10

307 39 15
                                    

Yoğun bakım ünitesinin olduğu kata geldiğimde asansörden indim, biraz yürüdükten sonra yoğun bakım ünitesi görüş alanıma girdi, gözlerim tanıdık yüzü aradı ve işte oradaydı Erva.. Çok yorgun ve halsiz görünüyordu, ne kadar ağladığı kızarmış gözlerinden belli oluyordu , bu hâli kalbimi sızlatmıştı. Belli bir noktaya dalıp gitmiş olan gözleri gözlerimle buluştu , beni görmesiyle yüzünde şaşırma ve sevinç karışımı bir ifade oluşmuştu. Oturduğu yerden adete fırlayıp yanıma gelmişti , ben tek kelime bile etmeden sadece sarıldım ona birkaç saniye sonra o da sarılmama karşılık vermişti , iğrenç hastane kokusu yerine onun güzel kokusu ciğerlerime dolmuştu bile, sarılmamızla içimde oluşan bütün sıkıntılar uçup gitmişti sanki, sadece sarılmasıyla bile üzerimde bıraktığı etki inanılmazdı.. kollarını benden ayırdıktan sonra gözlerine baktım gözleri dolmuş hatta birkaç damla gözyaşı akmıştı bile elimle gözyaşlarını sildim. Erva üzerindeki şoku atlatıp kendine geldikten sonra konuşmaya başladı.

'E-Ekim Hanım siz ne arıyorsunuz burda'

'Seni merak ettim'

'O kadar yolu beni merak ettiğiniz için mi geldiniz yani'

'Hem merak ettim , hem de anneni duyunca yanında olmak istedim'

'Ben ne diyeceğimi bilemiyorum ,sizi gördüğüme çok sevindim'

'Annen nasıl ?'

'Kalp krizi geçirmiş , Allahtan vaktinde hastaneye getirmişler de tehlikeyi atlatmış ama her ihtimale karşı yoğun bakımında tutuyorlar'

'Çok üzüldüm duyunca , umarım bir an önce ayaklanır'

'Teşekkür ederim, sahi siz nerden duydunuz bunu, size haber verecektim aslında ama şarjım bitmişti'

'Seni şirkette bulamayınca aradım kapalıydı, evine gittim yoktun en sonunda komşunla karşılaştım o söyledi'

Söylediklerim karşısında Erva'nın suratı daha da şaşkın bir hâl alırken yanımıza bir kız gelmişti bu daha önce onunla beraber gördüğüm kızdı

' Erva bayan kim ? '

'Ekim Hanım patronum, bu da Selin Ekim Hanım, ev arkadaşım olur kendisi'

'Memnun oldum' diyerek tebessüm ettim , o da aynı şekilde karşılık verdi.
Beraber yoğun bakım ünitesinin önünde bulunan oturma alanına gidip oturduk Erva'nın erkek kardeşi de oradaydı onunla da tanışmıştık.
Herkes bana şaşkın gözlerle bakıyordu, ne yani bir patron böyle bir günde elemanının yanında olmak istemiş olamaz mı ya diye geçirdim içimden.

♡●♡●●♡♡●♡♡●●♡●

Erva'nın ağzından

Hastaneye vardıktan sonra koşarcasına annemin bulunduğu kata çıktım , kapıda sadece kardeşim vardı. Kardeşimle sarıldıktan sonra annemi görmek istedim ama burdan görünmüyordu içeri de giremediğimizden beklemekten başka çare kalmamıştı.
Kardeşime 'o nerde' diye sordum babamı kastederek , işten belli bir saat izin alabildigi için gitmesi gerektiğini söyledi. Babamla yüz yüze gelmek istemediğimden bu durum işime gelmişti, bu sıkıntı arasında bir de onunla uğraşmak istemiyordum.

Yaklaşık bir saat bekledikten sonra doktor gelmişti, doktoru görür görmez oturduğum yerden kalktım annemin durumunu sordum.
Hayati tehlikeyi atlattığını ama her ihtimale karşı sabaha kadar yoğun bakımda kalması gerektiğini söylemişti.
Bu iyi haber içimi biraz rahatlatsa da annemi görene kadar tamamiyle rahatlayamayacaktım.
Oturup beklemeye başladık tekrar.
Selin kafeteryadan yiyecek bir şeyler almaya gideceğini söyleyerek ayağa kalktı. Telefonumu şarj edebileceğim bir şarj cihazı olup olmadığını sormasını rica ettim.
Ekim Hanım'ı aramam gerekiyordu, haber vermeden gittiğimden merak edebileceğini düşünüyordum.
Selin geri döndüğünde şarj cihazı bulup bulamadığını sordum hemen ama malesef cevap olumsuzdu, sıkıntıyla iç çekip oturdum.

Saatler geçmek bilmiyordu vakit gece yarısını geçerken bir an önce sabah olsun diye dua ediyordum içimden, öylece oturup karşımdaki duvarla bakışırken bir an kafamı sağa çevirmemle Ekim Hanım ile göz göze geldim, bir an hayal gördüğümü sandım ama değildi ordaydı. Yerimden kalktığım gibi yanına gittim ben daha bir şey demeden kollarıyla beni sardı, girdiğim şokun etkisiyle birkaç saniye gecikmeyle ben de sarılmasına karşılık verdim.
Bu anın gerçekliğine inanamıyordum gelmişti bana sarılıyordu ve sarılması adeta içimdeki bütün sıkıntıyı alıp götürmüştü. Gözlerimden akan yaşlar bu kez mutluluktandı sanırım Böyle kötü bir günde beni mutlu eden tek şeydi bu an, hiç bitmesin istedim.

♤●♤●♤●♤●♤●●♤●♤

Erva dinlenmem için otele gitmemi istemişti ama ben kesin bir dille itiraz etmiştim. O benim yanımda olduğu sürece yorgunluk hissetmiyordum ki.
Saatler ilerledikce herkes bir yere kıvrılıp uyumuştu, Ervayla yanyana oturmuştuk kendisini daha iyi hissetmesi için ona iyi gelecek şeyler söylüyordum ki birden omzumda bir ağırlık hissettim, Erva başını omzuma koyup uyuyakalmıştı. Yüzünü incelemeye başladım o kadar masum duruyordu ki uyurken , kirpikleri, minik burnu , biçimli dudakları hepsi öylesine uyumluydu ki , en iyi ressamın elinden çıkmış bir sanat eseri gibiydi adeta..

Sabah olduğunda ne zaman uyuduğumu bile hatırlamayarak uyandım , Ervaya baktığımda hâlâ uyuyordu. Karşıya baktığımda ise bize pis pis sırıtarak bakan bir adet Selin vardı, aha ikinci Merve bu da diye geçirdim içimden. Omzumdaki ağırlığın gitmesiyle Erva'nın uyandığını anladım , ona doğru kafamı çevirip 'Günaydın' dedim tebessüm ederek.

'Günaydın Ekim Hanım ben nasıl uyumuşum hiç hatırlamıyorum , sizi de rahatsız ettim istemeden kusura bakmayın' diyerek yüzüne mahçup bir ifade takındı

'Yoo hiç rahatsız görünmüyordu' diye araya girdi Selin, o an suratımın domatese dönüştüğünden emindim, 'Merveden de beter yaa bu' diyen iç sesime sonuna kadar hak verdim.

Ne diyeceğimi bilmez bir vaziyetteyken doktor geldi , ilgi üstümden çekilmişti bu sayede içimden doktora teşekkürler ederek ayağa kalktım.
Erva çoktan ayaklanıp doktorun yanında bitmişti bile

'Bugün çıkacak mı burdan annem, onu görmek istiyorum bir an önce'

'Birazdan Annenizi yoğun bakımdan normal odaya aktaracaz Erva hanım, duruma göre bugün taburcu edebiliriz bile'

'Bunu duyduğuma sevindim , çok teşekkür ederim doktor bey'

Doktorun verdiği haberle Erva'nın yüzünde rahatlık ve sevinç oluşmuştu , bu durum karşısında ben de çok sevinmiştim , o gülünce mutlu olmamak elde değildi zaten.
Dünden beri Erva'nın bir şey yememiş olduğunu düşünerek
'Bu güzel haber üstüne bir şeyler yersiniz artık, ben gidip bir şeyler alayım aşağıdan' diyerek Ervaya onay almak adına bir bakış attım
Tebessüm ederek kafasını salladı.

Kafeteryadan bir şeyler alıp asansöre bindim ,
Asansörden indiğimde bağırışlar duydum, biraz yürüdükten sonra o bağırışların kaynağı ile karşı karşıya kalmıştım , Erva yaşlıca bir adamla tartışıyordu , bunu görmemle endişeyle elimdekileri oturaklara bırakıp koşarcasına yanlarına gittim.
Adam 'bir an önce defol git burdan' diyerek adeta böğürüyordu.
Ervaya baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm, bu durum karşısında daha fazla dayanamayarak araya girdim

'Siz kim oluyorsunuz da onunla bu şekilde konuşabiliyorsunuz , burası hastane kendinize gelin lütfen"

'Malesef babası oluyorum , siz karışmayın ' diye karşılık verdi adam. Şok içinde kalmıştım.

Bir babanın çocuğuna böyle davranması için ne olmuş olabilir ki diye geçirdim içimden..

●●●


Nasılsınız görüşmeyeli 🤔 😊

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 19, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ekim  (GirlxGirl)  _ASKIDA_Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin