ten

40 3 2
                                    

2039

Green Lantern gözlerini açtığında üzerine yıkılmış kolon yüzünden yüzünü buruşturdu. İnleyerek içinde kalan son gücüyle kolonu ittirdi. Kolon yanına düşürken Green Lantern acıyle elini karnına götürdü. Tüm bedeni sızlıyor, kırılan kaburgaları normalden çok daha yavaş iyileşiyordu. 

Sürünerek olduğu yerden çıktı ve kalan son sarı güneş enerjisinden faydalanarak x-ray bakışıyla etrafı taradı. Karısının ölü bedenini gördüğünde durakladı. Duyma yeteneğini kullanarak kalp atışı aradı ancak yaşayan sadece kendisi vardı. 

Aniden yer sarsıldı. "Lantern Yat," Sodam Mogo'nun sesiyle başını kaldırdı. "Buradan ayrılmalısın Sodam, ben ölüyorum."

Sodam kendini zorlayarak ayağa kalktı. "Yapa-yapamam. Sizi bırakıp gidemem," başını ilerideki yıkıntıya çevirdi. "Arisia'yı bırakıp gidemem."

"Parallax çekirdeğime hasar verdi Lantern Yat. Gitmelisin."

"Nereye gideceğim? Burası son korunağımızdı, her şeyi kaybettik."

"Son bir şansımız daha var." Yer aniden sarsılmaya başlayınca Sodam sendeledi. Ardından yerden bir delik açıldı ve içinden bir kutu yükseldi. Sodam kutuyu açınca içindeki prototip ışınlanma cihazını gördü. Cihazı eline alıp son defa etrafa bakındıktan sonra tarihi girdi. 

-

Sarko ve Wally Qward'ta belirdiklerinde Sarko hala şaşkınlıkla Wally'e bakıyordu. "Justice League-" derken birden Wally elini ağzına kapadı. "Şimdi olmaz."

"Sarko? Dönmüşsün..." 

Sarko arkasını döndüğünde Arkillo'yu ve üzerindeki siyah kanı gördü. "Ark ne oldu? Sen iyi misin?"

"Ben iyiyim ama baban... Green Lantern Birliğine saldırıya gitmişti, birliği yok etti ancak yaraladı ve kanamasını durduramıyoruz."

Sarko kaşlarını çattı. "Babam mı yaralandı?"

Arkillo başını sapladığında Sarko koşarak revire girdi. Babası gerçekten bir yatakta kanlar içinde yatıyordu. Sarko gözlerine inanamayarak babasının yanına gitti. Yanındaki Parallax başını kaldırdı. "Onu iyileştirmeye çalışıyorum ama kardeşim beyaz spectrumun gücüne sahipti ve benim gücüm yanında işe yaramıyor."

Sarko eğilip yaraya baktı. "Dikiş atmam gerekiyor."

Sarko tam dikis atılacak malzemeleri almak için dönüyordu ki Kyle elini tuttu. "Sarko... Güvendesin."

Sarko duraksayıp şaşkınlıkla eline baktı. Babası elini tutalı kaç yıl olmuştu? On mu? Gözlerini kırpıştırdı. "Ben... Baba yarana dikiş atmalıyım."

Elini kurtarmak istedi ancak Kyle daha da sıktı. "Özür dilerim, her şey için." Kyle yutkundu. "Asla iyi bir baba olamadım, seni hiç bırakamam gerekirdi. Ama şimdi... Şimdi ölüyorum ve-"

"Hayır ölmeyeceksin." Sarko tedirginlikle diğer elini babasının elinin üzerine koydu. "Ölmene izin vermeyeceğim baba."

2019

Kapı açıldığında Kyle yattığı yerden başını kaldırıp gelene baktı. "Sora? Hey-"

Soranik hızla yürüyüp ona bir tokat attı. "Beni öylece bırakıp intihar etmeye gittin!"

"Sana veda etmek istedim ama eğer uyanırsan gitmeme izin vermeyeceğini biliyordum. Özür dilerim Sora."

"Başka bir yolunu bulabilirdik, Kyle. Hala bulabiliriz."

Kyle iç çekti. "Sence ben bunu istemiyor muyum? Her şeyden olduğu gibi bir çıkış yolu bulup hayatımı yaşamayı istemiyor muyum sanıyorsun? Hal'in düğününde sağdıcı olmak istiyorum, Guy'ı her Tora ile kavga ettiğinde barlardan toplamak istiyorum, John'un her başarısında yanında olmak istiyorum, seninle evlenmek istiyorum, oğlumuz büyürken her adımında yanında olmak istiyorum, yaşamak istiyorum Sora ama yapamam. Eğer yaparsam, eğer yaşarsam hepinizin hayatını mahvedeceğim ve bunu istemiyorum. Bir canavara dönüşmektense ölmeyi tercih ederim."

darkest days | kyle raynerWhere stories live. Discover now