42

285 22 112
                                    


(Tanrısal Bakış Açısı)


Huzursuzca 'Kim Malikanesi'nin kapısında, güvenliğin saray gibi gereksiz büyüklükteki evin sahibine geldiğini bildirmesini beklerken her an vazgeçecekmiş gibi bir ayağı geride duruyordu BaekHyun'un. Midesi kasılıyor, yüksek duvarlardan sadece çatı katı görünen eve yetişebilme ihtimaline karşı taş atmak istiyordu. İsteğini engelleyen ise iki sebep vardı: birincisi, yaşı pencereye taş atıp kaçma yaşını geçmişti; ikincisi ise yaşını pek çok şeyde umursamadığı gibi bu konuda da umursamaz olup isteğini yerine getirerek duruşunu bozmak istemiyordu.

Bahar güneşinin canlı ışınlarından korunmak için beyzbol şapkası takan, rahat kıyafetler giyen güvenliğin elinde telsizle on beş adım kadar uzağından yanına gelişini bıkkınmış gibi durarak bekliyordu. Ev, hayır. Ev demek kocaman kapıdaki 'Kim Malikanesi' lafına ayıp olur. Malikane o kadar büyüktü ki seslenmek veya kendisi gidip geldiğini bildirmek yerine sinyal tespiti olmayan telsizlerle iletişim kıruyorlardı. Telsiz olayı da dalga geçmek için mafya mı sanıyorsunuz kendinizi siz, sorusunu tekrar düşünmesini sağlıyordu.

Pek içine girerek araştırma gereği duymamıştı burayı ya da içinde yaşayanları. Yarım yıl kadar önce Bay Kim'in öldüğünü ve kaldığı yerden eşi Bayan Kim'in devam etmeye çalıştığını biliyordu. Bir tek çocukları vardı o da Rose'unun Bay Honey'siydi ve kabul etmese bile üvey kardeşi oluyordu bu şahıs. Çocuğun LuHan'dan bir yaş küçük olduğunu ve kendisiyle aynı bölümde birinci sınıf olduğunu biliyordu. Az biraz araştırmasına rağmen bir kere bile sözde babasının dayak atma sebeplerinden biri olan Bayan Kim'le göz renklerinin aynı olup olmadığını öğrenmek için fotoğrafına bakmamıştı. Bakmak istmemişti çünkü öğrenmesi daha da öfkelenmesini sağlayacaktı. Bu yüzden ne kadar geç öğrenirse hiçbirinin hak etmediği kini, gün yüzüne o kadar geç çıkacaktı. BaekHyun, kinini bile hak etmeyecek kadar önemsemiyordu o kadını. Nasıl o kadın el kadar bebeği kafayı yemiş adama önemsemeden bırakıp kaçıyorsa o bebek de yıllar sonra karşısına çıkan kendisini cehenneme kendi elleriyle veren kadını önemsemezdi.

Buraya gelme sebebiyse yüzüne karşı onları umursamadığını söylemek veya göstermek içindi.

-Üstünüzü aramam için izin verin lütfen.

Gözlerini karşısındakini delirtmek ister gibi devirmiş ve kollarını iki yana kaldırmıştı. Adamın, kollarını ve ensesini kontrol etmesinden sonra belini ve bacaklarını kontrol etmesine yüzündeki kirli gülüşüyle karşılık veriyordu. "Ah, tahrik etmeye çalışıyorsan devam et, az kaldı."

Geriye çekilen ve kendisine öfkeyle bakıp da tek kelime edemeyen adamın haline kıkırdamıştı BaekHyun. "Üzülme, içeride fazla durmayacağım. Akşam işin var mı, takılabiliriz?"

Kızarmaya başlayan adamla kısa bir kahkaha atmış ve kenarlara doğru kayarak açılan kapıya doğru iki adım atmıştı. Hafifçe geriye dönüp kendisine izleyen adama göz kırpmış ve başını eğerek ürpertici bir şekilde gülümsemişti. "Birine zarar vermek için el aletlerine ihtiyacım yok, sizi aptallar."

Stay With Me (BaekYeol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin