4 ay sonra...
Draco histeri krizine girmişçesine titriyor ve sayıklıyordu. Pansy de farklı durumda değildi. Sadece Blaise aklı başında davranabiliyordu.
"Draco, bize baştan anlat."
Draco derin Br nefes alıp kendini yatıştırmaya başladı. Ardından biraz uğraştıktan sonra sesini bulup anlatmaya başladı.
"Ben Dumbledore'u uyarmak istedim, o ölmesin istedim. Katil olmayı istemedim. Ailemi de kurtarır belki diye düşündüm. Yani bunu um-"
"Asıl konuya gelebilir misin?"
"Onun yanına gittim ve olanları anlattım. Tam her şeyi bitirmiştim ki içeri Snape girip Dumbledore'u... Öldürdü."
Pansy derin ve keskin bir nefes aldı.
"Onun ardından içeri Ölüm Yiyenler girdi ve benim Dumbledore'u öldürdüğümü sandılar."
O sırada dışarıdan çığlıklar geldi. Hemen üçü de ayaklamdılar ve Ortak Salon'dan çıktılar.
Herkes oradan oraya kaçışıyor ve Ölüm Yiyenler kahkaha atarak onları öldürüyordu. Ne yapacağını bilemeden duran üçlü birbirine baktı ve o anda içeri bir sürü kişi doluştu. Pansy onları tanımaya çalıştı.
Remus Lupin, Nymphadora Tonks, Kingsley Shacklebolt, Alastor Moody ve birkaç tanımadığı kişi daha.
Ölüm Yiyenler anında dikkatlerini öğrencilerden çekip onlarla savaşmaya başlarken McGonagall ile diğer profesörler de katıldı.
Saatler sonra on yedi ölü ile birlikte Ölüm Yiyenler gittiğinde bir çığlık daha duyuldu. Biri Dumbledore'un cesedini bulmuştu.
***
Uzun geçen gecenin ardından Pansy, Blaise ve Draco tekrar Ortak Salon'daki yerlerini aldılar ve bu sefer daha ciddi bir havaya büründüler.
Çünkü şimdi oldukça önemli bir karar almaları gerekiyordu. Savaş kapıya dayanmıştı ve bir taraf seçmeliydiler. Pansy'nin kararı aynıydı, hatta şimdi bundan daha da emindi ama Draco ile Blaise henüz bir şey söylememişlerdi.
Blaise derin bir nefes aldı.
"Ben bir taraf seçmesem olmuyor mu ya? Ne Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen için, hem de Ölümsüz Potty için savaşmak istemiyorum."
Pansy kaşlarını çattı.
"Seni taraf seçmeye zorlayan yok, Blaise. Ama sen olaya çocukça bakıyorsun. Bu sadece okuldaki aptal kavgalardan ibaret değil ve bu savaş da sadece Potter'ın savaşı değil."
Bir süre sessizlik oldu. Sonra Draco konuştu.
"Lanet olsun, o tek derdi masum insanları öldürmek olan canavarın tarafında olamam."
Blaise de onu tüm ciddiyetiyle onaylarken kimse dile getirmesi de artık hangi tarafta olduklarını biliyorlardı.
Yaa 1K olduk! Gösterdiğiniz ilgiden ötürü hepinize teşekkür ederim. Bir pansmione kurgusunun değil 1K, 100 okunma bile alacağını sanmıyordum çünkü Türkiye'de pek pansmione shipper yok. Yine de düzenli olarak bölümleri takip eden okuyucularım oldu ve ben çok mutluyum. Tekrar teşekkürler!
