Ben geldim canlarım!
Çok gecikmeden sizlere bölüm getirdim. Duygular çeşitli alanlarla değişiyor bu bölümde, yöneliyor. Diğer bölüm için şimdiden heyecanlanıyorum. Dilerim sizler de okuyunca öyle hissedersiniz!Yorumlarda buluşalım, bu bölüm de duygular ile ilgili yorumlarınızı çok merak ediyorum!
Hepinizi çok seviyorum! Herkese iyi okumalar canlarım!
❤️🌹🌸
Zeynep elindeki; siyah çerçeve içerisinde, orta büyüklükte olan resme bakarken genişçe gülümsemesine engel olamayarak bedenini arkasındaki duvara yasladı ve parmağını yavaşça fotoğrafın üzerine koyarak konuştu.
"Kerem sen inanılmaz tatlı bir çocukmuşsun! İnanmıyorum, şu haline bak!"
Çocuklar işi olan bir kadın elbette evin belirli bir köşesinde duran küçüklük fotoğrafına yönelmişti.
"Arka tarafta bir fotoğraf daha olacak, Yavuz'u da görmek istersin belki..."
Zeynep bakışlarını fotoğraftan kaldırıp ona yönelttiğinde merak ve heyecanla dönerek dediği gibi arkasında kalan çerçeveyi eline aldı. Gözleri hafif büyürken iki adamın bu kez küçük halleriyle elindeydi. Kerem, Yavuzdan belli belirsiz bir biçimde kısaydı, birisi esmer birisi kumraldı. Tek katlı bir evin bahçesinde yan yanaydılar ve ikisinin üzerinde de özel bir yere katılacakları belli olacak biçimde takım elbise vardı. İki ufak çocuğun giydiği kıyafet ile masumlukları içini ışıtmışı, bu sıcaklık yüzüne gülümseme olarak yansımıştı.
"Kaç yaşındasınız burada?"
Kerem oturduğu yerden bedenini kaldırıp ney adımları ile genç kadının yanına geldi ve karşısında kalacak şekilde ufak bir bakışla resme bakıp yeniden kadının yüzüne döndü.
"Ben sekiz Yavuz dokuz... Eylül neredeyse yeni doğmuştu."
Zeynep fotoğrafa kısa bir an baktıktan hemen sonra bakışlarını yeşil gözlere yeniden çevirdi. İkisinin gözlerinde de merak vardı.
"Hep birlikte miydiniz? Yani okul gibi sebeplerden ayrıldığınız oldu mu?"
"Biz doğduğumuz andan beri birlikteyiz. Aramızda bir yaş var ve birlikte büyüdük. Gittiğimiz okullar, yaptığımız işler... Sürekli bir aradayız. Sadece birkaç senedir onun hayatında Ezgi var ve bu düzeni ona göre ayarladık. Elbet bir gün hayatlarımızın özel kısımlarının içerisinde olacaktık, bunun bilincindeydik. Ama biz hala bir aradayız."
"Bu harika bir şey! Sanırım seni en iyi anlayabildiğim yer kardeş eksikliği ancak sen bunu tamamlamayı başarmışsın. Böyle bir dayanağımın olmasını çok isterdim."
Genç kadının ifadesine de gülen gözlerine de anında inen hüznü gördüğünde yine tutmak çekmek sarılmak istedi! Yine bir sürü düşünce değişti kafasında ancak o sesi daha alçak bir biçimde onunla konuşmayı sürdürdü.
"Aileden ya da çevrenden herhangi birisi yok muydu?"
Zeynep elindeki çerçevenin kenarlarıyla oynarken yine başka başka gerçekliği ile karşılaştı. Bu onu üzen bir konuydu.
"Hayır, biz pek büyük bir aile değiliz. Arkadaş çevremde sevdiğim arkadaşlarım var Nazlı gibi ancak küçükken bu bir eksiklikti. Gerçi; benim bir kardeşim var! Hah, bir an unuttum! Doğru ya benim bir kardeşim var! O hep özlemini çektiğim kardeşim aslında var. Pardon."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICI (TAMAMLADI)
Fanfic"Açık açık söyle bana! Babam gibi misin sen de? Onun gibi acımasız, dayatıcı, kuralcı mısın? Her kadın; birlikte olacağı, evleneceği, çocuklarının babası olarak hayal ettiği adamın babasına, kahraman gibi gördüğü babasına benzemesini ister. Ama ben...