one

187 10 27
                                    

2039

Ayak seslerini duyduğunda Hal Jordan başını kaldırdı. Tüm bedeni acıyla sızlıyor, artık bu işkenceye dayanamayacağını haykırıyordu. Bağırmaktan mahvolan boğazı ona sessiz kalmasını söylercesine sızlıyordu. Hal derin bir nefes aldı. Buraya gelmesinin tek sebebi ona biraz daha acı çektirip konuşturmaya çalışmaktı, elinde hiçbir şey yoktu ve Hal son nefesine kadar o sırrı koruyacaktı. John'un planını kimseye anlatmayacaktı, kaç yıl boyunca işkence görürse görsün.

Ancak Hal karşı hücreye kapatılan kadını görünce gözlerini kocaman açtı. Hayır, hayır, hayır... 

"Günaydın, eski dostum. Karını özlemişsindir diye düşündüm." 

Hal tüm acılarını görmezden gelerek bağlı olmasının el verdiği kadar doğruldu. "Carol... Hayır, hayır bunu yapamazsın."

O eğilip Hal'in yüzüne yaklaştı. "Neden? Zamaron'a saldıramayacağımı mı düşündün? Ben Justice League ve Titans'ı tek gecede yok ettim, Ysmault'u içindeki Red Lanternlarla yok etmem ise üç gün; gerçekten Zamaron'a saldırmaktan korkacağımı mı sanmıştın? Gerçekten karının orada güvende olacağını mı sanıyordun?"

"Beni karımla mı tehdit edeceksin?" Hal başını kaldırıp yüzüne tükürdü. "Sinestro dahi bu kadar şerefsiz olmamıştı. Thaal ve benim farklı görüşlerimiz vardı ama o senden bin kat daha mükemmeldi, Sinestro Corps'u yönetmeyi hak etmiyorsun. Sinestro onurluydu, sende ise bunun kırıntısı yok."

"O onurlu arkadaşın sırf bana acı çektirmek için annemi öldürmüştü." Eliyle yüzünü silip Hal'e arkasını döndü. Kısa bir anlığına gözünün önüne geçmişte olduğu adam geldi ancak ardından kayboldu. "Ee ne diyorsun, eski dostum? Karın mı yoksa Birliğe olan sadakatin mi?" 

"Cehenneme git, Kyle."

Kyle gülümsedi. "Yarın sabaha kadar zamanın var. Sonrasında bir karar vermen gerekecek ve onun sonuçlarına katlanacaksın. Ben olsaydım seni bir yıldır aramaya bile gelmeyen Birlik için karımı feda etmezdim."

"Carol senin de arkadaşındı, Kyle. Yapma bunu, bana bunu yaptırma."

"Seçim sana kalmış, Hal."

"Lanet olsun, Kyle! Kyle bunu yapma!"

Kyle başını iki yana sallayıp karşı hücredeki başlığı Carol'ın başına geçirdi ve çalıştırdı. Carol acıyla uyandı ve çığlık atmaya başladı. "İyi düşün, Hal."

"Kyle seni öldüreceğim. KYLE BENİ DUYDUN MU SENİ ÖLDÜRECEĞİM!"

2019

"Kyle eğer puan alamazsan seni öldürürüm."

Kyle elindeki topu koyup bıkkınlıkla Hal'e baktı. "Dostum son seferde hiç labut deviremeyen sendin!"

"Bahane üretme, Kyle." Kyle iç çekip topu attı ve labutların hepsi devrildiğinde kollarını havaya kaldırdı. "Yine kıçını kurtardım Jordan!"

"Evet ama bunu sadece bowlingte yapabiliyorsun, Kyle." Hal ayağa kalkıp boş bira tenekesini aldı. "Ben kendime bir tane daha almaya gidiyorum başka isteyen var mı?" 

"Bana da bir tane getir, Jordan. Sizi yenerken susuyorum." diyerek Guy elindeki boş kutuyu Hal'e fırlattı.

Simon telefonundan başını kaldırıp yüzünü buruşturdu. "Jessica hala gelmedi. Belki de onu gidip getirmeliyim."

"Sen otur, sıra sizin takımda." Kyle elini Simon'ın omzuna koyup ayağa kalktı. "Ben gidip onu bulurum."

"Emin misin? Bazen fazla utangaç olabiliyor."

John bir kahkaha attı. "Simon ona biraz güven, Kyle Rayner dünyadaki en yumuşak insanlardan biridir."

"Bu senin yerine Hal veya Guy'dan gelse iğneleyici olabilirdi ama teşekkürler John."

Kyle arka sokağa açılan kapıdan çıkıp otoparka doğru yürümeye başladı. Ara sokaktan henüz çıkmamıştı ki durup gökyüzüne bakıp gülümsedi. Bu gece ona tuhaf bir şekilde o geceyi hatırlatıyordu. Ganthent'ın gökyüzünden inip ona yüzüğü vermesi sanki dün gibiydi. Almak zorundasın. Yüzük. Al onu.  

Kyle birden arkasında oluşan ışık patlamasıyla irkilerek kendine geldi. "Guy? Ciddi misin? Peşimden gelip beni korkutmak mı? 12 yaşında mısın?"

Guy'a doğru yürüyünce yüzündeki kırışıklıkları ve saçlarındaki beyaz telleri fark etti. "Ne?" 

"Merhaba, Kyle." Işık kayboldukça Guy'ın yaşlılığı da göz önüne seriliyordu. "Buraya yirmi yıl gelecekten geldim ve böyle olması gerektiği için üzgünüm."

"Nasıl olması gerektiği için?"

"Seni öldürmem gerektiği için." dedi ve daha Kyle toparlanmadan Kyle'a yüzüğüyle ateş etti.

darkest days | kyle raynerWhere stories live. Discover now