5. Bölüm

40 3 0
                                    

  Kafamı çevirdim. Gözlerimi yumdum. Muhtemelen yaramaz bir şeffaf gözyaşı tanesi yanağımda paraşütle süzülür gibi yastığıma indi. Yaşanılanları hatırladım.

-Asu!.. Asu'mm. İyi misin? Sana bir şey olduğunu söylediklerinde deliye döndüm. Taksiye binip geldim. Zaten aklım sendeydi.

  Kızlardan biri patlayacak gibiydi. Hepsi domates gibi kıpkırmızı olmuş ve kaşlarını çatmışlardı. Derken Gülderen konuşmaya başladı;

-Sen buraya ne yüzle geldin? Beyza'nın yanına dönsene. Pardon sevgilinin. Akşam çıkma teklifi, sabah Burger King. Bu ne hızlılık. Bir de Asu'ya bakmaya mı geldin?! Defol buradan.!

-Ne yani? Ben ona çıkma teklifi mi etmişim? Üstelik sabah Burger King e mi gitmişiz? Öyle bir şey yok. Sana yalan söylemiş. Ben akşam boyu Bora'lardaydım. Üstelik Beyza'yı da dün hiç görmedim. Sabah okulda işim vardı. Bu nedenle saat on bir sularında okuldaydım.

  Verdiği cevapla irkildik. Doğru olabilir miydi? Hepimiz ona bakıyorduk. Ne bir kıpırdama vardı, ne bir mimik. Donakalmıştık...

-Yani birinin bize tuzak kurduğunu mu söylemek istiyorsun? Bu nasıl olabilir ki? Kim yapar? Neden yapar? Hem madem öyle... Neden telefonun kapalıydı?

  Giray telefonunda bir şeyler karıştırdı. Ve aradığını bulmuş gibi bir yüz ifadesi takındı. Ardından bize telefonunu gösterdi ve Bora'lara gitmeden önceki son yazışmalarını okuttu. Gerçekten doğru söylüyordu. O yapmış olamazdı.

   Dan dini don don dan dini don don dini don din diiiin don.

  Telefonum çalıyordu. Sessizlik ortamı bozulmuştu. Şimdi tek odak noktası benim eskimiş, siyah telefonumdu. Açtım ve kulağıma götürdüm. Tanıdık gelen bir erkek sesi ürkütücü bir edayla konuşmaya başladı;

-Merhaba Asu. Ben seni vurup tüm bu planı yapan kişiyim. Yani Beyza; benim adamım. O Giray'ı seviyor diye onu işimin içine koydum. Beyza bu işin tam merkezinde. Ama söyleyeceğini sanmam. Çünkü o Giray'ı istiyor. Ben seni daha sonra tekrar arayacağım. O zamana kadar polise gitmeyeceksin. Yok eğer gideceğim diyorsan sevgiline ve arkadaşlarına son kez sarıl şimdi.

-Kim o? Ne diyor? Ne istiyor? Neden seni aramış? Nereden aramış?

-Taramalı tüfek misin sen Nehir? Niye haberimiz olmadı. Bu adamın bana bir şey yapacağından haberim olsaydı seni yanımda taşırdım yavrum.

-Sana bir şey yapmak ve adam derken?

-Ahh! Olamaz. Dışımdan mı söyledim az önce?

-Evet canım. Çabuk anlat kim o?

-Sakin olun. Beni arayan kişi beni vuran ve bana karşı takıntısı olan biri. Beyza işin merkezinde ve ben onu kullandım gibi kelimeler kullandı. Ayrıca polise gitmeyeceksin. Gidersen sevdiklerinle vedalaş dedi.

  Nasıl olduysa 5'i aynı anda dışarıda camdan bana bakan Beyza'ya döndü.
Beyza ise anlamamış ifade ile tırnaklarını kemirerek bize bakıyordu. Bakışlarında delirdiniz mi siz ifadesi vardı. Kulaklık takmıştı. Ve muhtemelen en sevdiğin şarkısı olan *Kill This Love* dinliyordu. En sevdiği şarkısını nereden öğrendiğime gelince; bir konserde bu şarkı çalıyordu ve o da delice dans edip mırıldanıyordu.

  Beyza yaşına orantılı boyda ve 56 kiloydu. Aralarına sarı serpiştirilmiş açık kahve saçları ve ela gözleriyle tanınan Beyza çok güzel bir kızdı. Hep kıskanmışımdır onu. Fiziğini, gözlerini, saçlarını...

  Ece kendini tutamıyor ve üstüne üstlük sanırım küfürle dolu cümleler fısıldıyordu. Etrafına baktım. Şeytan falan göremedim. Filmlerde hep öyle olur. En sonunda patladı;

-Yolarım ben bu kızı!.. Şimdi b*ku yedin sen kızım!..

  Ece odadan fırladı ve Beyza'nın yanına gitti. Kulaklığını aldı ve kulaklarından hiçte nazik olmayan bir davranışla çıkardı. Telefonunu da zorla elinden alıp uçak modunu açtı. Eliyle Beyza'nın saçlarını kavradı ve olduğu gibi yere yapıştırdı. Üzerine çıktı ve boğazını boğultmayacak şekilde tutarak şöyle dedi;

-Uzak duracaksın. Ailem bildiğim kişilere yaklaşmayacaksın. Yakarım seni. Onlara senin yüzünden bir şey olursa ölürsün. Bu bir tehtiddir. Ne algılarsan algıla. O adamla Asu'nun üzerine bir kez daha oynarsan önce seni sonra da o adamı bulup gebertirim. Şimdi seni bırakıyorum ve o canın babacığına bir şey olmadığını ablanın uyandığını söyleyip eve gidiyorsun. Anladın mı?

-A-anladım. B-ben gidiyorum. Öhhöm öhhöm.

  Kimse Ece'ye engel olmamıştı. Demek ki onu haklı buluyorlardı.

Terkedilmiş Bedenler👥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin