Yavaşça bacaklarımı kendime çekerek ayağa kalktım ve aydınlanmaya yüz tutmuş çevrede gözlerimi gezdirdim.
Kaşlarım, devrilen dakikalarla beraber daha da çatılırken sıkıntıyla soludum. Gözlerim kısıldı, avını arayan bir avcı misali her yerde geziniyorlardı.
Yerdeki çantamı kaparak uçurum kenarından uzaklaşırken mesajlara girdim.
Lisa: Kimsin? İsim ve soyisimle kayıtlı olan rehberimde bu şekilde birisine kaydetmem.
Mucize: Bilmem, sence kimim?
Lisa: Bu tarz şeylere gelemem ben. Söylemek istersen yerimi biliyorsun.
Telefonu kot ceketimin cebine atarak toprak yapışmış çıplak bacaklarımı çırparak geldiğim yola doğru yürümeye başladım.
Telefonun olduğu yerde arabanın anahtarını alarak kilidi açtım ve hızla binerek anahtarı kontağa soktum. Araba boğuk bir sesle çalışırken aynalardan arkamı kontrol ettim, kimse yoktu.
Gözlerimi devirerek son gaz toprak yola çıkarken güneş iyice etrafı aydınlattığı için görüş alanım daha netti. Radyoya uzanarak bir şarkı açarak sessiz arabanın içini gürültüyle doldurdum.
Telefonumun melodisi tekrardan kulağıma geldi. Sıkıntıyla soluyarak cebimden çıkarttım ve mesaja girdim.
Mucize: Bir mucize istedin, ben de sana mucize olarak geldim.
Mucize: Hız yapmayı seviyorsun ama bu sefer durabilecek misin, Lisa?
Gözlerim mesajın üzerinde en az elli kere gidip gelse de en sonunda idrak edebilmişim gibi aniden gaza bastım.
Durmadı.
Tekrar tekrar fren pedalına bastım ama hiçbir şekilde durmuyordu. "Siktir." diye soludum sinirle. "Senin mucizene sokayım geri zekalı."
Bakışlarım yola odaklandı. On dakika içerisinde caddeye inmiş olacaktım ve freni tutmayan bir araba ile ne kadar doğru olurdu emin değildim.
"Sikeyim ya." dedim elimi direksiyona vururken.
Derin bir nefes aldım. "Evrenin sana nah mucize deme şekli bu sanırım." dedim ve direksiyonu sertçe kırarak ağaçların arasına daldım.
Ayağımı gazdan çekerken arkama yaslandım ve son hız bir ağaca çarpmamı izledim.
Büyük bir gürültü koparken bedenim öne doğru savruldu. Suratıma doğru patlayan hava yastığı ile kafamı çevirdim ve sağ yanağıma sertçe çarptı. Sıkışan bacağım ve hissettiğim ağrılarla acıyla inlerken geriye doğru yaslanarak alnımı ovaladım.
Gözlerim gidip gelirken kafamı bir türlü toplayamıyordum. Sersemlemiş bakışlarım odağını kaybederek buğulaşırken kapının açılma sesini duydum.
Bedenim atak bir hareketle geriye doğru çekildi. Yere uzanırken buğulu bakışlarım tamamen puslanırken inledim.
Buğulu bakışlarım bir gölge gibi tepemde duran adama kilitlenirken göz kapaklarım bir perde misali gözlerime örtüldü.
•••
İşte asıl olaylara giriyoruz.
Sizce konu ne? Ya da kategorimiz ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize
Short Story#tamamlandı. | kısa hikâye | texting "Mucizeler ona inananlar içindir." •• Lisa: Buradan çıktığımda o bıçakları tek tek götüne sokacağım, bekle beni Mucize: Canlı mı çıkmaktan bahsediyorsun, yoksa ölü mü? Bu önemli bir detay Lisa: Ben canlı, sen ise...