Her bölüm yaklaşık 500 okunma aldığı halde okunmanın çeyreği kadar bile oyun olmaması ve yorumların az olması üzüyor. En azından yorumlarınızı eksik etmezseniz çok mutlu olurum :)
××××××××
Baekhyun güçlü kolların onu ne zaman kendine çekerek sarmaladığını hatırlamıyordu.
Gözyaşlarından ötürü görüş alanı bulanmış, bu nedenle görememişti Chanyeol'ün söylediği cümleye karşı tepkisini. Daha sonrasında başını sert göğse yaslı, bedenini ise diğerininkine kenetli olarak bulmuştu.
"Korkuyorum..." dedi hala kesilmeyen hıçkırıklarının arasından.
"Onu koruyamayacak olmaktan çok korkuyorum."
Henüz küçücük bir noktadan oluşan parçasına o kadar bağlanmıştı ki şu kısacık süre içerisinde.
Uzun süredir tek bir kelime etmemiş olan Chanyeol, göğsüne yaslı başın saçlarını okşayarak fısıldadı.
"O bizim varlığımız. Onu beraber koruyacak, sevgiyi beraber göstereceğiz. Bu yüzden içinde en ufak bir korkunun olmasını istemiyorum."
Sözlerine devam ederken, karnına yaslanmış karnın üzerinde parmağıyla bir daire çizmişti.
"Hastane kanadına gitmemi söylediğin gün öğrendim. Şifacı'ya ağzını kapalı tutacağına dair yemin ettirdim fakat karnım belli olmadan herkese açıklamalıyım. Ama bunu nasıl yapacağımı bile bilmiyorum; buraya geldiğimden beri hiçbir gecemi Yifan'ın odasında geçirmedim bile..."
"Onunla konuşman gerektiğini biliyorsun."
Baekhyun onu onaylamak için salladığı kafasını kaldırıp hala saçlarını okşamaya devam eden bedene baktığında, hayran olduğu büyük siyah gözlere dolmuş, akmamak için direnen yaşlarla karşılaşmıştı.
"Chanyeol? Çok özür dilerim, fakat başka çaremiz olmadığını biliyorsun..."
Baekhyun dolan gözlerinin sebebinin bebeklerinin babası olduğunu herkese açıklayamayacağından dolayı olduğunu sanmıştı. Bu yüzden kendi gözyaşlarını akıtmaya başlamıştı yeniden Chanyeol'ün üzgün haline dayanamayarak. Gerçi sadece Chanyeol için değil, ikisi için de kolay değildi bu durum.
"Sadece mutluyum, güzelim..." dedi Chanyeol, gülümseyerek zayıf bedeni kolayca kucaklayıp odadaki masaya oturtmadan hemen önce.
"Bana böyle güzel bir haber verdiğin için çok mutluyum."
Sözlerinin hemen ardından hafifçe eğilerek dudaklarını Baekhyun'un ağlamaktan şişmiş yüzünde; kızarmış küçük burnu ve yanaklarında dolaştırdı, ardından rotasını minik fakat dolgun güzel dudaklara çevirdi.
Baekhyun üst dudağının esir alınmasıyla zarif ellerini diğerinin yanaklarına koydu. Chanyeol'ün dudaklarının o tatlı, bağımlılık yapıcı tadında kaybolurken bacakları tıpkı ilk öpücükleriymişcesine heyecandan titriyordu.
Son derece yumuşak ve hisli başlayan öpücükte diller de devreye girerken, Chanyeol kendini daha fazla kaybetmemek için yavaşça diğerinden ayrıldı.
"Artık gitmeliyim, gece yarısı yola çıkmamız gerekiyor."
Chanyeol odadan çıkmadan önce dayanamayarak Baekhyun'un alnına da bir öpücük bıraktığında, dolu gözlerinin aksine yüzlerinde hüzünlü bir gülümseme belirdi.
Dile getiremeseler bile biliyorlardı ki; gayrimeşru olduğu ortaya çıkan bir varisin tek sonu, ölümdü.
××××××××
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renaissance • Chanbaek
FanfictionKore Prensi I. Baekhyun, bir anlaşma sonucu Çin Kralı ile evlendirildi. Fakat asıl sorun kurtarması gereken ülkesi ve deli olan kral değil, Komutan Chanyeol'e karşı olan duygularıydı. #17 in Exo #7 in Chanbaek #1 in Chanbaek #1 in Kaisoo (2019 Ocak)