2.4*

7K 840 437
                                    

Parmaklarım arasındaki viski bardağını dudaklarıma götürüyor, etrafa bakınıyordum. Jungkook bir işi olduğunu söylemiş ve bir yerlere gitmişti. Ben ise bar taburelerinde oturmuş, viski bardağındaki elma suyumu içiyordum. Taehyung'a elma suyu içmek istediğimi söylediğimde büyük bir kahkaha atmış ve yarım saat boyunca gülmüştü.

Son ses açılmış müziğe ayak uydurmaya çalışan bedenler hiç ilgimi çekmiyor ve burada oturup elma suyumu içmemi sağlıyordu.

Bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde Jimin'i görememiştim, yarım saat önce kalabalığın ortasında Taehyung ile sarmaş dolaş dans ediyordu.

Göz devirip ayağa kalktığımda, etrafa biraz daha bakınmıştım. Gözlerim istediği kişiyi bulamazken adımlarımı ilerlettim ve evin arkasındaki Taehyung'un bana dediği, eğer sıkılırsan arka bahçeye gidebilirsin; kimse olmaz, sözüne uyarak bahçeye çıkmıştım.

Büyük bahçenin ortasındaki havuzun etrafından dolanarak, çalıların önündeki puflara atmıştım kendimi.

İçerdeki topluluk deli gibi içip dans ediyor ve kusuyorlardı. Gözlerim San'ı arıyordu yoktu ama; jungkook ve beni öyle gördüğü andan beri.

Zorla derin bir nefes alırken, gözlerimi kapattım.

Kendime bazı şeyleri itiraf etmeliydim; san'ı sevdiğim gibi.

Yanağıma dokunan sıcaklık ile gözlerim korkuyla açılırken, karşımda gördüğüm sıcak çikolata gözler ile kaşlarım havaya kalkmıştı.

Çok yakındı, kırmızı saçları benim alnıma düşecek kadar.

Gözlerindeki aşkla bakan duygu, kendimi çok suçlu hissettiriyordu.

"Neden..."

Gözlerini kapattı ve alnını alnıma dayadı. Fısıltısı dudaklarından dökülürken, ağlamamak için zor duruyordum.

Choi San çok güzeldi.

"Neden Jungkook, Woo?"

Hala gözleri kapalı alnı alnıma dayalıydı; ve uzun parmakları kırmızı yanaklarımdaydı.

"Neden Wooyoun—"

Dayanamadım ve konuşmasını yarıda bölerek, pembe dudaklarımı onun soğuk dudakları ile buluşturdum.

Ve gözlerimi kapattım.

homophobic Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin