Merhaba canlarım, yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz ve güzelce oylarsınız. Sizi seviyorum. Kendinize iyi bakın.
Sahaya indiğimizde herkes kargonun başına toplanmış. Ne olduğunu anlamaya çalıştıkları gördüm. Onları aldırmayıp Ekin ve Atakan'a döndüm.
"Bu kocaman şeyde ne?" Gülüp
"Sana bir hediye diyelim, usta bir kaleci olacaksın bunun sayesinde" Atakan merakla, kargonun yanına gidip büyük paketi incelemeye başladı. Sonra benden izin istercesine dönüp baktığında kafamı sallayarak onay verdim ve bir çocuk gibi sevinçle paketi açmasını izledim. Ekin fısıldayarak
"Ne o, yoksa rüşvetle mi halletmeye çalışıyorsun çacukları?"deyip güldüğünde, gözlerimi devirip
"İzle ve gör bebeğim" paket tamamen açıldığında herkesin ağzı on metre açılmıştı.
"Bu gördüğünüz şey, 21.yüzyılın en harika yapıtı, kendisi 300 km hıza kadar yükselebilen bir top fırlatıcısı. Amerikan tarzı. En iyi futbolcuların yani kalecilerin özel sırrı" Atakan küçük bir çocuk gibi zıplayarak yanıma gelip zıplayarak bana sarıldı.
"Tamam tamam" diyerek kendimden uzaklaştırdım. Tam bu sırada Ateş moral bozmak için
"300 km hızla gelen bir topu kim durdurabilir ki? Bizi sakatlayarak yeni oyuncular mı almak istiyorsun?" Beni bıktırtmak için uğraşıyordu.
"Hadi deneyelim o zaman KIVIRCIK!"diyerek üzerine baskı yapıp kaleye geçtim. Hırsla gözlerini belirtip fırlatıcının yanına geçip ayarlayarak beklemeye başladı. Top fırlatıcıdan çıkıp bana doğru gelirken hızını hesaplamıştı. En yüksek yani 300 km hızla geliyordu. Topa odaklanıp zihnimde yavaşlattım ve sağ tarafa gelen topa koşarak yumruk yapmış olduğum elimle vurup dışarı çıkardım. Gözleri yuvalarından çıkacak raddeye geldiğinde yamuk gülüşümü sergileyerek göz kırpıp havalı bir şekilde yürüdüm önlerinde. Birkaç kişi hayran bir şekilde bakarak alkışlamaya başladılar.
"Vov bu müthişti. Elin iyi mi?" Diye soran Ekin'e, işaret parmağımla kafamı gösterip
"İş burada bitiyor canım, eğer istersen her şey olur!" Diyerek diğerlerine döndüm.
"Benimle iyi anlaşacaklar burada kalsın ama Kıvırcık gibi zıtlaşacaklar karşı tarafa gidip kafasına göre takılsın. Çünkü burada gerçek futbol öğreteceğim!!" Hepsi karşı tara geçip kendi aralarında eskiden öğrendikleri taktiklerle çalışırken Atakan'a ve Ekin'e dönüp
"Kendileri kaybeder dostum. Şimdi Atakan, buraya gel. Sen daha yeni olduğun için elini saracağız, ki hiçbir zarar vermeyelim eline, sen bize lazımsın. " elini yanımda getirdiğim sargı bezi ile sarıp hiçbir darbenin zarar veremeyeceği bir duruma getirdim.
"Kaç km hız ile gelen topları durdurabiliyorsun?" Kaleye geçerken
"A, sanırım 120 km hızla gelen bir topu durdurabilirim!" Kafamı sallayıp
"Peki Atakan, bu uzaklık senin için iyi mi?" Kafasını sallayıp onayladığında
"Hazır ol"deyip düğmeye basarak topu fırlattım. Birkaç saniye sonra topu kaleye girmeden durdurduğunda o kadar da kötü bir kaleci olmadığını anlamıştım.
"Pekala Atakan, biraz daha yakında ne yapacaksın bakalım?" Deyip fırlatıcıyı az önceki yerinde bir metre ötesine koyup yine aynı hızla topu fırlattım. Topu az bir mesafe ile kaçırarak gol olmasını sağladı.
"Odaklan Atakan, demin bu topu yakaladın, şimdide yapabilirsin!"inanmış bir ifade ile kafasını sallayıp
"TAMAM" diye bağırdı. Aynı yerden aynı hızla bir top daha fırlattım. Bu sefer topu yakalarken sevinçle zıplamıştı. Biraz daha yakına getirip aynı hızla tekrar fırlattım. Yine tutamadı ama bu sefer hızlanmıştı. Tekrar attı ve tekrar ve tekrar. Bunu önemsiyordu ve yapmak için her şeyini ortaya koyuyordu. 120 km hızı bitirdiğimizde eski yerine götürdüm makineyi ve bu sefer 130 km hıza ayarladım. Bu uzaklıktan gayet iyi yakalamıştı. Biraz ileriye görürdüğümde ise yine yakalayamadı ve pratik yaparak sonunda yakalamayı başardı. Biraz daha ileri gittim. Sakince topa odaklanıyordu ve bu onun için çok iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
360 DERECE AŞK
Genç KurguKapak yapımı: soranoldumubeni Yağmur bir ailenin tek kızıdır. Babası dünyaca ünlü bir teknik direktör olan Yağmur, çocukluğunda futbolla baya ilgilenmiştir. Ama büyüyünce bir teknik direktör olacağını bilmiyordur. Yağmurun babası, kendi işini ve ünü...