Ellerini yavaşça cebine koyup arkasına döndü sakin adımlarla sokaktan kayboldu. Hala kapalı olan avucumu açtım. Mavi bir flash vardı elimde. Bütün sinirimi ondan çıkaracakmış gibi sıktım. Bütün ömrüm böyle geçiyordu hiç istemediğim zamanlarda hiç istemediğim yerlerde oluyordum. Kader beni hiçkimseye ve hiçbir ana ait olamamakla sınıyordu galiba.
~~~
Aklım başıma gelir gelmez kapıyı üst üste kitleyip önüne ayakkabılığı çektim. Hafif plastik ayakkabılık bizi ne kadar korur tartışılırdı ama psikolojik olarak biraz daha rahatlatırdı. Anahtarı asıp hızla içeriye doğru koştum. Babannem yatağına yatmış sakin bir şekilde uyuyordu. Derin bir nefes aldım kapıyı kapatıp kendi odama yöneldim. Evde sadece ikimiz yaşıyorduk. Küçük üç odalı bir evdi, dedem yıllar önce ölüp gittiğinde bir tek bu evi miras bırakmıştı. Babannemin en değerlisiydi bu ev."Ben mezara, bu ev pazara. " Der sürekli. Bir kaç kez satılması mevzu bahis olduğunda şiddetle reddetmişti.
Küçük odama girer girmez elimde lanetliymiş gibi duran Usb'yi hızla komidinin çekmecesine attım. O ve onunla ilgili olan hiçbir şeyi düşünmek istemiyordum. Kalbimin ritmi hala düzelmemişti. Soluklarımı tekleyerek alıyordum. Yatağımın üstüne oturup kafamı ellerimin arasına aldım. O sırada cebimdeki telefon titredi, irkilerek elimi cebime attım. Kayıtlı olmayan numaradan bir mesaj vardı.
545****** "Emanetime iyi bak küçük kız."
Korkuyla etrafıma bakındım. Yanımdaymış gibi ellerim titredi, yavaş adımlarla camın önüne gelip dışarı baktım. Ama bahçedeki ağaçların karartıları dışında hiçbir şey gözükmüyordu. Paranoyak olmuştum iyice. Acele ile perdeyi çektim. Balkon kapısının kilidini bir kaç kez kontrol edip telefona döndüm. Cevap verip vermemek arasında gidip gelirken ellerim ekrana gitti.
Ben: "Kimsin sen?" Yazıp gönderdim. Dudaklarım dişlenmekten kanamak üzereydi.
545******: Alınırım ama şimdi. Az önce kollarımdaydın ne çabuk unuttun beni.
Mesajı okur okumaz yanaklarım kızardı. Sanki başka şeyler yapmışız gibi ima ediyordu. Duyan da bile isteye kollarına koştum sanırdı. Ben can derdindeyken adam neler yazıyordu.
Ben: "Benimle dalga geçme. Ellerime bıraktığın Usb den başka hiçbir şeyini bilmiyorum. Bunu kastetmek istemiştim."
Hani bu adam içeri girecekti. Benimle uğraşacak zamanı nerde buluyordu. Telefona girip adını "Tehlike" olarak kaydettim. Aklımda onunla ilgili hiçbir şey yoktu. Sadece tehlikeli bir yabancı olduğunu biliyordum. Telefonum titreyince ekranda adı göründü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayada Açan Papatya
General FictionAnlatılmaya değer hikayeler hep bir yabancıyla başlar. Ya bir yere yabancı kalırsın ya bir yabancıya rastlarsın ya da kendi kendine yabancılaşırsın... ~~~ Heyecansız durağan hayatımda bir değişiklik istiyordum. Öyle biri...