36

6.2K 496 110
                                    

600 kelimelik uzun bölüm. Umarım sıkılmazsınız.

Keyifli okumalar.

•••

Omuzumdan düşen düşen elbisemin askısını düzeltirken aralık kapıyı itekleyerek içeriye girdim. Yüksek ses müzikten dolayı içim ürperirken anında alışarak gülümsedim.

Çenemi öne itekleyerek dimdik bir şekilde içeriye doğru ilerledim. Salonda oluşan insan topluluğu müziğin ritmi ile bir sağa bir sola sallanırken aralarından geçerek etrafa bakındım.

"Saye!" İsmimi duymamla sesin olduğu yere doğru döndüm. Alev sırıtarak bana el sallıyordu. Başımı iki yana sallayarak gülümsedim ve ona doğru ilerledim.

Hızla kolunu boynuma doladı. "Naber?" dedim ben de ona sarılırken.

Gülerek ayrıldı. "Aslan ile Erkin iki dakikalığına dışarı çıktı." dedi anında durum analizi yaparken. "Öktem gelmeyecek sanırım."

"Erkin de yeter." dedim gülümserken.

"Benim yapabileceğim bir şey var mı?"

Güldüm. "Aslan'a sahip çık yeter."

Olayı anlayan Alev'in sırıtması daha da büyürken göz kırptım. Susmamızla eş değer zamanla Aslan ile Erkin yanımıza geldi. Erkin şaşkınlıkla bana bakarken gözlerime devirerek etrafa bakındım.

"Yalnız mısın, Saye?" diyen Erkin'e kaydı bakışlarım. Sırıtarak bana bakarken gözlerimi gözlerine diktim.

Güldüm. "Seni ilgilendiren kısım ne?" dememle rengi atarken ters ters bakmaya devam ettim.

"Hiç." dedi sakince. "Sordum öyle."

Gözlerimi devirerek kapıya bakmamla Semih içeriye girdi. "İyi cevaplayayım o zaman," dedim elimi kaldırıp Semih'i çağırırken. "Yalnız değilim."

Semih sırıtarak yanıma gelip belime sarılırken gülümseyerek ben de kollarımı boynuna doladım. Yandan Erkin'e baktım, kaşları çatık bir şekilde bizi izliyordu.

Semih'ten ayrılarak Alev hariç şaşkınlıkla bize bakanlara döndüm. "Tanıştırayım, erkek arkadaşım Semih."

Aslan ağzı şaşkınlıkla açılırken, Erkin suratıma bakakaldı.

Güldüm. "Hadi dans edelim, sevgilim." dedim bakışlarımı Semih'e çevirirken.

Kolunu bana uzattı ve usulca beni kendine çekerek dans edenlerin arasına karıştık. Elleri belime dolanırken, kollarımı boynuna sararak ritme ayak uydurmaya başladık.

"Çok güzel olmuşsun." dedi kulağıma yaklaşarak.

Müziğin sesini yaracak bir kahkaha atarak ona yaklaştım. "Geri bas, kafan kopsun istemezsin sanırım." dedim ve gülümseyerek geri çekildim.

Şaşkınlıkla bana baktı. "Saye."

"Kes sesini, bana ayak uydur." dedim sinirle solurken.

Şaşkınlık içinde bana bakmasını umursamadan kalçamı sallayarak müziğe ayak uydurdum. Bedenimi, bedenine yaslayarak bir sağa bir sola sallanarak yorulmaksızın dans ettik.

Kaç dakika sürdü emin değilim ama altı şarkıyı ardımızda bırakmıştık. Yedinci şarkı başlarken göz ucuyla Erkin'in üst kata çıktığını gördüm. Hızla Semih'ten ayrıldım.

Suratıma öylece baksa da bir açıklama yapmadan koşar adımlarla merdivenlerden çıktım. Temkinli bakışlarım etrafta gezinirken koridor boyunca ilerledim.

Aralık bir odadan Elif'in sesini duymamla duvara yaslanarak durdum. "Erkin, bana inanmadı." dedi mızmızlanarak. "Ne yapabilirim?"

Gözlerim kısılırken hızla telefonumu elime alarak video moduna getirdim. Koridoru kontrol ederken telefonu aralık kapıdan uzatarak onları çekmeye başladım.

"Ben suçluyum dedin mi?" dedi Erkin sinirle.

Elif güldü. "Tabii ki dedim."

"İnanmıyorum sana." diyen Erkin yatağa oturdu. "Başka bir şey dedin, değil mi?"

Elif derin bir nefes alırken elini beline koydu. "Neden yalan söyleyeyim?"

Erkin'in ters bakışları odada dolanırken biraz daha sindim olduğum yere. "Saye ile barış." dedi birden. "Yeniden sana güvenmesini sağla."

"Suçu bana atıyordun?" dedi Elif soru sorarcasına. "Ne oldu?"

"Saye'nin dostu olmak için ne gerekiyorsa yap." demesiyle ayaklandı. Hızla telefonu cebime koyarak birkaç adım geriledim.

Erkin odadan çıkmasıyla beni görmesi bir oldu. Adımları yere çakılırken, "Ne yapıyorsun sen?" dedi.

"Sana ne?" dedim merdivenlere yönelirken.

"Bizi mi dinledin?" demesiyle tam önünde durdum.

Önce ona sonra odadaki Elif'e bakarak kaşlarım havaya kalktı. "Siz?" dedim alayla. "Siklemediğim iki insan."

Erkin sinirle dişlerini sıkarken güldüm. "Konuşmamız lazım." dedi sinirle.

Omuz silktim. "Bu senin meselen." Bir adım geriledim ama o da bana doğru iki adım geldi.

"Seni unutamadım, Saye." dedi birden belimden tutup beni kendine çekerken.

İteklemeye çalıştım ama bırakmadı. "Bu da senin meselen." dedim sinirle.

Aniden dudakları dudaklarıma kapanırken gözlerim irice açıldı. Hiç düşünmedim dizimi bacak arasına geçirirken sertçe itekledim. Acıyla bağırırken geriye doğru sendeledi.

Ağzı açık bize bakan Elif'e, "Sevgiline sahip çık." dedim sinirle. "Sanırım az önce aldatıldın."

Ters ters ikisine bakarken başımı iki yana sallayarak yanından geçtim ve merdivenlerden indim.

•••

Erkin ne şerefsiz insansın sen ya.

Oy sınırı: +120

Yorum sınırı: +70

47'ye kadar taslak var, hepsini tek seferde atayım da yeni bölümlere geçelim mi? Atlamadan okur musunuz?

Dağıtmak İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin