•Multi: Scarlett'ın gözleri.
Scarlett bir süre gergin ortamı izledi. April'in peşinden gidip onu sakinleştirmeyi düşündü ama bu sefer de taraf tutmuş gibi olacaktı. Eğer büyük bir kavga çıkarsa seçim yapmak istemiyordu. İkisinin de haklı ve haksız yönleri vardı çünkü.
April sadece Maya'nın güvende olmasını istiyordu. Yine de insanların düşüncelerini okuması hiç hoş birşey değildi. Dora'nın haklı olduğu kısım ise April'in onun izni olmadan düşüncelerini okumuş olmasıydı. Sonuçta onun düşünceleriydi. Tabi bunu gerçeğe dönüştürme ihtimali de olabilirdi. İkisini de birkaç saattir tanıyordu. Bir yargıya varmak için çok erkendi.
Bu yüzden sessizce yanlarından ayrıldı. Biraz sakinleşmek herkese iyi gelecekti aslında. Becky'nin ölümünün yarattığı gerginlik de bu kavgayı büyük ölçüde etkiliyordu ona göre.
Scarlett'ın gittiğini fark eden Francis de peşinden gitti. Bu kavga onun sorunu değildi ne de olsa. Şu an sadece kendisini ilgilendiren daha önemli sorunları vardı. Sadece birkaç saattir tanıdığı bir kıza karşı hissettiği duygular gibi.
"Scar."
Scarlett sesin sahibine döndü. Bir anlığına Francis'in onun peşinden geldiğini düşünse de bu düşünceyi hemen aklından sildi. Büyük ihtimalle eğitim odasına gidiyordu. Kendini kandırıp sonradan üzülmenin alemi yoktu.
"Nereye gidiyorsun?" diye sordu Francis konuşma başlatabilmek için. Normalde hiç zorlanmayacağı birşeydi ama şu an ne diyeceğini bilemiyordu.
"Biilmiyorum." April diğer taraftan gittiği için o da buradan gitmişti. Sırf peşinden gitmiş olmamak içindi. "Dürüst olmak gerekirse burada yapacak pek birşey bulamıyorum. Eğer antrenman yaparsam yangın alarmını çalıştırabilirim."
Francis, Scarlett'ın güçlerini çok merak ediyordu. Şu ana kadar sadece kendini küle dönüştürdüğünü görmüştü ama daha fazlasını yapabildiğini biliyordu. Fury'den birkaç şey duymuşu ama bunun çok az bir kısmı Scarlett'ı içeriyordu.
"Sen nereye gidiyorsun?"
"Aslında ben de bilmiyorum." Scarlett'ın peşinden gelmişti sadece. Bir planı yoktu. "Eğitim odasına giderim sanırım."
Bunu duyunca Scarlett'ın yüz ifadesi çok kısa bir anlığına değişti. İyiki Francis fark etmemişti. Açıklamak zor olacaktı çünkü.
Neden senin peşinden gelsin? Kimsin ki sen?
İç sesi acı gerçeği yüzüne vurdu. Haklıydı. Scarlett kimdi ki zaten? Sadece birkaç saattir tanışıyorlardı.
"Sen de gelsene?"
"Olur." Dedi Scarlett hevesli gözükmemeye çalışarak.
-----------------
Eğitim odasına gittiklerinde Francis eline yayını aldı, Scarlett da duvara yaslandı ve onu izlemeye başladı. Hedef tahtası çok uzaktaydı ama bu Francis'in atışlarını etkilemiyordu. Hep onikiden vuruyordu.
"Denemek ister misin?" Scarlett hedef tahtasına baktı. Rezil olmak istemiyordu. Ama eğlenceli gözlüküyordu.
"Daha önce hiç denemedim." dedi ayağa kalkıp yayı alırken.
"O zaman sana nasıl yapacağını göstereyim."
Francis, Scarlett'ın arkasına geçti ve bir elini Scar'ın yayı kavrayan elinin üstüne koydu. Diğer elini de oku tutan elinin üstüne.
Scarlett'ın kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Kalp atışlarının normale dönmesini, en azından biraz daha yavaşlamasını umarak derin bir nefes aldı ve oku bıraktı. Ok hızla tahtanın ortasındaki noktaya saplandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Epica (Marvel)
Fanfiction"Biz kimiz?" *** Altı muhteşem ruh. Tek bir hikaye. Küllerinden doğan bir prenses. Hızlı bir klon. Ruhsuz bir melek. Öfkeli bir okçu. Alev alev yanan bir iskelet. Asi bir ejderha. *** "Biz Epica'yız."