10. Bölüm

10 2 0
                                    

Itiraflar

Belli belirsiz kulaklarda çınlayan çekiç sesleri ile güne uyanan Artemisia hemen yanına koşan ve ellerini yüzünü yıkaması için getirilen gümüşten derince bir kabın üzerinde, yine gümüş bir ibrikten içinde gül yaprağı olan su ile elini yüzünü yıkadıktan sonra henüz 15 yaşlarında bir esmer ķölenin yüzüne baktı. Sonra Artemisia, Angelos'un elinde ki havluyu alarak elleri ve yüzünü kuruladı. "Angelos tüm hazırlıklar yapıldı mı? Bugün pers imparatoru buraya gelecek," Angelos " evet efendim tüm hazırlıklar tamam" dedi. Artemisia hemen kapının yanında duran Pirosus'a "hemen çevre güvenliğini artırın,  herhangi bir sorun istemiyorum" dedi. Pirosus "destek ekipleri yolda öğlen olmadan burada olurlar efendimiz" dedi. Artemisia satrap olarak ilk kez pers imparatoru ile karşılaşacaktı. Telaşı bu yüzdendi, iyi bir imaj oluşturmak istiyordu. Akşama doğru tüm hazırlıklar tamamdı. Lakin 100 kişilik bir bölük pers askeri ve onların başında ki kumandanları vardı. Artemisia'nın huzuruna çıkmalarını beklemeden Artemisia onları kalenin girişinde karşıladı. Bölüğün başında ki yüzbaşı atından inerek Artemisia yı selamlayım elinde ki deri kılıf ile kaplı notu Artemisia ya uzattı. Yanı başında duran Adrastos merak içinde Artemisia ya sordu. " ne yazıyor" Artemisia "benim oraya gitmemi istiyor, bu bölüğü de benim için görevlendirmiş." Artemisia bölüğün başında ki kumandana bakıp "siz gidebilirsiniz benim oraya sağ salim varabilecek mahiyetim var" dedi. Bölüğün başında ki kumandan "hayır efendim imparator tek başınıza bizimle gelmeniz için gönderdi bizi" dedi. Adrastos öfke ile "ne demek bu?" Artemisia, Adrastos'un omzuna dokunup, "tamam" dedi. Ertesi gün sabahın ilk ışıklarında yola çıktılar. Adrastos ne kadar yalnız bırakmak istemese de Artemisia buna mecbur olarak görmüştü kendini. Artemisia yolda her hangi bir tehlike ile karşılaşmadan iki gün kadar süre sonra ancak ulaşabilmişlerdi. Lakin görüşmek için çağrılması bir günü geçmişti. Bu zaman zarfında Artemisia adeta çileden çıkmış ve çok öfkelenmişti. Nihayet huzura çağrıldığında dışarıda büyük ve yüksekçe bir tahtın üzerinde sakallı, orta boylu üzerinde gösterişli bir kıyafet ile duran kişiydi imparator. Bu çok sıradan olarak görünen kişi ile anlatılan imparator arasın dağlar kadar fark vardı.  Artemisia' dan önce imparatorun karşısında duran adam yüksek sesle "Karia satrabı Artemisia" dedi. İmparatorun önüne kadar gelip daha önce kendine söylendiği gibi diz çökerek selamladı ve imparatorun el çırpması ile ayağa kalktı. İmparator " Artemisia babanı tanırdım, bizim için gerçekten önemli bir savaşcı kadim ve güvenilir bir dosttu." dedi ve ayağa kalkıp  yan tarafta ki cariyeye doğru yönelip yanında durdu ve elinde ki altın kupadan bir yudum içecek içip "Evet yunanlılar için bir hain gibi görülebilir, şayet yunanlılar onun kıymetini bilmediler, hak ettiği yere onu taşıyamadılar" dedi ve tekrar Artemisia ya yönelip bulunduğu yerde ki basamaklardan yavaş yavaş aşağı indi. " senin gözlerinde onun cesaretini görüyorum ve önümüzde ki günlerde egeyi çepeçevre sararak aldıktan sonra, seni benim himayemde bir hükümdar yapmayı düşünüyorum." dedi ve Artemisia'nın omzuna dokundu, elini biraz bekletip çekti ve devam etti. "şayet seninde bu savaşta üzerine düşeni fazlasıyla yapman gerektiğini tahmin edebiliyorsun herhalde?" Artemisia "evet elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsiniz efendim"dedi. İmparator hafifçe gülümsedi "gerekli maddi destek ve askeri yardım için ne gerekiyorsa yapılacak, konumunuz çok stratejik olduğundan bu gerekli, şayet savaşın nasıl ve ne şekilde olacağını, ne zaman başlayacağını daha sonra diğer bölgelerle birlikte sizde öğreneceksiniz" dedi ve tekrar tahtının olduğu yere çıktı. O
turmadan önce "şimdi istirahat edebilirsiniz ve yarın yine bir birlikle Karia'a ya yola çıkarsınız" dedi. Artemisia "imparatorum eğer bir sakıncası yoksa şimdi yola çıkmak istiyorum şayet orada olmadığım her saat aklımı meşgul edecek." İmparator gülümsedi "işte bize layık bir satrap böyle düşünmeli, tamam hemen hazırlanıp yola çıkabilirsiniz" diyerek Artemisia nın kapıdan çıkmasını hayranlıkla izledi ve yanında duran tuhaf giyimli yaşlı adama dönüp " işte böyle olmalı bütün satraplar" dedi. Yanında duran adamın suratı sıkıntılı bir ifadeye büründü lakin hiçbir şey söylemedi.

ARTEMİSİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin