9-Korku

10 0 0
                                    

Multimedya: Ayla Vural

Kendimi bir boşlukta yuvarlanıyormuş gibi hissediyorum. Öyle bir boşluk ki içimde olan, dışıma yansıyan, neşeli, sevecen Kayla bile bu duruma şaşkındı. Ruhum bedenimi terk etmek istiyor, ama bedenim bencillik edip ruhuma kelapçe vuruyordu. Ruhumu birkaç kez daha öldürüyordu.

Bilincim yavaş yavaş kendine gelirken bazı sesler duyuyordum. Başımda şiddetli bir ağrı vardı ve bu başımı yastığa vurma hissimi uyandırıyordu. Bir saniye..ben nerdeydim? Bir yatakta olduğuma emindim ama bu yerin kokusu hiç tanıdık değildi. Gözlerimi açamıyordum. Sanki gözlerimin üzerine bir tonluk külçeler konulmuş gibi, aralayamıyordum bile. Konuşmalara odaklanmaya çalıştım.

"Başında mı bekleyeceksin?" bu ses bir kıza aitti. İnce ve zarif bir sesti. Muhtemelen benim yaşlarıma yakın biriydi. Ama kesinlikle sesin sahibini tanımıyordum.

"Uyandığında başında tanıdık birini görmezse panikler" bu ses...bal gözler. Uraz'ın sesini duyduğumda dediği gibi biraz olsunda rahatlamıştım. En azından tanıdığım birinin yanındaydım. Şahsen ne kadar tanıdığımda şüpheli ya.

Birinin saçıma dokunduğunu hissettim ama hiçbir tepki vermemeye çalıştım. Belki benim uyuduğumu düşünüyorken beni nerden tanıdığınıda söylerdi. Ya da bir şekilde ağzından birşey öğrenmiş olurdum.

"Saçları çok güzelmiş, aynı anneminki gibi" kızın narin sesi içimin ürpermesine sebep oldu. Ses tonu bana nedenini bilmediğim bir şekilde vicdan azabı çektiriyordu sanki. Urazın kızın söylediğine homurdandığını duydum. Kaşlarım yavaşça çatıldığında saçımdaki el hızla geri çekildi.

"Galiba uyanıyor" bir hareketlilik hissettim. Gözlerimi zorlukla araladığımda ilk düz bir tavanla bakışmıştım. Ardından kafamı sağa çevirdiğimde kahve saçlar ve ince bir vücut görmüştüm.

"Kayla" Uraz'ın sesiyle bakışlarımı ona döndürdüm. Gözlerim kısık olduğu için ve yeni uyandığımdan dolayı net göremiyordum ama Uraz'ın kaslı vücutunu seçebilmiştim.

Ardından merakla yanındaki kızın yüzüne baktım. Kahve saçları dağınıktı ve salıktı, kahve gözleri fazlasıyla solgundu ve üzerindeki badi onun ne kadar zayıf olduğunu gösteriyordu. Bir an şaşkınca yüzüne baktım. Ben bu kızı bir yerden tanıyordum. Gözlerimi kıstım ve düşündüm. Ardından aklıma gelen şeyle gözlerim irice açılmıştı. Bu oydu. Ayla. Can'ın dün fotoğrafını gösterdiği kız. Bir an gördüğüm şeye inanamadım. Daha dün dijitalde gördüğüm kız şu an karşımdaydı. Gözlerimi açıp kapadım ama hala ordaydı ve o da en az benim kadar şaşkınlıkla gözlerime bakıyordu. Onun burda ne işi vardı ki? Urazla nereden tanışıyor olabilirdi? Hem Can bu kızın inini dibini araştırdığını söylemişti, Urazla tanıştıklarını niye söylememişti?

Urazın sert sesi aramıza girdi. "Ayla odana git" itiraz kabul etmeyen sesine karşın Ayla Uraz'a kısa bir bakış attı "ama-" Uraz sözünü keserek Ayla'ya baktı. "Odana git Ayla, hemen"

Artık Ayla olduğundan emin olduğum kız son kez bana bakıp odadan çıktı. Onun arkasından kapıya bir müddet baktım. Şaşkındım. Uraz ve Ayla'nın ne gibi bir bağı olabilirdi ki?

"Daha iyi misin?" Urazın sesiyle ona döndüm. Umursamaz görünüyordu. Sanki usulen soruyor gibiydi. Başımı yavaşça salladım ama başımı haraket ettirdiğim için başımdaki ağrı bir anda sert bir şekilde kendini belli etti. Dudaklarımdan istemsiz bir inleme koptu.

İz BırakanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin