Dağıtmak İstiyorum

57

Evin yavaş yavaş dolmasını pencere pervazına yaslanmış izlerken, yüzümde silemediğim hain bir gülümseme vardı.

Düz saçlarımı düzeltirken, bahçeye giren Elif'i gördüm. Uzaktan bile yüzünün asık olduğunu, canının yandığını görebiliyordum. Hissettiğim hazla iyice gülümserken hemen arkasından Erkin girdi. Elif, onu görünce neredeyse koşar adımlarla başka tarafa gitti.

Erkin kendi kendine omuz silkerken telefonu alarak bir şeyler yaptı. O sırada bana mesaj geldi.

Erkin: bebeğim geldim ben

Erkin: geldin mi sen?

Saye: beş dakikaya oradayım

Telefonu çantama attım ve son kez aynadan kendime bakarak sırıttım. Son derece göz alıcı durduğuma emin olduğumda odadan çıktım ve yavaş adımlarla merdivenlerden inerek hızla büyük alana geçtim.

Bakışlarım etrafta gezinirken, Öktem ile gözgöze geldik. Derin bir nefes alırken bana doğru gelmesini izledim.

"Sen de ikiyüzlünün tekisin." demesi ile afallayarak ona baktım. "Sevgim senin için oyundu değil mi?"

Gözlerimi devirdim. "Ne diyorsun sen?"

Dişlerini sıkarak bana baktı. "Senin gibi iğrenç birisini sevdiğim için kendimden nefret ediyorum."

Başımı salladım. "Senin için üzgünüm."

Yüzüne bile bakmadan arkamı döndüm ve hızlı adımlarla evde dolandım. Erkin'i arıyordum. Mesaj atmak istemiyordum çünkü avımı kendim arayıp bulmak daha çol haz veriyordu.

Bahçede sigara içen Erkin'i görmemle usulca yanına ilerledim. Tam karşısına geçerken, "Selam." dedim.

Gülümseyerek bana baktı. "Selam bebeğim." Baştan aşağı beni süzdü. "Çok güzel olmuşsun. Yalnız kalmaman lazım."

"Sen varsın ya," derken koluna girdim ve yüzümü görmediğine emin olduğum anda yüzümü buruşturdum. Kusacaktım.

Gülerek beni kendisine çekti. "Hep varım artık."

"Hadi içeri geçelim." derken onu sürüklemeye başladım. Bir şey demeden bana ayak uydururken, balkona bakarken beni bekleyen Alev'e başımı salladım.

Alev hızla içeriye girerken, adımlarımı hızlandırdım ve Erkin ile show olacak yere gittik. Her şey şimdi başlıyordu.

Durduğumuz an Erkin'in önüme geçtim ve kollarımı boununa doladım. Anında sırıtırken, bedenimi bedenine yaslayarak dudağına yaklaştım. "Sana bir sürprizim var." derken dudaklarım, dudaklarına çarptı.

Derin bir nefes alırken dudağıma bir öpücük kondurdu ama hızla kendimi çektim.

"İzle." derken göz kırptım ve tamamen uzaklaştım.

Yolun sonuydu.

Devamı diğer bölümde