Multimedya: Can Yüksel
"Süprizine merhaba de Can!"
Can dehşetle bana doğru dönüp gözlerini pörtletti. Eminim ki şu an kalbi deli gibi atıyordur.
"K-kayla bana bunu yapıyor olamazsın"
Sesi acı içeriyordu. Korkuda vardı tabii. Ama onun derdini başka türlü öğrenemezdim. Ve öğrenmeliydim ki ona yardım edebiliyim.
"Bunu sen istedin Can"
"Ben ölsem böyle bişey istemem lan!"
Adeta kız gibi attığı çığlığa gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Eğer sorumu doğru dürüst yanıtlarsan bu arabadan hemen ineceksin"
Başını hızla aşağı yukarı salladı. Bu kadar korkacağını tahmin etmemiştim ama sonuç olarak işime geliyordu. Dirseklerimi öndeki iki koltuğada yaslayarak biraz daha öne çıktım.
"Bize söylemediğin şey ne? Bir derdin var ve bunu bizden gizliyorsun"
Can elleriyle gözlerini kapamış yola dahi bakmazken ağlamakı bir ses çıkardı.
"Bir derdim yok, hem olsa söylerdim niye söylemeyeyim"
"Biz tepki veririz veya kızarız diye olabilir"
Tek eliyle yola bakmamaya çalışırken arkadaki bana gözlerini değdirdi.
"Bunun için mi beni bu arabaya bindirdin, ayrıca bu arabanın hız sınırı ne lan. İki yüzde gidiyoruz resmen!"
Uraz konuşmaya başlamadan önce birkaç kez öksürüp biraz daha hızını arttırdı.
"Öncelikle bu arabaya 'bu araba' diğemezsin çünkü bu sadece bir araba değil..." değip sesine ürkütücü bir tını vererek devam etti. "Yasa dışı yarış arabası"
Can bizi sağır etmek istercesine bir çığlık- veya cırlama- sergiledi.
"Kulağıma sıçtın!" diye söylenerek kulağımı ovuşturdum
"Hayatıma sıçtın!"
Canın anında verdiği cevapla ona döndüm. "Hatta sıçtınız"
"Abartma be olum alt tarafı 140'la gidiyorum"
Can yine büyük bir çığlık koyverdi. Uraz sinirle inleyerek bana döndü.
"Şunun ağzını bağlayamaz mıyız?"
Olumsuz anlamda başımı sallayıp saçlarımı geri attım.
"Ağzını bağlarsak nasıl konuşacak?"
Can ani bir haraketle Uraz'ı yola doğru döndürdü. O an farketmiştim de... Uraz 140'la gittiği arabada nasıl rahatlıkla arkasını dönüp konuşuyordu? Bunun için arabaların ustası, yolların hastası falan olması gerekiyordu. Ya da öyle birşeyler.
"Önüne bak önüne, ay bana birşeyler oluyor"
"O şeyler olsun diye bindirdik zaten seni bu yarış arabasına"
"Konuşma! Yola odaklan etrafada bakma. Ya Kayla sen nasıl buna güvenip benim canımı tehlikeye sokarsın"
Uraz ani bir haraketle Cana döndü. Ama Can onu tekrardan yola döndürmüştü.
"Bak canın benim ellerimde, her an seni öldürebilirim o yüzden canımı sıkma"
"Can değip durma! Üzerime alınıyorum ve bu hiç hoş olmuyor"
"Hoş olsun diye söylemiyorum zaten salak!"
Can kaşlarını sinirle çatıp yumruğunu torpidoya indirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İz Bırakanlar
Teen Fiction"izin kalbimde" Adamın sesi kadının ruhunun en derinliklerine kadar uğlaşmıştı. Nefesi tüyler ürperticiydi. Sesi boş bir odada geçmişini bırakmış geleceğine sığınma vaad ediyordu. Öyle değil miydi zaten? kadının yüzünde sinsi bir gülüş belirdi. Bu...