1. Bölüm elleri kan kokan kadın

5.1K 223 138
                                    

Selam 💦

Okumaya başladığınız tarih 💦

Okumaya başladığınız saat 💦

İstanbul,fırtınalı bir geceye gebeyken. Yağmur sağnak bir şekilde yağıyor, Asel'i fütursuzca ıslatmaya devam ediyordu.

Diğer taraftan şiddetli esen rüzgar uzun kavak ağaçlarını oradan oraya sallıyor tam korku filimlerindeki gibi korkunç bir görüntü sunuyordu.

Asel yüzüne gelen saçlarını sinirle kulağının arkasına yerleştirip zifiri karanlıkta yürümeye devam etti. İlerledikçe göğsünü sıkan gariplik hissi artıyor ve nefes almasına bir türlü müsade etmiyordu.

Sahi hangi akla hizmet buraya gelmeyi istemişti ki?
Yıllar önce bir mektupla onu bırakıp giden bir adama kendi ayağıyla neden gidiyordu?

Aşık mıydı hala?

yada kalbinde o günden sonra yeri kalmış mıydı?

yoksa sadece içinde hesap sorma duygusu mu vardı?

içindeki bitmek bilmeyen sorular varken hissettiği tek şey korkuydu deliler gibi korkuyor onu görünce ne yapacağını düşünüyordu.

Birkaç dakika sonra bu katalanılmaz korkuyu rafa kaldırmış onun yerine o raftan üstü tozlamış acı geçmişi ve hesap sorma duygusunu indirmişti.
5 senedir yüzüne hasret olduğu adam tam karşısında durmuş ona bakıyordu.
Sanki o an zaman durmuş, saat inat etmişcesine ne akrebini, ne yelkovanını hareket ettiriyordu.

Yıllar geçmesine rağmen sadece değişen tek şey fiziksel görüntü olmuş kalplerin ve gözlerin birbirine bağlılığı gram değişmemişti.

Ama o bağlılığın arasına terkediliş ve yalnızlık tohumu ekilmiş iki kalbi ayırmıştı.

Savaş bu ayrılığa daha fazla dayanamış bütün gurunu bir kenara bırakıp , Asel 'i aramış ve buraya çağırmıştı,ilk başta ne kadar gelmeyeceğini düşünsede kalbine yenik düşüp gelmişti işte varmıydı daha ötesi.
Ona adım atmaya başladıkça kalbi maratona çıkmışçasına atıyor göğüs kafesini deliyordu.

Dört adımlık mesafe sanki ona kilometrelerce uzak gibi gelmişti, adımlarını bitirip tam önünde durduğunda bakışlarını Asel'in gözlerine sabitledi yıllardır hasret kalmıştı o maviliklere.

"Asel" diye söylendiğinde sesinde yılların barındığı özlem vardı.

Asel adını duymanın verdiği garip hisle bir adım geriledi, ona bu derce yakın olmak onun acısına acı katıyordu.

" Fazla vaktim yok neden buluşmak istedin?"

"Özledim"

"Özlemek için bir beş sene geç kaldın sanırım"

" Deme öyle , o beş sene içinde seni görmediğim her gün öldüm ben."

" Hiçte ölüp bitmiş bir halin yok, gayet iyisin özleyen insanın bedenide ruhuda çöker ama hala aynısın bana aşık olduğunu söylediğin günden farkın yok"

Savaş tam konuşacakken Asel elini kaldırıp konuşmasına izin vermedi.

" Yıllar sonra karşıma çıkmak nasıl bir duygu?! Beni çiğneyip gittiğin o günden sonra böyle karşıma çıkmak nasıl bir duygu"

Asel'in, söylediği kelimeler boğazına bir diken gibi batarken dudaklarını sinirle birbine bastırıp karşısındaki adama öfkeyle bakmaya devam etti.

Küflenmiş Aşk "Köz"  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin