CEMRE
- Peri gibi olmuşsun.
Kocaman gülümsemesini bana yolladıktan sonra tuttuğu büyük papatya buketini uzattı. Elimde olmadan gülümsedim bu hareketi karşısında. Papatya gibi naif bir çiçek seçeceği aklıma gelmemişti, aslında çiçek getirmesini beklemiyordum. Yüzüme yayılan gülümsememin yanında kalbimde bir burukluk hissediyorum. Neden olması gerekenle olan aynı şeyler olmuyor ki dünyada? Şuan burada olmam gerektiğini biliyorum, bir çok kadının yerimde olmak isteyeceğini de. Şimdiden İlker'le olmak fikri korkunç gelemeye başladı bile, keşke kabul etmeseydim diye bir his beni yokladı. Elimde değil hala Devran'ın izlerini taşıyorum bedenimde, belki hepsi iyi değil ama iz, izdir sonuçta. İyisi kötüsü fark etmiyor ki. Aklımdaki düşünceleri savuşturmak için ana odaklanmaya karar vererek yapabileceğim en iyi şeyi yaptım.
- Teşekkür ederim, çok güzeller.
- Senin güzelliğinin yanında az bile kalıyor.
Yanaklarımın kızarmasına engel olamadım, böyle şeylere küçüklükten beri alışamamıştım zaten. Utangaç bir gülümseme ile yere baktım.
- Sanırım utandırdım seni? İltifat duymaya alışkın olduğunu düşünmüştüm bu güzellikle.
Herhalde şuan rengim bir domatesle yarışır. Yüzümü göremiyorum ki, bir fikir belirteyim, sadece tahmin benimkisi. Yüzüme yapışan utangaç tebessümümle birlikte izlediğim hissine kapıldım bir anda. Yeniden paranoyaklaşmaya başlamış olma ihtimalimle beraber gerçek olma olasılığı da vardı. Kafamı kaldırar karşı sokağa baktığımda bir an onun yeşil gözlerini gördüğümü sandım. İçimde oluşan ne olduğunu tanımlayamadığım his yüzünden midem düğüm düğüm oldu. Bir an orada olduğunu düşünsem de bunun ne kadar mantıksız olduğunu kabul etmek zorunda kaldım. Devran şuan burada olsa beni izlemezdi, ya kolumdan ya saçımdan tutmuş sürüklüyor olurdu. Tam da ondan beklenecek davranış, kalkmış bu herife aşık olma hatasını yapmıştım. Yetmemiş bütün hayatımı sanki bir oyuncak gibi kenara kaldırmış onunla olmayı istemiştim. O ise buna karşılık istediği gibi yakınında tutmuş ya da uzaklaştırmış, beni bir katil yapmış ve benden sıkıldığı için kadınların tıpkı bir barbie gibi kullanıldığı bir tımarhaneye kapattırmıştı. Ve ben şuan başka bir erkeğin bana çiçek verirken onun beni izliyor olabileceğini düşünüyorum, gerçekten hayal dünyam gelişmiş.
- Dalgın görünüyorsun? Yanlış bir şey mi söyledim?
-Yok, yok sadece birini gördüm sandım da.
- Tamam o zaman nereye gitmek istersin?
- Bilmem.
- İlkinde sen seç ikincinde, tabi eğer benimle ikinci bir kez buluşmak istersen o zaman ben seçeyim.
- Neden şimdi değil?
- ilk buluşmada gidilebilecek bir yer değil.
Böyle söylemesi merakımı cezbetti.
- Neden?
- Çünkü bana henüz güvenmiyorsun, oraya gitmek için bana güvenmene ihtiyacım var.
Ne söyleyeceğimi bilememekle beraber ikinci bir buluşma istemediğimi düşündüm. Normal halinden biraz daha farklı göründüğünden mi bilmem kendimi tedirgin hissettim.
- Hadi bir yer seç?
- Tamam şu köşedeki kafe olsun o zaman, kahveyi güzel yapıyorlar.
- Hay hay. Bana uyar, buyrun matmazel, diyerek eğilerek eliyle yolu gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FÜME
General FictionKızın tüm bildiği doğrular yanlıştı. Tüm yanlışlar tek doğruya ulaşmasını sağlayacaktı. Adam için her suçun bir ortağı vardı. İntikam yemini ettiğinde tek bilmediği şey masumiyetin kendi suçuna ortak olacağıydı.