Sırtımda asılı siyah çantamın kolunu sıkmaya devam ederken, korkumu biraz olsun bastırmaya çalışıyordum. Oyalanmak adına adımlarımı sürte sürte ilerletirken, boşa çabaladığımı fark ettim. Nasıl olsa birazdan San beni yerde sürtecekti, oyalanmanın pek alemi yoktu.
Sokağın başına gelmem ile korkuyla derin bir nefes alırken, içimden bir ses bu sefer ki dayağımın diğerleri gibi olmayacağını söylüyordu. Yaklaşık iki yıldır okuduğum bu lisede, görmediğim işkenceleri görmüştüm. Sırf eşcinsel olduğum için insanların düşmanı olmuştum, oysa ki ben kimseyi bile sevmemiştim.
"Ne dikiliyorsun orada? Buraya gel."
Biranda kendime gelirken karşımda dikilen, kırmızı karışımlı saçlarını geriye tarıyıp üzerindeki siyah kazağın kollarını dirseklerine kadar sıyırmış San bir adım attı bana.
Benden biraz uzun olmasına lanet okurken, ciğerimi nefesle doldurdum.
"Beni çok özlemişsin bakıyorum? Bir gün beni görmeden geçiremiyorsun."
Düz bir ifade ile söylememe karşılık, kocaman gülümsedi ve parmaklarını sırtımda asılı çantanın sapına atıp beni kendine çekti.
"Evet, seni dövmeden uyuyamıyorum."
Yüzüme vuran nefesi ve değişen yüz ifadesi yutkunmama neden olurken, bugün kurtulamayacağım çok barizdi.
Gülümsedim ve çantamı tutan elini ittim, iki yumruk atsam ne gibi bir zararım olabilirdi ki?
Gülümsemem onun afallamasına neden olurken, hiç beklemeden yumruğumu yüzüne geçirmiştim. Bir iki adım gerilerken, onun bu gerilemesinden fırsat bilerek arkamı döndüm ve koşmaya başladım.
Kalbimi saran adrenalin koşmamı daha çok sağlarken arkamdan duyduğum son ses sıçtığımın tam göstergesiydi.
"Oruspu çocuğu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
homophobic
Short Storychoisn: wooyoung ne yap biliyor musun? choisn: öl, senin gibi hemcinslerinden hoşlanan iğrençeler ölmeli.