlanmanın başında olsa da o kıza karşı bir şeyler hissediyordu. Hoşlandığı kişinin, gözleri önünde bir başkasını öpmesi kim bilir onu nasıl kırmıştı. Bunu düşünmek bile soluduğum oksijenin ciğerlerimdeki ateşe benzin döküp yakıyor hissi vermesini sağlıyordu. Şimdi ben nasıl sakinleşecektim?

Sırtımı yasladığım duvara bir defa daha başımı vurdum içimdeki acıyı bastırır niyetiyle. Ama bir işe yaramaktan çok beyin hücrelerimi öldürüyordu. Bunu bilmeme rağmen vurmaktan da vazgeçmemem ironiydi doğrusu.

'Son selamlamada yoktun diye türlü türlü hikayeler dinledim. İnsanların hayal dünyası sınır tanımıyor.'

Sesinden Jong İn olduğunu anlamıştım. Sky ve Loey'le beraber oynamaya daha çok ihtiyacım vardı ama Jong İn de fena bir seçenek değildi.

'Haberim olmadan senaryonuz mu değişti?'

Neden kurtlarıma daha çok ihtiyacım olduğunu söyleyeyim mi? Onlar bizim dilimizde konuşamıyordu da ondan.

Bir defa daha başımı vurdum duvara. Çıkan sesten de sert vurduğum anlaşılıyordu.

'Manyak mısın lan?! Beyin kanaması geçirebilirsin.

Stay With Me (BaekYeol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin