Size içinde sevebileceğiniz zamanının geldiğini düşündüğüm bir bölüm giderirdim canlarım. Kısa sürede bitirmiş olmakta beni ayrı mutlu etti. Umarım sizler de beğenirsiniz. Lütfen yorumlarınızı benimle paylaşın, onlar çok çok değerliler.Sizleri çok seviyorum iyi ki varışınız, iyi okumalar!
🌸❤️🌹
Saat oldukça geç olmasına ve Ezgi ile Eylül'ün uyumasına rağmen Sevim ile Zeynep gözlerine girmeyen uykuyla beraber bahçeye çıktılar.
Zeynep gece karanlığında ağaçlara ve özenle bakılan çiçeklere göz gezdirip kollarını göğsünde bağladı. İçindeki huzursuzluk geçmiyordu, yok etmeye çalışıyor ama Kerem'den haber alamadıkça rahat edemiyordu. Sevim onunla aynı durumda olsa dahi deneyiminin getirdiği sakinlik üzerindeydi. Bu yüzden genç kadına her zamanki samimiyeti ile yaklaştı;
"Tüm bu şirket işlerini neden sevmediğini çok iyi anlıyorum. Güzel geçen bir gecenin ardından eşinin kalkıp gitmesi rahatsız ediyor. Ama inan bana güzel kızım bu zamanla aşılmayacak bir durum değil."
Zeynep yavaşça ona dönmüşken derin bir nefes aldı ve sırtını arkasındaki duvara destek almak isteyerek yasladı.
"Bir gün evleneceğimize neredeyse emin şekilde konuştunuz. Yanlış anlamayın bu ağzınızdan laf almak değil ama Kerem'in söylediklerinden dolayı mı böyle düşünüyorsunuz?"
Sevim genç kadının yüzündeki ifadeyi çözmeye çalışırken gülümsedi.
"Kerem'in kendisinden duyduğum şey; seni seviyor oluşu... Ve ben oğlumu daha önce hiç böyle görmedim. İkinizin gözlerine bakınca bunu görebiliyorum."
Adamın sevgisinin kendisi dışında etrafa bu kadar yayıldığını fark etmesi içini hareketlendirdi. Annesine dahi böyle yansıyan bir durum için daha ne diyebilirdi ki... Başını yavaşça yere eğdi.
"O inanılmaz bir adam... Hem sizin tarafınızdan hem de kendisi tarafından inanılmaz şekilde gelişmiş, donanımlı hale gelmiş."
Sevim buna yüzde yüz katılıyordu. Oğlunu yetiştirmek için büyük çaba harcamış ve tüm karşılığını en güzelliğiyle almıştı.
"Kendi kendini yetiştirmeyi bildi, kısa sürede bize ihtiyaç duymaz hale geldi. Ve şimdi de seninle tanıştı, tamamlandı!"
Zeynep yeniden gözlerine bakarken hemen gülümsedi. Oldukça hoşuna gitmişti.
"Teşekkür ederim."
Sevim ona samimiyetle yaklaşıp koluna dokundu.
"Geç oldu, senin de dinlenmen lazım. Sana odanı göstereyim."
Zeynep başını sakladığında birlikte içeriye doğru yürümeye başladılar. Ancak sormazsa içinde kalacağını bilerek sordu.
"Çok uzun sürer mi?"
Sevim içeriye girerken derin bir nefes aldı.
"Önemli bir proje, üzerinde durmaları gerekecek. Bu gece gelmeyebilirler."
Zeynep dudaklarını birbirine bastırırken başını salladı ve onu takip etti. Sevim ona odasını gösterip ayrıldığında derin bir nefes alarak camın önüne gitti. Kerem'i aramamak için kendisini zor tutarken bunu yapmaması gerektiğini biliyordu. Onu meşgul etmenin bir manası yoktu.
Kendisini engellemenin yolunun uyku olduğunu bilerek Eylül'ün verdiği pijamaları giyerek daha fazla beklemeden rahat yatağa girdi ve gözlerini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICI (TAMAMLADI)
Fanfiction"Açık açık söyle bana! Babam gibi misin sen de? Onun gibi acımasız, dayatıcı, kuralcı mısın? Her kadın; birlikte olacağı, evleneceği, çocuklarının babası olarak hayal ettiği adamın babasına, kahraman gibi gördüğü babasına benzemesini ister. Ama ben...