Becky çocuksu bir sevinçle ayağa kalkmış dört yıldır görmediği kardeşine hayretle bakıyordu. Aksakça kulağa dolan alkışları ve yüzünde bilmiş ifadesiyle hâla aynı olduğunu görmek onu içten içe çok sevindirmişti. Bir anlığına dâhi ruh olduğunu unutup boş bir umutla Francis'e sarılmayı deneyerek elde ettiği tek şey olmayan kalbinde acı hissetmekti. Maya'nın tok sesiyle girdiği küçük çaplı hayal kırıklığından sıyrıldı.
"Fran?" April'in Maya'nın zihine dokunduğunu hissedebiliyordu. Yüzünde beliren rahatsız ifade bunun kanıtıydı. Maya'nın boğazına yine aynı yumru oturmuş, gözleri hafiften dolmuştu. Francis'in gülümseyen ifadesinin bir son bahar yaprağı gibi düşüp, asla eskisi gibi olmayacağını düşündüğü her hâlinden belliydi.
"Bu da kim?" Calina'nın sinirle kasılmış kasları, damarlarını dışa vururken burnundan soluyordu.
"Se-sen jetime nasıl sızdın?" Maya yalancı bir merakla Francis'e baktı. Francis gülümsemesini yüzünden sildi. Adeta bir maske gibi çıkarıp kenara bıraktığı gülümsemesinin altında hayata küsmüş bir ifade vardı.
"Biliyorsun, Fury geveze bir adam-" Francis'in dengesiz görünen ruh değişimi pürüssüz bir netlikle kesildi.
"Sana kimsin diye sordum!" Calina sinirle bir adım ileri attı. Maya onları her ne kadar durdurmak istesede April zihnini işlevsiz hâle getirmişti. Becky telaşla etrafta dolanıyor onları durdurmak istiyordu. Şu anda arzuladığı son şey kardeş gibi gördüğü iki kişinin birbirine girmesiydi.
Fran cümlesinin kesilmesiyle rahatsız olmuş olacaktı ki sinirle kızamış gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Sonra, küçükte olsa bir umutla cümlesine devam etti.
"Biliyor-"
"Kimsin dedim!" Calina'nın sinirli sesiyle, Francis'in bardağı son damlası taşmışçasına, gür ve tok bir sesle bağırdı. Francis öfkeyle aldığı nefesini seslice verdi. Kotunun beline asmış olduğu sadağından bir ok çekip, nerden çıktığını tam kestiremediği yayını hızla Calina'ya doğrulttu.
"Kapa çeneni!" Becky bembeyaz kesilmiş gözlerinini pörtletti. İçinden çığlık çığlığa bağırmasına ramen, ağzından çıkan tek şey hastalıklı gülüşüydü. O da duyulmuyordu zaten.
Calina sinirle gerilmiş teninin yeşile döndüğünü hissediyordu. Ama parmaklarından uzanan yıldırımlara engel olamamıştı. Bedenindeki yeşillik yavaş yavaş yok okurken Francis hızla bir parande atarak yayını ileri savurdu. Yayı havada savrulurken, ipi bir uçtan çekilerek Calina'nın kafasına metal bir sopa olarak çarptı. Yay Fran'a geri döndüğünde Cal öfkeden kuduruyordu. Aniden Hulk'a dönüşüp Fran'a doğru koşarken buldu kendini. Apirl'in ciddiyet haykıran sesi küçük oyunlarını böldü.
"Calina Barton!" Francis afallamışçasına, bir kaç adım geri çekildi. Calina korktuğunu düşündüğü için keyiften dört köşe olmuştu. "Jete bir yıldırım düşürdün!" April cümlesini bitirir bitirmez Maya'yı trans halinde bırakıp jetten atladı. Dışarıda yağan tipi görmesini engelliyordu. Ejderha kimliğine büründü ve koca kanatlarını düşmekte olan jetin altına gerdi. Jet kanatlarıyla temas ettiğinde oluşan sarsıntı Francis'i Cal'a itmişti. Calina üzerine düşen Fran'ı tek eliyle tutup ileri fırlattı. Onlanları keyifle izleyen Dora arkasına yaslanıp transtaki Maya'ya bakmaya başladı.
Calina duvara çarparak duran Francis'i havaya kaldırdı. Ağzından hafifçe kan sızan Francis karşılık vermiyordu.
"Calina dur artık!" Scarlett kendini küle çevirip Calina'nın önünde bitti. Calina sinirden gözü dönmüş bir katil gibi önündeki herkese vuruyordu. Scarlett yüzüne inen yumrukla April'in atladığı kapıya doğru savruldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Epica (Marvel)
Fanfiction"Biz kimiz?" *** Altı muhteşem ruh. Tek bir hikaye. Küllerinden doğan bir prenses. Hızlı bir klon. Ruhsuz bir melek. Öfkeli bir okçu. Alev alev yanan bir iskelet. Asi bir ejderha. *** "Biz Epica'yız."
